English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Titus

Titus Çeviri Türkçe

806 parallel translation
Titus, le prêteur.
Tefeci Titus.
Je sais déjà que ce que je vais vous dire fera peu d'impression sur vous qui descendez de l'empereur Titus et de la reine Bérénice.
Biliyorum, şu anda söyleyeceklerim İmparator Titus ile Kraliçe Berenice'nin aşkından gelen sizi pek etkilemeyecektir.
En tant que derniers héritiers du domaine de Titus W. Merrye...
"Yetimlerin haricinde Titus W. Merrye malikanesinin hayatta olan tek mirasçıları olarak..."
C'est Papa?
- "Titus" babacığım değil mi?
Il est entendu que ces dernières années vous avez été l'unique... tuteur des trois enfants de feu Titus W. Merrye.
Anladığım kadarıyla son birkaç yıldır rahmetli Titus W. Merrye'nin üç çocuğunun tek vasisi olmuşsun.
J'aimerais savoir où se trouvent certains autres membres de la famille Merrye. Les deux sœurs de Titus W. Merrye, et son frère qui se nomme... Nedrick Merrye.
Merrye ailesinden diğer bazı fertlerin yerini bilmek isterdim Titus W. Merrye'nin iki kız kardeşi ve bir erkek kardeşi ki sanırım ismi de Nedric Merrye, yaşıyorlarsa tabii.
Je ne ferai pas de récit héroïque à la manière de Tite-Live. Je raconterai les faits, les petits détails, les potins même!
Titus Livy'nin yazdıkları gibi, duygu sömürüsü kahramanlık masalları değil hayır, yalın gerçekler, ayrıntılı bilgiler, hatta dedikodular.
Nous l'avons vue à Antioche, il y a un an, quand Titus y était en poste.
Önce Antakya'da gördük onu, Titus orada görevliyken.
Nous avons été conquis, et Titus l'a engagée pour tourner dans les provinces.
O kadar çok beğendik ki Titus onu eyalet turlarına kattı.
"Pourquoi pas une vieille?" Titus, s'il te plaît.
Hayır Titus, lütfen.
- Qu'as-tu répondu?
- Artık anlatma! - Hayır, Titus.
- Non, Titus. - Ça suffit!
- Hayır, yeter.
Oui, Titus, mon époux. Je me suis offerte pour sauver ma fille.
Evet, kocam Titus kızımı kurtarmak için, onun yerine kendimi teklif ettim.
Je vous baptise Titus, fils de Rembrandt van Rijn de Leyde et de Saskia van Uylenburg de Leeuwarden, en ce jour du 22 septembre 1641.
# Leydenlı Rembrandt van Rijn ve Leeuwardenli Saskia van Uylenburgh'un.. #... oğlu Titus, Baba, Oğul ve Kutsal ruh adına... #... 22 Eylül 1641 tarihinde seni vaftiz ediyorum.
Elle a choisi pour héritier son fils Titus, étant entendu que son époux, sauf s'il se remarie ou meurt, aura l'entière possession des biens légués par elle.
# Varisi seçtiği oğlu Titus... #... kocası Rembrandt ölünceye ya da yeniden evleninceye kadar... #... mal varlığına sahip olma ve kullanma hakkını elinde tutacaktır.
Je vous confie le soin de la maison et surtout celui de mon fils Titus.
# Evin bütün işlerini sana bırakıyorum hepsinden de önemlisi, oğlum Titus'un bakımını.
mais condamne néanmoins Rembrandt à verser céans la somme de 160 florins, plus 200 florins par an pour le reste de sa vie, à condition que la plaignante nomme Titus comme légataire.
# Dirx'in, Van Rijn'ın kendisine evlilik vaadinde bulunduğu iddiasına... #... yeterli kanıt bulunamamıştır ancak, davacı Dirx'in, Titus'ı mirasçısı olarak kabul etmeye devam etmesi koşuluyla, Van Rijn kendisine derhal 160 Florin, Dirx hayatta kaldığı sürece de her yıl 200 Florin aylık ödeyecektir.
Comment va Titus?
- Titus nasıl?
Il faut lui faire comprendre que Titus van Rijn et Hendrickje Stoffels sont convenus de créer une société pour vendre des tableaux, gravures sur papier, cuivre et bois et autres choses du même genre, dans le seul but que le bénéfice de ces oeuvres ne revienne pas à ses créanciers qui le solliciteront.
# Evet, Rembrandt'a açık açık söylenmeli, oğlu Titus ve Hendrickje Stoffels... #... resim, gravür, bakır levha, ağaç baskı ve benzeri sanatsal... #... ürünlerin ticaretini yapmak üzere kendi başlarına iş kurmaya... #... karar verdiler, çünkü Rembrandt'ın tüm yapıtları alacaklılarına ait olacak.
Tous les tableaux et estampes qu'il fera jusqu'à sa mort et peintes à Rozengracht, reviendront à Hendrickje et à Titus sans que Rembrandt puisse revendiquer la propriété desdites oeuvres.
# Rozengracht'ta, ölünceye dek üreteceği tüm resim ve gravürler... #... Hendrickje Stoffels ve Titus'a gelir sağlayacak. # Rembrandt bu yapıtları üzerinde bir hak talep edemeyecek.
Titus van Rijn d'Amsterdam, 27 ans, demeurant au bord de la Rozengracht et Magdalena van Loo, 27 ans, demeurant au Singel, à Amsterdam, afin de célébrer leur mariage.
Amsterdam, Singel'de oturan 27 yaşındaki Magdalena van Loo... #... evlilik bağıyla birleşmek üzere bu mutlu günde... #... Tanrı'nın huzurunda bir araya geldi.
Je vous baptise Titia, fille de Magdalena van Loo et de Titus van Rijn, en ce jour du 22 mars 1669 à Amsterdam.
# Magdalena van Loo ve Titus van Rijn'ın kızı Titia... #... bugün, 22 Mart 1669 tarihinde Amsterdam'da, seni vaftiz ediyorum.
" "Ô Titus, pousse ton séant."
Oh, Titus. Lütfen getir arkadaşını buraya.
Titus, il est presque minuit.
Titus, neredeyse geceyarısı oldu.
Oh, Titus, j'ai des rats!
Oh, Titus, dinle, fareler var.
Titus essaies de réparer les portes.
Titus mutfak kapısını mutfak dolaplarına uydurmaya çalışıyor.
Tu connais Titus?
Titus'la tanıştın mı?
Titus!
Titus!
Bonjour, Titus, bon boulot.
Merhaba, Titus, iyi iş.
Titus dit que ça résoud tout.
Titus her sorunu çözdüğüne inanıyor.
Titus.
Titus.
Titus, je ne peux pas aller à Paris avec toi.
Titus, seninle Paris'e gelemem.
Je sais, Titus.
Biliyorum, Titus.
Titus...
Titus...
C'était Titus.
Titus'tı.
Titus?
Titus?
- Je t'appelle, Titus.
- Sana telefon ederim, Titus.
Sandy, Titus... Très tristes pour toi.
Sandy ve Titus senin için üzgünler.
- Titus.
- Titus.
Titus, elle en parle souvent, c'est le père du bébé?
Geldiğinden beri bu ismi söylüyor. Titus bebeğin babası mı?
"Titus Andronicus".
En çok Titus Andronicus'u seviyorum.
Je cherche à joindre M. Titus.
- Bay Titus'ı arıyordum.
Je l'ai trouvée sur Titus IV.
Onu Titus IV'te bulmuştum.
♪ Ai eu un parent adoptif, un vrai père. Il s'appelait Titus.
Yetimhanede, bana karşı baba gibi davranan Titus adında bir bakıcımız vardı.
On m'a coupé la tête dans Titus Andronicus.
Titus Andronicus'ta kafamı kestiler.
J'écrirai des pièces comme ça.
Oyun yazdığımda, tıpkı Titus gibi olacak.
Il y a du Marlowe dans Titus Andronicus et j'ai bâti mon Henri VI sur ses fondations.
Titus Andronicus'umda Marlowe'un izleri vardı. 6. Henry'm onun temelleri üstüne kurulmuş bir eserdi.
- Je m'appelle Titus.
Babanıza gelin. - Adım Titus.
C'est le style de Titus. Hein, Rafe?
Bu daha çok Titus'un stili gibi geliyor kulağa, değil mi Rafe?
"Touche-moi, Titus!"
Tanrılara daha fazlası gerekir mi ki?
Et Titus?
Peki Titus?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]