Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Timon
Timon Çeviri Türkçe
110 parallel translation
Je croyais que tu aimais le poisson, Timon.
Ne oldu Timon? Balık sevdiğini sanıyordum.
Timon, préparez interception Enterprise.
Dümenci, rotamızı Atılgan'ın önünü kesecek şekilde ayarla.
Hé, Timon, viens voir un peu.
Hey, Timon, şuna bir baksana.
Timon, c'est juste un petit lion.
Hey, Timon, sadece küçük bir aslan.
Allons, Timon.
Haydi Timon.
Tu vois, dans une situation comme ça, mon pote Timon dit : "Tu dois laisser ton derrière passer toi."
Biliyor musun evlat, böyle anlarda dostum Timon der ki gerini geçmişte bırakmak zorundasın.
- Timon?
- Timon?
Timon, je te présente Nala.
! Timon, bu Nala.
- Calme-toi, Timon.
! - Sakinleş Timon.
Timon et Pumbaa, tu apprendras à les connaître.
Timon ve Pumbaa - onları sevmeyi öğrenirsin.
Timon, Pumbaa, qu'est-ce que vous faites là?
Timon, Pumbaa, burada ne işiniz var?
Allons, Timon.
Hey! Haydi, Timon.
Hé, Timon!
Hey, Timon!
Timon... - J'en ai eu un une fois.
- Ben bir keresinde.
Timon, Pumbaa. Enchanté!
Timon, Pumbaa.
Un peu bizarre, mais... Timon, qu'est-ce que vous faites ici?
küçük huysuz, ama- - Timon, burada ne yapıyorsun?
- Oh, Timon!
- Oh, Timon!
Longtemps, on a caressé le timon Maintenant, on est rentrés, Jack
Okyanusta çok çalkalandık Şimdi kıyıda güvendeyiz Jack
Tu veux que je te dise, Timon.
Şunu söylemeliyim, Timon.
Timon, tu fais quoi là?
Timon, ne yapıyorsun?
Timon.
Timon.
Est-il ici? Timon.
Timon.
En résumé, il n'y a aucune trace d'un exploit de Timon dans le secteur.
Aslında Timon'un marifetlerinden eser yok.
Timon!
Timon!
- Joli travail, Timon.
- Aferin Timon.
Timon, ça ne peut plus durer.
Timon, böyle devam edemez.
Regarde, Timon.
Bak Timon.
Mais il a raison, Timon.
Fakat o haklı Timon.
"Timon, la sentinelle."
"Nöbetçi Timon."
Timon, la sentinelle?
Nöbetçi Timon mu?
Timon, écoute bien oncle Max.
Timon, Max Amca'yı dinle.
- Je m'appelle Timon.
- Ben Timon. - Pumbaa.
Maintenant, on est revenus au début, pas vrai, Timon?
Şu anda başlangıçtayız. Değil mi Timon?
Timon, regarde.
Timon, bak.
Bon, je vois que tu es bien installé Timon, alors...
Anlamaya başlıyorum Timon, ben...
Accroche-toi bien, Timon!
Dayan Timon.
On ne se débarrasse pas de ce vieux Timon aussi facilement.
Yaşlı Timon'u o kadar kolay deviremezsiniz.
- Timon, ça va?
- Timon, iyi misin?
Timon, tu pleures?
Timon, ağlıyor musun?
Tu as utilisé une métaphore pour Timon?
Timon'a benzetme mi anlattın?
Max, Timon est parti chercher une métaphore.
Max, Timon benzetmeler peşinde.
Regarde, Timon, des buses.
Bak, Timon, akbabalar.
- Timon.
- Timon.
Timon?
Timon?
Timon, c'est à toi de dire bonne nuit.
Timon, iyi geceler deme sırası sende.
On doit aider notre ami, Timon.
Dostumuza yardım etmeliyiz Timon.
Oui, Timon.
Evet, Timon.
- Aah!
Timon- -
- Timon, Qu'est-ce que vous faites ici?
Mağaramız için çok güzel bir hayvan derisi bulduk, biraz yastık, biraz oda spreyi- - Uh, alışveriş!
Plus près du timon.
Mafsalı sıkıştır.
As-tu vu Timon?
Timon'u gördün mü?