Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Training
Training Çeviri Türkçe
35 parallel translation
D'habitude, tu sais feindre un tendre baiser au déjeuner.
Something fell through in Washington and I have to take basic training.
- Le résultat de mon training dans la jungle.
- Ormancılık eğitimi.
J'ai essayé les Training 750.
Hafta sonu 750 serisi ayakkabıları giydim.
Allons prendre un pot après le training.
Antrenmandan sonra içmeye gidelim.
Cardio-training, muscu?
Göğüs? Üst vücut? Ne yani?
L'idée qu'il y a un noyau central dans chaque être humain est encore une autre limite de la liberté humaine.
Erhard Seminar Training. Nasıl kendileri olacaklarını öğrenmek isteyen yüzlerce insan hafta sonu oturumlarına katılıyordu. Bir süre sonra EST'nin taklitleri de çıktı ;
Puis biceps et cardio training.
Pazuları şişirip sonra da kardioya gideceğim.
Vous savez, une fois, mon instructeur au FLTEC * a planté [Federal Law Enforcement Training Center] un test de grossesse dans une scène de crime pour nous tester.
FLETC'teki adli tıp eğitmenim test etmemiz için olay yerine hamilelik testi bırakmıştı.
De la musculation, du cardio training?
Çalışıyor musun? Biraz ağırlık, biraz da kardiyo.
- Tu portais un training Adidas, tu disais?
Adidas eşofman giydiğini söylemiştin değil mi?
- Et ça, c'est toi dans ton training Adidas. - C'est pas moi.
İşte bu da Adidas eşofmanların ile sen.
J'ai pas de training Adidas, j'ai seulement un pantalon Adidas.
Hayır ben değilim. Ben hiç Adidas eşofman giymedim. Size söyledim, ben Adidas eşofman altı giyiyordum.
Le ripou, Training Day. Denzel est avec... – Eva Mendes.
Kötü polis, "Training Day." Denzel ile...
Ils ont toute la gamme Body Training.
Notilus ile ilgili şeyler var.
Vous pouvez dormir dans une chambre d'altitude comme Floyd ou vous pouvez simplement former à l'US Olympic Training Center à 6000 " dans le Colorado.
Floyd gibi basınç odasında uyuyabilirsiniz. Colorado'da 1800 metredeki Amerikan Olimpik İdman Merkezi'nde idman yapabilirsiniz.
Encore un peu et je jette mon cardio-training.
Bunu birkaç saat daha yaparsam, kardiyo antrenmanıma gerek kalmayacak.
Tu fais Training Day?
- Şimdi de İlk Gün filmini mi oynuyorsun?
{ \ pos ( 192,210 ) } C'est du cross-training.
Kros çalışması. Daha iyi bir kardiyovasküler çalışmadır.
On le fait, cet Interval Training? - Hein?
Eğitime katılmaya ne dersin?
Question cardio-training, c'est bon!
Tek iyi yanı günlük kardiyomu yapmış olmam.
J'allais boire des électrolytes après mon cross-training et sur la porte du frigo, près de le photo de mon futur kayak, l'invitation à ce mariage où tu voulais que j'aille.
Buzdolabını açmıştım. Spordan sonra kendimi yenilemek için. Kapısında, alacağım kanonun resminin tam yanında gelmemi istediğin bu düğünün davetiyesi asılı duruyordu.
- avec le mec qui joue dans training day?
Hani şu İlk Gün'deki adamın oynadığı mı?
Vous avez vu Training Day?
"İyi Polis Kötü Polis" filmini izlemiş miydin?
T'as un training, ou quelque chose?
- Eşofman altın falan var mı?
While I write, the others begin training.
Ben yazarken, diğerleri çalışmaya başladılar.
Training Day est ici.
Çalışma günü geldi.
Et ce jour là, je portais un.. training.
Ve o gün, korkunç bir elbise giyiyordum.
Pour la dernière fois, les meilleurs films policier, dans l'ordre Training day, l'Arme Fatale et Fargo.
Son kez diyorum, en iyi polisiye filmler sırasıyla, İlk Gün Cehennem Silahı ve Fargo.
Un peu plus "Mighty Quinn", un peu moins "Training Day".
Biraz fazla Mighty Quinn, biraz az Training Day takılmalısın.
- Training Day est mon film préféré.
İlk Gün benim en sevdiğim film.
- Officer Effectiveness Training Report.
Subay Etkinlik Eğitim Raporu.
Le footbag est un excellent exercice de cardio-training.
Footbag * çalışmaları aslında harika bir kardiyovasküler egzersizi. Denge için iyi geliyor...
Erhard avait inventé un système appelé EST ( Erhard Seminar Training ou
Çünkü bir girişimci, bu yeni bağımsız bireyin seri üretimi için bir yöntem icat etmişti.
- Un pantalon de training Adidas, oui.
Evet, Adidas eşofman altı.
Si tu continues le cross training comme ça...
Keanu ve Swayze.