English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Trévor

Trévor Çeviri Türkçe

1,849 parallel translation
Je vais appeller Trevor.
Gidip Trevor'u arayayım.
C'est mon assistant, Trevor.
Asistanım Trevor.
Trevor!
Trevor!
- Trevor.
- Trevor!
Ça fait maintenant dix ans que Max a disparu.
- Max öleli 10 sene oldu Trevor.
Trevor, tu es là?
Trevor, orada mısın? Ben Elizabeth.
Tu veux dire bonjour à oncle Trevor, Sean?
Sean, amcan Trevor'a merhaba demek ister misin?
Trevor, on est en train de se garer devant chez toi.
Trevor, evinin önünde park etmek üzereyiz.
Trevor? Tu es là?
Trevor, içeride misin?
Trevor, bienvenue au XXIe siècle. OK.
- 21nci yüzyıla hoş geldin.
Appelez-moi Trevor.
- Bana Trevor diyebilirsin.
Je suis vraiment désolée, mais il faut qu'on s'en aille.
Trevor, gerçekten üzgünüm ama gitmeliyiz.
Trevor, on doit y aller.
Trevor, lütfen!
- Trevor, laissez-le pour l'instant.
- Trevor, Bırak onu.
Venez! Trevor!
Acele et, Trevor!
- Oncle Trevor!
- Trevor Amca.
- Trevor! Le capteur attire la foudre! Lâchez le capteur.
Trevor, alıcı yıldırımı çekiyor.
Trevor?
Trevor?
- Trevor!
- Trevor? - Ben iyiyim.
Tenez-vous au mur, Trevor!
- Duvara tutun, Trevor! - Yapamam!
- Non! Trevor!
Trevor Amca!
Hé, Trevor? Y avait une mine, comme ça, dans le livre? Non.
Trevor, kitapta da böyle bir maden var mıydı?
Ça va. Ça va aller?
Trevor, iyi misin?
Trevor, votre voie finit aussi!
Trevor, senin hat da bitiyor.
Trevor, qu'est-ce qu'il y a en bas, tu penses?
Trevor, dipte ne var?
Finis!
Trevor, sözünü bitir!
- Mais Trevor, est-ce que l'eau n'aurait pas formé des stalagmites pointées sur nous?
Ama Trevor, bu teoriye göre suyun etkisiyle bize doğrultulmuş dikitlerin de oluşmuş olması gerekmez mi?
Merci, Trevor.
Teşekkürler.
- Trevor, viens vite!
Trevor, çabuk buraya gel. - Sean? - Sean?
Hé, Trevor?
Trevor!
Trevor!
Trevor?
"J'avais entrepris de faire une stupéfiante découverte " à partager avec Trevor et le monde...
"Trevor ve dünyayla paylaşacağım inanılmaz bir keşif yapmayı planlamıştım."
Merci, Trevor.
- Teşekkürler Trevor.
Oncle Trevor et moi, on, euh... On fait... on fait un voyage de pêche et...
Trevor Amca ve ben balığa çıktık diyelim.
Non, tu ne fera....! Oncle Trevor vient d'en attraper un gros! - Sean?
- Amcam, şimdi büyük bir tane yakaladı.
T'es le meilleur, oncle Trevor!
Harikasın, Trevor Amca!
- Je vous jure, tout va bien.
- Trevor, böyle iyiyim dedim.
Trevor, il faut la conserver.
İhtiyacımız olacak. Kalsın.
Je ne le vois nulle part, Trevor.
Buralarda olduğunu sanmıyorum.
Trevor...
Trevor?
Trevor, qu'est-ce que tu fais?
- Trevor, ne yapıyorsun?
Trevor, non!
Trevor, hayır!
Elle ne brise pas, Trevor!
Kırılmıyor, Trevor.
Trevor! Ça marche!
Trevor, işe yarıyor.
Trevor, ta main.
Hadi Trevor.
- Qu'est-ce qu'on va faire?
- Şimdi ne yağacağız, Trevor? - Herhangi bir öneriniz var mı profesör?
- Trevor.
- Trevor.
Non... Trevor, la lave se rapproche.
Trevor, gitgide yaklaşıyor.
Ça continue.
Trevor, gittikçe yaklaşıyor.
Trevor, attention!
Trevor, dikkatli ol!
Allez, Trevor!
Haydi, Trevor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]