English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Ustad

Ustad Çeviri Türkçe

1,090 parallel translation
c'est une maison sérieuse.
Çok iyi bir ustadır, ona gidebilirsiniz.
Weasel, c'est un spécialiste.
Gelincik bu işte çok ustadır.
À votre place, il m'aurait certainement dit qu'on a affaire à une arme de Dame Yun la Septième.
Bu dartların Ünlü Kadın Üstad Yun Chi Nian'a ait olduğunu herkes bilir
Mais où est maître Yun?
Üstad Yun nerede?
N'avez-vous pas demandé l'aide de maître Yun?
Efendim, Üstad Yun'dan yardım istemediniz mi?
Le moindre adversaire pourrait me battre. Maître Yun ne pouvant venir, je vais rompre ce contrat.
Normal insanlarla bile savaşacak takatim yok ve Üstad Yun da burada olamayacak
Musique, maestro!
Üstad, müzik!
On juge plus utile de le libérer pour qu'il nous conduise aux derniers membres de la secte.
Böylece bizi loncanın diğer üyelerine götürebilecek. Imbriani'yi Büyük Üstadı ihbar etti, diye bir söylenti yayıyoruz.
Fulvio lmbriani, tu as été arrêté le sept de ce mois.
Tutuklanman büyük Üstadımıza kendi sonuna dair bir işaret gibi göründü.
Chevalier Fu. Mes hommes ignoraient qui vous étiez. - Veuillez leur pardonner.
Üstad Fu, adamlarım sizi tanıyamadı affedin lütfen lafı bile olmaz lütfen oturun lütfen
Chevalier Fu. Connaissez-vous leur puissance?
Üstad Fu, Dartların gücünü bilir misiniz?
Chevalier Fu, après cette affaire, maître Yu voudra détruire le manoir.
Üstad Fu... bu olanlardan sonra... Yu kaşanemizi rahat bırakmaz
N'approchez pas! Relâchez-le d'abord.
Üstad Fu'yu bırakın önce, yoksa dereye atarım
Chevalier Fu, vous voilà enfin. Entrez.
Üstad Fu, demek buradasınız.
Bienvenue, chevalier Fu. Je vous en prie.
Üstad Fu buyurun
Chevalier Fu, asseyez-vous.
Üstad Fu, oturun lütfen
- Chevalier Fu.
Üstad Fu
Chevalier Fu, que faites-vous ici?
Üstad Fu, Neden buraya geldiniz?
Rong-rong, détache les lychees de ces branches.
Üstad Hsiang, geldiniz! Efendi!
Pour converser avec un bouddhiste distingué, j'aurais attendu trois années.
Hsiang acaba, bunu..? Oh hayır, hiç de önemli değil! Namlı bir Buddha Üstadıyla konuşmak için, 3 yıl beklemek bile kayıp sayılmaz!
Maître!
Üstad
Ton maître a été empoisonné par ma poudre.
Üstadın benim soğuk tavuk tozumdan zehirlenmiş
Maître.
Üstad
- Où est maître Li?
Üstad Li nerede?
Le Chevalier Zhao!
Üstad Zhao burada
Chevalier Zhao.
Üstad Zhao
Chevalier, pourquoi tout cet or?
Üstad Zhao, NEden bu kadar altınla buraya geldiniz?
Vous me flattez.
Üstad Zhao'nun övgüsüne layık olamam
Puis-je lui parler en privé?
Üstad Li ile bir çift laf edebilir miyiz?
L'autre, le fils de Zhao Zheng-yi.
Diğeri Üstad Zhao Zhengyi'in tek oğlu.
Vous préférez que maître Tian Qi et maître Gongsun commencent?
Tabii, Tian Qi efendiyi mi bekliyorsunuz? yada Üstad Gongsun'u?
Nous devons en finir aujourd'hui.
Üstad Zhao, onu şimdi öldürmeliyiz
On a fait appel au maître Xin-hu de Shaolin.
Şaolin Tapınağında Üstad Xinmei ye haber vermek için zaten birini gönderdiler
M. Zhao vous demande.
Üstad Zhao acil olduğunu söyler Salonda sizi bekliyor
Le maître Xin-mei va bientôt arriver.
Henüz Şimdi haber aldık Üstad Xinmei yakında varacak.
Maître Xin-mei arrive ce soir.
Üstad Xinmei... bu gece varacakmış.
Maître Xin-mei.
Üstad Xinmei
Nous pouvons nous mettre en route.
Hadi, Üstad Li, gidelim
Ils n'ont pas de kaoliang. Que du vin de pays. Ça ira.
Üstad, istediğin şarap yokmuş burada sadece yerel şeyler önemli değil
Li Xun-huan, repose-toi un peu.
Sizde dinlenin, Üstad Li
Chevalier Tian, tu dois avoir faim.
Üstad Tian, çok aç olmalısınız
Effectivement, le lettré Li a belle allure. Vous me flattez.
Üstad Li, Tanıştığımıza memnun oldum o zevk bana ait.
Mon condisciple a été empoisonné.
Buraya kadar Üstad Xinmei'e eşlik ettiğiniz için teşekkürler
Maître, c'est peut-être lui qui l'a blessé.
Hocam Üstad Xinmei'ye zarar verenin o olmadığını nerden biliyorsunuz?
C'est du givre-froid de Cinq-venins qui l'a terrassé!
Üstad Xinmei'nin 5 zehirler... iğneleriyle zehirlendiğini bilmiyor musun?
Vous me soupçonnez d'avoir blessé maître Xin-mei?
Sizce... Üstad Xinmei'ye ben mi zarar verdim?
Maître Xin-mei lui-même.
Üstad Xinmei'nin kendisi
Pendant le dîner, tu as tué maître Xin-mei. Ne fais pas l'innocent!
Biz yemekteyken Üstad Xinmei'yi öldürdün ve şimdi inkar mı ediyorsun?
Lettré Li.
Üstad Li
Pour qu'il ne parle pas. Tu as voulu le faire taire.
Üstad Xinmei öldürülmüş öldürülmüş mü, katil sensin
En chemin, maître Xin-mei m'a dit qu'il soupçonnait déjà quelqu'un.
Yazıtı çalan hakkında, Üstad Xinmei ;.. Şüphelinin isminin defterinin son sayfasında..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]