English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Tëte

Tëte Çeviri Türkçe

867 parallel translation
" Tu lui mets encore de droles d'idees en tete!
Gene aklına çılgınca şeyler sokuyorsun! Bunun icabına bakacağım!
La téte de Dillon l'a achevé
Dillon'un yüzü tüm canlılığını yitirmiş.
C'est vrai, je le voulais, mais j'ai si mal â la téte
Evet, seninle konuşmak istemiştim ama, başım öyle ağrıyordu ki.
Quand je l'ai digérée, elie est allee dans ma tete.
Harita midemde erimeye başlayınca, hayali, kafamda belirmeye başladı.
On devrait toujours Ie regarder Ia téte en bas.
Başının üstüne durarak bakmalı insan bir kez. - Mantıklı ol.
Tant que c'est pas sur la téte.
Kafana düşmediği için şanslısın.
Chantons tous é tue-téte Faisons sooner cloches et trompettes.
Yo-ho! Şarkı söyleyelim Ve çanları çalalım
Chantons tous é tue-téte Faisons sooner cloches et trompettes.
Yo-ho! Birlikte şarkı söyleyelim Ve çanları çalalım
Du balai! Avant de vous prendre une maison sur la téte.
Biri senin de üstüne bir ev düşürmeden kaybol.
Et tu vas prendre la téte.
- Sen liderimiz olacaksın. - Evet.
RENTRER VOTRE TÊTE NOUS PASSONS UN TUNNEL
KAFALARINIZI İÇERİ ÇEKİN TÜNELE GİRİYORUZ.
Ton mal de tete s'est passe?
Baş ağrın geçti mi?
Moi non plus, alors chasse l'idee de la tete d'Oscar immediatement.
Benim de. Bu yüzden bir an önce Oscar'ın kafasından bu fikri atalım.
Mlle Birdie, ce vin de sureau va vous donner mal a la tete.
Bayan Birdie, mürver şarabı sana başağrısı verecek.
Si vous continuez a parler, ca vous donnera mal a la tete.
Böyle konuşmaya devam edersen baş ağrısı çekeceksin.
Je n'ai jamais eu de mal de tete dans ma vie!
Hayatımda hiç baş ağrısı çekmedim.
Et pour le cacher, ils disent que Birdie a mal a la tete.
Bunu saklamak istediklerinde de Birdie'nin yine başı ağrıyor diyorlar.
Un joli scandale a faire peser sur leur tete.
Tam da başlarına kakılacak bir skandal.
Mais je ne le ferai pas peser sur leur tete.
Ama başlarına kakmayacağım.
J'ai tout la-dedans, dans la tete. Laissez-moi vous raconter le premier chapitre.
İzin ver, sana ilk bölümünü anlatayım.
Une lettre griffonnée sur son papier a en-tete qu'on garde dans sa poche... parce qu'elle sent comme tous les lilas de l'Ohio.
Ofis kağıtlarından birinin üzerine yazılan ve Ohio'daki leylaklar gibi koktuğu için cebinde taşıyabileceğin bir mektup gibi.
Bonjour, Gai Soleil. Comment va votre tete?
Günaydın, Çakırkeyifçi.
- Comment va votre tete?
- Alkolikler koğuşu.
Elle aurait pu perdre la tete et vous tuer.
Kadınların çoğu böyle bir durumda başlarını kaybederdi, ve senin için de olabilirdi.
La balle a du toucher sa tete!
O kafasından vurulmuş, ayağından değil.
Il a d'autres idees en tete.
Şişt!
Ça ne servirait a rien de t'exploser la tete.
Seni vurmak için barut bile harcamazlar.
Ça t'explose la tete.
Yakinda kafalariniz patlar.
- Le chapeau a besoin d'une nouvelle tete.
- Hayir. ªapkanin yeni bir kafaya ihtiyaci var.
Oui, apres avoir pris une balle derriere la tete.
Evet, ensesinden vurulduktan sonra.
Tirez-lui une balle dans la tete, comme a mon frere.
Seni kardeºime yaptigin gibi ensenden vuracagim.
Quand on prend en chasse un homme qui tire aussi bien qu'Owen Merritt, si on perd la tete, alors, on perd vraiment la tete.
Owen Merritt gibi iyi niºanci bir adamin peºindeyseniz... saglikli düºünmezseniz, sagliginizi hepten kaybedebilirsiniz.
S'il y a une fusillade entre Isham et toi, il y a une chose que tu dois te mettre dans la tete.
Owen, Isham ile aranda çatiºma olacaksa... aklinda tutman gereken tek bir ºey var.
Ça te chauffera la téte.
Bu odunlar odanızı ısıtır, pis herifler.
J'ai recommandé votre mutation à la téte du nouveau service de contre-espionnage.
Ve sizin Washington'da yeni oluşturulan askeri istihbarat departmanının başına geçirilmenizi öneriyorum.
Le rouquin avec la tete de bouledogue?
Benekli surat Haynes, köpek suratlı olan çocuk mu?
Non, ca degage la tete, si on pense a quelque chose, ou a quelqu'un!
Hayır, kafadan kanı çeker. Birini veya bir şeyi düşündüğünde.
Vous partirez à la téte de votre peuple.
Halkınızın evine dönmesine önderlik edebilirsiniz.
Je n'ai pas d'yeux derriere la tete.
Kafamin arkasinda gözlerim yok ki.
Je veux qu'elle sorte de ta tete.
Onu aklindan çikarman lazim.
Ça ne se voit pas car c'est dans sa tete.
Belli olmuyor çünkü sorun kafasinin içinde.
J'ai senti quelque chose me transpercer la tete.
Kafamın içinden bir şey geçtiğini hissettim.
Vous vous payez ma tete?
Benimle dalga mı geçiyorsun? Öyle mi?
Juste un toit au dessu de ma tete.
Yaşlı Mose'un başını sokacağı bir delik yeter.
- Vous avez froid a la tete?
Başın mı üşüyor?
Attention a sa tete!
Başına dikkat edin!
Quelle tete!
Niye yüzün bu kadar asık?
II va en faire une tete, MacNamara!
Mack'ın yüzünü görmek istiyorum.
Vous voulez me tuer et offrir ma téte à l'ennemi!
Şimdi anlıyorum, Beni öldürecek, teslim olduğunuzda onlara kellemi vereceksiniz.
Trois verres ne m'ont jamais tourne la tete. Et sachez que je ne m'enivre que de moi-meme.
Üç bardakla başım dönmez içiniz de rahat etsin, sarhoşluğum kendime.
On se cogne la tete contre les murs.
Kafamızı duvarlara vururuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]