English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Ust

Ust Çeviri Türkçe

3,637 parallel translation
Pas de limite.
Üst limit yok.
Trouver ses escaliers.
Üst katta buldum.
J'ai un coffre, sous le lit, il y a 5000 $.
Üst kattaki yatağın altında, içinde beş bin dolar nakit olan bir kasam var.
Je dois élargir pour aller plus haut.
Üst katlara geçmeden önce geniş bir temel kurmam lazım.
Jolie foule.
Üst sınıf insanlar.
Il s'est montré à une fête huppé d'escort en portant des vêtements de rue et la seule femme à laquelle il voulait parler, c'était toi.
Üst sınıf bir fuhuş partisine sokak kıyafetleriyle geliyor ve konuştuğu tek kadın da sendin.
Montez à l'étage.
Üst kata çıkın.
Ça donne accès partout. Et qui se méfie du père Noël?
Üst düzey ev ve iş yerlerine girebilen bir Noel babaya kim güvenmez ki?
Je pensais qu'elle plaisantait pour la fouille.
Üst arama konusunda şaka yapıyor sanmıştım.
Et ils le jouent encore et encore et encore jusqu'à ce que je ne puisse plus l'écouter encore une fois, et là il y a le déclic.
Üst üste, defalarca denerler. Artık tek bir nota bile duymak istemem ama sonra birden bir şey olur.
Vérifiez l'étage.
Üst katı kontrol edin.
Je suis consultante pour le cabinet BBDL au-dessus.
Ben gideyim artık. Üst katta BBDL'de danışmanlık yapıyorum.
Au-dessus.
- Üst kat. - Evet.
Ils ont découvert 10 têtes de femmes scalpées.
Üst kısımları kesilmiş 10 adet kadın kafası bulurlar.
A la fenêtre du haut.
Üst kattaki camda görmüş.
Ils montent l'escalier. Bobby!
- Üst kata geliyorlar bile.
Une troisième chambre, une douche extérieure...
Üst kata üçüncü bir yatak odası, dışarıya bir banyo...
N'oubliez pas de vérifier notre magazine "Mets-le-moi dedans", des offres spéciales sur toute la gamme Dr Cole, nous offrons maintenant un spécial "bal du collège"
Hırçın Kız dergimizin ilanına bakmayı unutmayın. Doktor Cole'un aile ürünlerindeki şok edici fiyatları yazıyor. Şimdi bir alana bir bedava "Üst Düzey Balo" özel kampanyamız var kuzu derisi prezervatifler ve ambalajlanmış şaraplar var.
En haut, je crois que les gens étaient plus excités par ça.
- Evet. Üst katta insanlar, daha heyecanlıydı.
Le tiroir du haut, ouvrez-le.
Üst çekmeceyi aç.
Sortons.
Üst kata gidelim.
Il était en haut, dans un placard.
Üst kattaki dolabın içindeydi.
Je peux t'entendre d'en haut. Et te parler.
Üst kattan seni duyabileyim diye, ve seninle konuşabilmek için.
Êtes-vous seul là-haut?
Üst katta da mı yalnızsın?
- Le cinquième fois d'affilée!
- Üst üste beşinci defa.
températures élevées sur la surface Restreindre leur activité que quelques heures par jour.
Üst yüzey sıcaklık sınırları günde sadece birkaç saatliğine yukarıda aktivite yapılabilecek seviyelerde oluyor.
En haut, en bas, au milieu?
Üst, alt, orta?
Comme tu le découvriras là-haut au Congrès Futuriste, Miramount Nagasaki entre dans une nouvelle ère.
Üst katta, Yeni Gelecek Kurultayı'nda birazdan da anlayacağın gibi Miramount-Nagasaki, yeni bir döneme giriyor.
Il cachait l'information délicate sous des tonnes de fausses données.
Üst üste sahte verinin altındaki hassas bilgiyi saklıyordu.
Elle est en visioconférence, à l'étage.
Üst katta görüntülü konferans yapıyor.
- RÀS à l'étage.
- Üst katta yok.
Ils montent à la chambre.
Üst katta büyük işaretli bir oda var
Coup de bol.
Üst üste üçüncü.
- Ceux d'en haut ont faim.
- Üst kattakiler açlar.
Ça le rend un peu fou. Vous voyez ce que je veux dire?
Üst katta bu kadar çıldırması bu yüzden olabilir.
Vérifiez aux étages.
Üst katları kontrol edin.
En retard pour la troisième fois.
Üst üste 3 kez geç kaldın.
En haut.
Üst katta.
- J'étais réellement en train d'y penser.
- Üst kat bin kat daha iyi.
Prends tout ce qui est en haut. Tout!
Üst rafta duran tüm hydrocodone al, hepsini al!
Vous êtes un pro.
Üst düzey bir adamsın.
"La chambre des enfants à l'étage, " où Mary mesure les enfants " avec un long ruban à mesurer.
"Üst katta çocuk odasında" Mary'nin uzun bir mezurayla çocukları ölçtüğü yerde...
Je t'ai préparé un costume en haut.
Üst kata senin için bir takım koydum.
Elle a fait la plupart de la partie supérieure gauche elle-même, mais c'est quelqu'un d'autre.
Üst sol bölgenin çoğunu kendi eliyle yapmış ama bu başkasının işi.
J'ai déchiré mon tendon du quadriceps, et complètement détaché.
Üst bacak kaslarım yırtılıp tamamen birbirinden ayrıldı.
Ainsi, tandis que le casier du dessus tire, Celui d'en dessous peut être chargé et celui encore plus bas peut se refroidir.
Üst kısım ateşlendiği zaman onun altındaki kısım toplarla doldurulabilir olacak ve onun altındaki kısım da soğuyabilecek.
En haut.
Üst kata çık.
Mathilda a rejoint un groupe de jeunes courant d'un bout à l'autre sur le pont supérieur.
Mathilda genç bir kalabalıkla katıldı. Üst kamarada ileri geri yürüyordu.
A l'étage.
- Üst katta.
Il fait plus chaud en haut.
Üst kat daha sıcak.
Du haut vol. Il a écrit un livre?
- Üst kalite. - Kitap mı yazdı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]