Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Terra
Terra Çeviri Türkçe
339 parallel translation
J'ai lu un éditorial dans l'Express de Terre Haute... écrit par M.John Soule, dans lequel il écrit, "Allez à l'ouest, jeune homme."
Terra Haute Express gazetesinde Bay John Soule tarafından... yazılmış "Gençler, Batıya gidin" diyen bir yazı okudum.
13 millions de kilomètres carrés de terra incognita, Votre travail est de la rendre un peu moins incognita,
Üç milyon kilometre karelik bilinmeyen bir dünya ama sizin göreviniz onu daha az bilinmeyen yapmak.
Terra Nova est peut-être encore là.
Büyük fırsat, şovun yıldızıydı.
J'active le Terra-screw.
Terra anahtarını çalıştıracağım.
Depuis le retour des guerriers avec des prisonniers de l'Alliance de la planète Terra, la flotte est en ébullition.
Bugün, keşifçilerimiz, esrarengiz süper ırkın verdiği koordinatlarda bir başka gezegen daha olduğunu bildirdiler. Geçtiğimiz gezegenlerde kayıp 13. kabilenin izlerine gittikçe daha çok rastlamaya başladık.
Si Terra est bien la planète Terre, notre voyage à travers l'univers pourrait avoir été en vain, car si nous avons échappé aux Cylons, c'est pour faire face à un autre oppresseur, cette fois humain.
Dünya'ya yaklaşıyoruz. Yerini tam olarak belirlediğimizde kültürünü gözlemlemek ve kavramak için dikkatlice plan yapacağız.
Je ne sais pas si Terra est la planète Terre que l'on cherchait.
Komutan, Starbuck'ı benim kadar iyi tanıyorsunuz. O asla soğukkanlılıkla birini öldüremez. Adama, müsaadenizle.
Ce qui arrive aux habitants de Terra peut tous nous affecter.
Terra'daki insanlara ne olursa seni ve insanlarını etkileyeceği gibi bizi de etkiler.
- Alors vous ne pouvez pas venir de Terra.
- O zaman siz Terra'dan olamazsınız.
On vous rapprochera autant que possible de Terra sans causer de complications.
Seni karışıklı yaratmadan yapabileceğimiz kadar Terra'nın yakınına götüreceğiz.
Terra est très loin.
Terra uzakta.
La vérité est simple, je ne peux pas être vu par les gens de Terra hors de l'environnement de mon vaisseau.
Basit gerçek, ben bu geminin dışında Terra'daki insanlar tarafından görülemem.
Mon esprit, si vous voulez. Si vous êtes si avancés, pourquoi vous préoccupez-vous de Terra?
John eğer o kadar ileriyseniz neden Terra'daki insanlarla ilgileniyorsunuz?
Vous en jugerez par vous-même en arrivant sur Terra.
Terra'ya gittiğinde bunu kendin keşfedeceksin.
Vous n'aurez pas le temps de vous forger une crédibilité alors on a emprunté celle d'un autre.
Terra'da güven oluşturacak zamanın yok bu yüzden bir başkasınınkini ödünç alıyoruz.
Veuillez nous excuser si vous n'êtes pas très populaire sur Terra. C'est un rêve.
Terra'daki en popüler adam değilsen biraz tolerans göster.
Une flotte de l'Alliance de l'Est a détruit tout ce qui venait de Terra.
Doğulu Birliklerin yok edici filosu Terra'dan geçen her şeyi yok etti.
- Oui, Commandeur. Selon notre géoscan, ce serait quelque part aux environs de Terra.
Eğer coğrafi taramamız doğruysa, burası Terra yakınında bir yer.
Le destroyer de l'Alliance de l'Est à dû s'y rendre directement.
O Doğulu Birlik yok edicisi direk Terra'ya gidiyor olmalı.
Tigh, établissez un plan de vol pour Terra.
Tigh, Terra için rota belirle.
Messieurs, ces vaisseaux n'ont pas été amenés ici par des habitants de Terra.
Beyler, o gemiyle kim ya da ne uçuyorsa Terra'dan değil.
Premier contact avec des habitants de Terra, laser en position.
Terra'daki insanlarla ilk karşılaşmam, lazerim bayıltıcı konuma ayarlandı.
Terra est en plein remue-ménage.
Terra'daki herşey alt üst olmuş gibi.
Le Precedium suspecte le président d'avoir déjà cédé toutes les planètes satellites de Terra.
Ama Precedium, Başkan'ın, Terra'nın uydu gezegenlerindeki herkesten - çoktan vazgeçtiğinden şüpheleniyor.
D'ici un centare, nous serons à proximité de Terra.
Bir saat içinde Terra'nın vuruş menzilinde olacağız.
Il y a aussi des références à une autre planète, Terra...
Ayrıca, Terra adında başka bir gezegene işaret ediyor...
Que signifie tout cela? Vous venez d'une planète appelée Terra, c'est bien cela?
Terra isimli gezegendesiniz, doğru değil mi?
De Terra, bien sûr.
Terra'nın tabii ki.
Cela faisait sa joie et sa fierté, préservé depuis les beaux jours de Terra.
Bu Terra'nın görkemli zamanlarından kurtardığı eğlencesi ve gururuydu.
Il contient les meilleurs artistes de Terra et quand vous les voyez...
Oh, Terra'nın en güzel artistlerini içeriyor. Ve onları gördüğünüzde...
Désolée, mais on a volontairement éloigné les enfants de tout ce qui évoque Terra.
Hayır! Üzgünüm ama çocukları kesinlikle Terra'nın görüntülerinden uzak tutmalıyız.
Sauf pour les familles envoyées cultiver des planètes d'où les enfants ne pourront jamais rentrer.
Aileleri Terra için yiyecek yetiştirsinler diye uzak gezegenlere gönderip, orada doğan çocukların asla eve dönemeyeceklerini fark etmemek dışında.
Votre système avait un cinquième de la pression atmosphérique de Terre?
Sisteminizin atmosfer basıncı Terra'nın beşte biri kadar mı?
Sarah et moi sommes nés sur Lunar Sept et on ne peut pas rentrer, mais j'ai laissé ma fille apprendre sur Terra, à l'inverse de Sarah.
Sarah ve ben Lunar Yedi'de doğduk ve eve gidemeyiz, ben çocuğumu onun çocukları tuttuğu gibi Terra'dan uzak tutmamama rağmen.
Peut-on voir des photos de Terra?
Terra'nın resimlerini görebilir miyiz?
Chaque soir, quand Hector, votre père et moi finissions de travailler sur la maison, nous rentrions et votre père nous montrait une danse qu'on faisait au théâtre Royale, sur Terra.
- Sarah! Her gece, Hector, senin baban ve ben bu evin inşaatını bitirdiğimizde, baban bizi içeri sokup Terra'daki büyük tiyatroda nasıl şarkı söyleyip dans ettiklerini gösterirdi.
Hector et moi allons vous présenter la danse que l'on donnait au théâtre Royale de Terra, ou du moins nous essaierons.
Hector ve ben şimdi, Terra'daki büyük tiyatroda sergilenen dansın aynısını göstereceğiz. ya da en uygun kopyasını.
En combien de temps un communiqué arriverait sur Terra?
Terra'ya ulaşması ne kadar zaman alıyor?
Terra ou Lunar Sept seraient dangereux pour vous.
Terra ya da Lunar Yedi tehlikeli olabilirdi.
Terra était une planète de plusieurs nations.
Terra birçok ulus barındıran bir gezegendi.
On a beaucoup à apprendre sur cet endroit et sur la culture de Terra qu'il l'a construit.
Bu yer ve bunu yapan Terra'nın kültürü hakkında öğrenilecek çok şey var.
Michael, dans notre langue Terra est un mot très ancien qui désigne la Terre.
Michael, bizim dilimizde, eski ırklar tarafından Terra, Dünya anlamında kullanılırdı.
Dites-moi tout sur la technologie médicale de Terra.
Terra'nın tıbbi teknolojisi hakkında bildiğin her şeyi duymak istiyorum.
Cela valait n'importe quelle ville de Terra, à ce qu'il paraît.
Terra'nın herhangi bir şehri kadar güzeldi..
Sur Terra, je n'aurais pas le droit de fonctionner.
Terra'da yönetim bana verilseydi, zannetmiyorum.
- Oui! Et on essaiera de faire comme les danseurs du théâtre Royal.
Ve Royal dansçılarının Terra'da bunu nasıl yaptıklarına gerçekten bakarız.
Il est sur Terra.
Burada Terra'da.
Terra?
Terra?
Terra signifie Terre en gémonais.
Gemonese dilinde Terra, Dünya demektir.
Oubliez Terra.
Apollo, Terra'yı unut.
Avez-vous entendu dire Terre pour Terra?
Terra'ya Dünya denildiğini duymuş muydun hiç?