English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Toaster

Toaster Çeviri Türkçe

96 parallel translation
Une de ses veines a éclaté quand il a vu qu'on avait omis son nom... dans l "'Encyclopédie britannique "... et qu'il y avait 30 pages sur Thomas Alva Edison... 17 sur Alexander Graham Bell... mais pas un mot sur Daniel S. Totten, l'inventeur du toaster électrique.
Adının Britannica Ansiklopedisi'nde olmadığını görünce bir damarı çatlamıştı. Çünkü Thomas Alva Edison'dan 30 sayfa Alexander Graham Bell'den 17 sayfa bahsedilirken... Daniel S. Totten'dan, elektrikli tost makinesinin mucidinden tek satır bile bahsedilmiyordu.
toaster, mixer...
Tost makinası, mikserler...
J'ai trouvé un toaster.
Tost makinesi buldum.
Voici un toaster tout à fait ordinaire.
Sıradan bir tost makinası.
Le toaster mangeur d'hommes.
Eski insan yiyen tost makinası numarası.
On a fait danser un toaster avec cette vase.
Bir tost makinasını dans ettirdik.
Elle est bien plus grosse qu'un toaster.
Tost makinasından çok daha büyük.
Est-ce que ça m'attendra ou ça marche comme un toaster?
Ekmek kızartıcı gibi mi?
Tu te souviens du toaster?
Tost makinesini hatırla.
Je le savais! Un toaster...
Yakaladım.
Pourquoi tu as un toaster dans tes toilettes?
Neden tuvaletinizde bir tost makinesi var?
On n'a pas de toaster dans les toilettes.
Tuvaletimizde tost makinesi falan yok.
Vous avez pas besoin d'un toaster?
Bir ekmek kızartma makinesi istiyorsun, değil mi?
Toaster. Toaster-toaster-toaster-toaster.
Ekmek kızartma makinesi.
Tu n'auras pas le toaster!
Ekmek kızartma makinesini alma!
- Ou c'est un toaster.
Yada tost yapan bir alet.
- Bon, c'était pas un toaster apparemment.
Demek tost makinası değilmiş.
- Quel est le nom du toaster?
- Ekmek kızartma makinene koymamıştın ama.
D'accord, mais admets-le, Poppy c'est un super nom pour un toaster.
Ama kabul et. Poppy ekmek kızarma makinası için iyi bir isim.
J'ai hâte de manger une pizza à toaster.
Dondurulmuş pizzayı denemek için sabırsızlanıyorum.
Vous aurez aussi besoin d'un nouveau toaster.
Bu arada yeni bir tost makinesine ihtiyacın var.
Des problèmes avec le toaster?
- Merhaba, Alex. Sorun mu var?
Je lui ai offert un toaster.
Ona ekmek kızartma makinesi aldım. "
Elle est hyper riche. Son père a inventé le toaster Strudel.
Babası strudel makinesini icat ettiği için çok zenginler.
Mon père, le créateur du Toaster Strudel, serait déçu de l'apprendre.
Strudel kızartma makinesini icat eden babam bunu duymak istemez.
Pourquoi examinais-tu tes joues dans le toaster?
Bu yüzden mi benim Tostçu'mda gerdanındaki sarkıkları kontrol ediyorsun?
Voilà un toaster épinglé.
Bu tost makinesini hallettim.
Je faisais un sandwich Monte-Cristo quand le toaster s'est éteint.
Monte Cristo Sandviçi yapıyordum ki tava soğudu.
Mais t'achèterais pas un toaster si t'étais bourré...
Ama sarhoşken ekmek kızartma makinesi almazdınız.
Eileen, on ne peut pas faire marcher le toaster en même temps que le micro ondes sans griller un fusible.
Eileen, sigortalar atmadan tost makinesiyle mikrodalgayı bile çalıştıramıyoruz.
Oh, je suis Macgyver, je peux faire une bombe avec une banane pelée et un toaster.
"Ben Macgyver. Bir muz kabuğu ya da tost makinesinden bir bomba yapabilirim."
Toaster!
Pis tost makinesi!
J'ai envoyé cet imbécile à la foire pour ramener de l'argent, et il a dépensé tout notre argent pour un stupide toaster.
Bu mankafayı eve para getirsin diye panayıra gönderdim, o da elimizde kalan son parayı salak bir tost makinesine vermiş.
J'ai acheté un toaster patriotique, parce que j'aime l'Amérique et les toasts, et elle m'attaque au coupe-bordures.
Milliyetçi bir sandviç makinesi aldım, çünkü Amerika'yı ve sıcak sandviçleri seviyorum, o da bana ot biçiciyle saldırdı.
C'est un toaster 100 % américain.
Öz Amerikan tost makinesi.
- N'oublie pas le vieux toaster.
- Kızartıcıyı unutma.
Lâche le toaster, ou ton ami va mourir étouffé avec sa langue enflée.
Kızartıcıyı yere bırak yoksa arkadaşının dili şişip onu boğacak.
Laissez-moi avoir mon toaster et ma télé, mes pneus radiaux, et je ne dirai rien. Laissez-nous simplement tranquilles! "
Bana sadece tost makinemi, televizyonumu, çelik radyatörümü bırakın size hiçbir şey söylemem.
Des gaufres à toaster!
Waffle.
Des strudel grillés!
Toaster strudel!
Mon toaster foutu le mois dernier, puis mon chat s'est barré et ma véranda s'est écroulée.
Geçen ay tost makinem bozuldu, kedim evden kaçtı ve arka balkonum çöktü.
On a un plan pour vaincre ce toaster.
O tost makinesini yenmek için bir planımız var.
Alors, avez vous fini de démonter ce pauvre vieux toaster?
Şu eski tost makineni hallettirdin mi?
La dernière fois qu'on a parlé au téléphone, n'étiez vous pas entrain de démonter un toaster?
Telefondaki son konuşmamızda, bir tost makinesini halletmeye çalışmıyor muydun?
Ils sont même inquiet pour mon toaster.
Tost makinemi bile merak ediyorlar.
Toi et Tyrol, le toaster, vous avez zigouillé mon pote Thorne.
Sen ve tost makinesi Tyrol, dostum Thorne'u harcamıştınız.
Je me réserve pour ton toaster de femme.
Tost makinesi tatlı karına saklıyorum kendimi.
- Et le toaster?
- Ya ekmek kızartma makinesi?
- Prenez donc le toaster.
- O mu? Elbette, buyurun.
- Où c'est un toaster.
- Yada tost yapmak için.
- Où c'est un toaster.
- Yada tost yapmak için. Her şeyini hazırladın mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]