Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Tomás
Tomás Çeviri Türkçe
762 parallel translation
Tomás va s'occuper de tout.
Tomás her şeyle ilgilenecektir.
Lieutenant, accompagnez Tomás.
Teğmen, Tomás'la birlikte gidin.
Mission Santa Tomés. Colonia Guerrero. El Rosario.
Mission Santo Tomás, Colonia Guerrero, El Rosario ama sadece isimleri.
Tomàs.
Tomás.
Parce qu'à 18 h, j'avais un autre rendez-vous.
Ve öğleden sonra yatak üreticisi Bay Tomas Pulta görüşmem vardı...
Et José Lopez et Tomas Rinaldo, ils sont partis pour Balintawak hier.
José Lopez ve Tomas Rinaldo, Onlar Balintawak'ı dün terketti..
- Non. - Et José Lopez ou Tomas Rinaldo?
- Yada José Lopez, veya Tomas Rinaldo?
Quarante hommes. Tomas Rinaldo, 28 ans.
Tomas Rinaldo, yaş 28.
Je m'appelle Thomas, une fois pour toutes.
Adım Tomas. Memnun oldum!
Rienzi, Thomas. 51 ans.
- Söyle bakalım. - Rienzi, Tomas. Elli bir yaşında.
- Cet autre homme, c'était Rienzi.
Her zaman vardır. - Bu olayda adam Tomas Rienzi idi.
Tomas!
Tomas!
- Où sont-ils, Tomas?
- Neredeler, Tomas?
C'est une guerre froide, mais qui empirera jusqu'à ce que chaque homme, femme et enfant de ce pays déclare leur fidélité et annonce s'ils sont du côté du droit et de la liberté ou de celui des Thomas Jordan de ce pays.
Bir soğuk savaş. Ancak daha da kötüleşecek, Ta ki bu ülkenin her bir vatandaşı ayağa kalkıp da doğrudan ve özgürlükten yana mı yoksa Tomas Jordan gibilerden yana mı..
Pauvre Thomas!
Zavallı Tomas...
Qu'y a-t-il, Thomas?
- Nedir o Tomas?
Pauvre Thomas!
- Zavallı küçük Tomas.
Thomas, je n'ai jamais cru en votre foi en Dieu.
Tomas... Senin imanına asla inanmadım.
Cher Thomas, c'était une bien longue lettre.
Sevgili Tomas... Bu uzun bir mektup oldu.
Thomas, vous vieillissez.
Sevgili küçük Tomas'ım, yaşlanıyorsun.
Vous n'en sortirez pas, cher Thomas.
Bunu kendi başına yapamazsın. Hayatta kalamazsın sevgili Tomas.
Et Thomas, lui-même...
Ve Tomas'ın elde ettikleri.
Lui, Thomas, il ne connaît rien à la nature humaine. Il ne voyait qu'elle, ne vivait que pour elle.
Ve Tomas insan sarrafı değildi gözü sadece onu görüyordu.
Thomas, Simon,
Tomas...
Papa dit de rentrer à la maison!
Eve gir. Tomas, Raimundo.
Dépêchez-vous, à la maison!
Tomas, Ramon, Paquita. Acele edin. İçeri.
Tomas, viens ici!
İçeri, yatak odasına. Hayır Tomas buraya gel.
Nous allons avoir un ranch!
Çiftliğimiz olacak Tomas.
Le señor Tomas de Cuarto.
Sinyor Tomas de Cuarto.
- Laissez-moi vous aider, Tomas.
- Yardım edeyim, Tomas. - Teşekkür ederim.
- Tomas de Cuarto?
- Tomas de Cuarto mu?
- Tomas.
- Tomas.
Tomas, tu m'excuses?
Tomas, ikram eder misin?
Venez, Tomas.
Acele et, Tomas.
Je vois que vous avez étudié l'histoire romaine, Tomas.
Görüyorum ki Roma tarihine iyi çalışmışsın, Tomas.
Où sont au juste ces papiers?
- Ve Tomas Bosch. - Rico! İkinize de defolun dedim.
Et prendre quoi? Les missiles.
Bu iş tam Tomas'a göre.
Je vais te faire servir à dîner.
- Tomas'a, Sinyor Parra için kahve getirmesini söyle lütfen.
J'ai parlé à Julio, à Tomas, à d'autres.
Julio, Tomas ve başkalarıyla da konuştum.
- Faites ce qu'il dit.
- Dediğini yap Tomas.
D'après le dossier, vous vous appelez Thomas Isidore Mandelbaum.
- Dosyalarıma göre senin adın... Tomas Isidor Mandelbaum.
Voici le grand ténor Tomasino Baratta.
Karşınızda Tenor, Tomas Innovarata.
- Tu es un lâche, Thomas.
- Sen bir korkaksın Tomas.
Tu me plais, Tomas.
Senden gerçekten hoşlanıyorum Tomas.
Chambre 6.
Tomas, ameliyat için bir kaplıca kasabasına gönderildi... 6 numaralı oda.
Tomas.
Tomas.
Tomas... que regardes-tu?
Neye bakıyorsun?
Tomas?
Tomas...
Tomas dit que vous êtes photographe?
Tomas fotoğrafçı olduğunu söyledi.
Mais... et Tomas?
Tomas hakkında ne derdiniz?
Prenons-en un... ça nous portera bonheur
Bir tane alalım Tomas. Mutluluğumuza mutluluk katar.