Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Sépt
Sépt Çeviri Türkçe
14,053 parallel translation
Six, peut-être sept.
6 belki 7.
Anthropologiquement parlant, il y a sept modes basiques de comportement et beaucoup de sous-ensembles.
Antropolojik olarak yedi temel davranış şekli ve alt kümeleri var.
D'accord, j'obtiens sept, un, cinq.
Tamam 7-1-5 buldum.
Sept est "G".
Yedi "G".
Sur les fractures de la partie postérieure des côtes quatre à sept, comme sur l'apophyse épineuse.
Dörtten yediye kadar olan kaburgaların arka kısmında ve spinöz çıkıntılarında da kırıklar var.
Je précise, j'avais sept ans...
Daha 7 yaşındaydım, söyleyeyim.
Et cinq, et six et sept, et huit, et un et deux...
5, 6, 7, 8, 1, 2...
Tu vas trouver ça fou, vu qu'on a passé 24 heures d'affilée ensemble, plus sept heures de bonus où tu étais en colère, mais est-ce que tu as faim?
Kulağa çılgınca gelebilir çünkü son 24 saattir aralıksız olarak takılıyoruz. Bir de fazladan 7 sinirli saat var. Ama karnın aç mı?
Super, tu pourras donc venir pour ma performance des Sept Femmes de Barbe-Rousse
Daha bu öğleden sonra resim yapmayı öğrendim. Dün akşam üniversiteden balığımı beslemek için uygulama geliştirdim.
La première fois que mon père m'a poursuivie, j'avais sept ans.
Babam beni ilk dövdüğünde 7 yaşımdaydım.
Temps de chute avant l'impact... sept secondes.
Yere ulaşma süresi yedi saniye.
Équipe à Secteur 52, extraction chambre sept.
Takımdan 52. Sektöre, 7. odayı çıkarın.
On traverse la quatrième galaxie sur les sept de notre croisière.
Yedi Galaksi seyahatimizde dördüncü galaksiye yaklaşmaktayız.
Pronostic : mort dans sept minutes.
Teşhis, yedi dakika içinde ölüm.
Tu as mis les patins à sept ans, et tu ne les as raccrochés que cinq ans plus tard.
7 yaşındayken paten ayakkabılarını giymiştin ve onları 5 sene boyunca hiç çıkarmamıştın.
Sept. Neuf. Huit.
Yedi, dokuz, sekiz.
Sept.
- Yedi.
Il a observé sept hommes voyageant vers l'Est ce matin.
Dün gece doğuya giden 7 adam görmüş.
Des hommes nobles ont tué sept d'entre eux.
- Soylu adamlar yedisini öldürdü.
Les bombes... sept... placées de manière stratégique... étaient enterrées trop profondément sous le sol.
Yedi adet, stratejik olarak yerleştirilen bombalar yer altında birçok mağazanın altına konulmuş.
Tout a commencé il y a sept mois à l'Académie du FBI.
Her şey yedi ay önce FBI Akademisi'nde başladı.
Tout a commencé il ya sept mois à l'Académie du FBI.
Her şey sekiz ay önce FBI Akademisi'nde başladı.
Voilà sept niveaux.
Bu 7. seviye.
Niveau sept.
7. seviye.
Mon petit frère et moi sommes allés dans sept familles d'accueil différentes.
Küçük kardeşim ve ben yedi ayrı koruyucu evde kaldık.
Les Sept de Berkeley.
Berkeley Yedilisi.
Elle faisait partie de ce groupe féministe radical, Elles s'appelaient les Sept de Berkeley.
Radikal feminist bir grubun parçasıydı....... kendilerine Berkeley Yedilisi diyorlardı.
Et une condamnation serait la troisième pour ces deux enfoirés, mais ils ont obtenu un accord pour sept ans du procureur.
Ve kanaatimce bu iki şerefsiz için üçüncü bir saldırı daha olacak. Ama bölge savcısıyla 7 yıllık anlaşmaya vardılar.
Parce que t'en a pris sept.
Çünkü yedi tane devirdin.
Sept ans? Huit ans?
Yedi, sekiz?
On utilise le terme "réactif", parce que dans sept cas pour mille, il s'agit d'un faux positif.
Reaktif kelimesini kullanıyoruz çünkü bin sonuçtan yedisinin reaktif sonuçları yanlış sonuç veriyor. Yani...
- Sept.
- Yedi.
Oui, moi aussi, et j'avais sept ans.
- Evet ben de öyleydim ve 7 yaşındaydım.
Elle ressemble à une série sept, mais il fait trop sombre pour que je puisse lire la plaque.
7-serisi gibi görünüyor, ama plakayı okuyamayacağım kadar karanlık.
Et, au fond du sac, sept plats à emporter, qui n'ont pas été touchés.
Ve torbanın dibinde, yedi adet hazır biftek yemeği, hiçbiri yenmemiş.
Sept?
Yedi mi?
Sept plats à emporter à presque 23 h.
Gece 11 civarında, yedi adet hazır biftek yemeği.
Il y avait sept dîners... un pour vous, un pour chacune des quatre personnes que vous avez laissé aux urgences, et un pour la dame qui dirigeait le tournoi.
- Yedi yemek vardı... biri sizin için acil servise attığınız dört kişiye birer tane ve bir de oyunu düzenleyen hanım için.
J'ai compté sept personnes en bonne santé, mais surtout des femmes.
7 sağlıklı insan saydım ama çoğu kadın.
... sept...
- 7... - Çıkarken imza atmanız gerekiyor.
Si on est sept, ça veux dire que quelqu'un n'est pas réel
Eğer 7 kişiysek, birisi gerçek değil demektir.
La brave petite boule d'eau et de saleté, d'où elle tire son nom, est dominée par sept milliards d'indigènes descendants du primate qui aiment manger des spaghettis et prient les kangourous spaghetti, kangourous?
Adını su ve kumdan alan küçük cesur topcuk, spagetti yemeyi seven ve kangurulara tapan 7 milyar primat soyundan gelen yerliler tarafından hükmedilmiş. Spagetti, kangurular?
Comme voir un arc-en-ciel mais avec sept couleurs.
Bir gökkuşağı görmek gibi ama bütün renkler var.
Ça ne rime à rien d'autre qu'à mon envie d'avoir un orgasme pour voir un arc-en-ciel à sept couleurs.
Her rengi barındıran bir gökkuşağı gibi bir orgazmı yakalama isteğimden başka bir amacı yok.
"Les restes de sept ou huit enfants ont été trouvés, " fraîchement démembrés, mutilés et réarrangés.
"Geçenlerde parçalanıp ana uzuvları kesilip tekrar birleştirilmiş 7-8 çocuğun ceseti bulundu."
Ma femme a quitté l'agence il y a sept mois.
Karım yedi ay önce ajansı bıraktı.
Dix-sept ans.
On yedi.
Mais l'épouse Sanaa s'est fait exploser à un poste de contrôle à Mualameen, tuant trois soldats américains, en blessant sept.
Ama karısı Sanaa, Mualameen'deki bir kontrol noktasında kendini havaya uçurmuş. 3 Amerikan askeri ölmüş, 7'si yaralanmış.
Sept jours dans un endroit sécurisé de la BND avant de vous le livrer.
Onu size vermeden önce Alman İstihbarat Servisi'nin güvenli evinde 7 gün kalacak.
Vingt-sept décès. 36 % des candidats.
Yirmi yedi ölü, adayların yüzde 36'sı.
déjà sept jours sans drogue.
7 tam gündür ayığım