Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Teo
Teo Çeviri Türkçe
285 parallel translation
Tonton Teo était le frère de papa.
Teo amca babamın kardeşiydi.
- Comment va, Teo?
- Nasılsın Teo?
Teo, comment allez-vous?
Teo, nasılsın?
- Comment va?
- Nasılsın Teo?
Teo était brillant, à huit ans.
Teo 8 yaşındayken çok zekiydi.
Aurelio, ne le prends pas mal. Mais Teo était plus intelligent à l'école.
Alınmanı istemem Aurelio ama Teo okulda senden daha akıllıydı.
Tu es bien avec nous, Teo?
Bizimle gezmekten hoşlanıyor musun Teo?
- Teo doit faire pipi.
- Teo'nun işemesi lazımmış.
Tout ce vert, c'est magnifique!
Ne yeşil! Ne güzel Teo.
Mon fils Teo et moi, on reste devant un verre de vin.
Ben ve oğlum Teo oturup bir bardak şarap daha içeceğiz.
C'est beau un oeuf, pas vrai?
Yumurta çok güzel, değil mi Teo?
Tonton est monté dans un arbre!
Teo amca bir ağaca çıktı!
Teo, descends!
Teo, in aşağıya.
Descends, ton frère se fâche!
İn oradan Teo, ağabeyini kızdırdın!
- Descends!
- İn aşağıya Teo!
Teo, tu vois?
Teo, gördün mü?
Teo, alors?
Teo, ne yapıyorsun?
Bon sang de bonsoir!
Teo, Kutsal Meryem adına!
- Teo, descendez!
- Teo, in oradan!
- Au revoir, tonton!
Teo! - Hoşça kal amca!
Teo, Teo...
Teo. Teo.
- Ma théorie...
- Benim bir teo- -
Mais plus tard, il fit appel à son jeune frère, Teo.
"Ama sonraları, kardeşi Theo'dan yardım almaya başladı."
Mon fils Teo a dit que non.
Çünkü oğlum Teo aramamamı söyledi.
Pourquoi dit-il cela?
Teo neden öyle bir şey söyledi ki?
Mme Rodriguez, votre fils Teo se trompe.
Bayan Rodriguez, oğlunuz Teo yanılıyor.
Je cherche Teo Rodriguez.
Teo Rodriguez'i arıyoruz.
- Nous devons parler avec Teo.
- Teo ile konuşmamız gerek.
Hé, Teo.
Hey, Teo.
- Et toi, Teo?
- Ya sen, Teo?
- Teo.
- Teo.
- Voilà Teo.
- İşte Teo.
- Dis-moi où est ton frère, Teo. - Je ne peux pas.
- Kardeşinin nerede olduğunu söyle, Teo.
Teo, il s'agit d'une tentative de vol de voiture.
Teo, araba çalma girişiminden bahsediyoruz.
Et maintenant c'est à toi de choisir. Que vas-tu faire?
Şimdi senin de bir seçim yapman gerekecek, Teo.
De quoi tu parles?
Sen neden bahsediyorsun, Teo?
Bien, Teo.
Aferin, Teo.
Vas-y Teo!
Yürü Teo!
Mon fils encore bébé a été gravement blessé et a perdu sa mère.
Çocuk yaştaki oğlum, Teo, feci yaralanmış ve annesini kaybetmişti.
Teo avait raison.
Teo hava konusunda haklıydı.
Même si Teo n'est pas un maître de l'air, il en a vraiment l'âme.
Teo bir havabükücü olmasa bile gerçekten canı olan biri gibi yapıyor.
Tu étais trop jeune pour t'en souvenir, Teo.
Bu öyküyü hatırlayamacak kadar gençsin.
Le lieutenant Tao est un as dans sa partie.
Teğmen Teo teknik bir dehadır.
Hé, Teo, ne m'oblige pas à monter pour te montrer comment on fait, huh?
Hey, Teo, Oraya çıkıp nasıl iş bitirileceğini göstereyim mi
Avec notre Teo De La Costa
Teo De La Costa'mız
Hé, viens, je veux te présenter Teo.
Hey. Hey, hadi. Teo'yla tanışmanı istiyorum
Teo, excuse-moi de t'interrompre.
Teo, böldüğüm için kusura bakma.
La mère de Teo.
Teo'nun annesi.
Teo!
Haydi Teo.
- Ca s'appelle de la lotion.
Teo.
Occupez-vous de Théo.
Siz Téo'yla ilgilenin.