Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Venï
Venï Çeviri Türkçe
41 parallel translation
Ecoute, je suis venÏ... jouer au football et je serai le plÏ... s respectÏ... eÏ... x possible, mais c'est moi qÏ... i joÏ... e pour l'à © quipe dà ¨ sormais. Je suis le numà © ro 33.
Bak dostum, ben buraya top oynamaya geldim, olabildiğince saygılı olacağım ama şu an bu takım için ben oynuyorum. 33 numara benim.
Et pÏ... is je suis venÏ... ici.
Sonra ben buraya geldim.
Liez la veine et l'artère rénale, et aussi l'uretère et sectionnez-les.
Ve renal veni bağla... ... ve arteri ve üreteri, ve çapraz birleştir.
Voici l'artère rénale gauche anormale, là, en arrière de l'aorte.
İşte çelişkili sol böbrek veni... ... aortanın önünde.
demandé une chose.
Entil'Zha veni. Durhan, bir şey daha.
Accrochés aux poteaux, pendus aux lauriers, à chaque porte, à chaque fenêtri étalés sur le sol ou battant à des cordes au gré du veni
Telgraf direklerinde bayraklar... Her kapı ve pencerede bayraklar... İpleri rüzgarda uçan, yerlere serilmiş bayraklar...
Veni, vidi, vici,
Yine "Geldim, gördüm, yendim." mi?
Veni, vidi, ç Vici ç
Geldik, gördük de daha yenmedik
À la campagne, j'ai un vieux cow-boy que je fais veni...
Ülkemizde yaşlı bir kovboy var.
"Veni sancto spiritus".
Ve kutsal ruh geldi.
Il réséqua le lobe droit, la veine hépatique, et l'artère hépatique du foie de Sam. et les greffa à Kayla.
Sam'in karaciğerinden sağ lobu, hepatik veni ve hepatik arteri çıkardı ve Kayla'ya nakletti.
"Je suis venue, j'ai vu, j'ai dansé le conga."
"Geldim, gördüm, yendim" ( Veni, Vidi, Vici ;
Veni, sancte spiritus ecce crucem domini.
Geldim, Kutsal Ruh, işte bak Tanrı'nın haçı.
Son foie ne marche plus. Des caillots bouchent la veine hépatique.
Pıhtı hepatik veni tıkadığı için karaciğeri çalışmıyor.
Veni, vidi, vici.
Gittim, gördüm, yendim.
Vous ne pouvez utiliser qu'une veine particulière dans cette région. - Ok.
Şuradaki bir veni kullanabilirsin sadece.
Comme "Veni, vidi, vici"?
"Geldim, gördüm, yendim" gibi.
Si je leur disais "Veni, vidi, vici", qu'est-ce qu'ils entendraient?
Buradakilere, "Geldim, gördüm, yendim" deseydim nasıl olurdu?
Veni, vidi, vici.
Geldim, gördüm, yendim.
Veni, vidi,...
Veni, vidi...
{ \ pos ( 192,220 ) } Passez par l'IJ gauche. Ça vous donnera une approche plus directe.
Sağ juguler veni kullan, Dr. Avery.
Vous pouvez rester ici et de la finition, que certains de la nature ciudãþenii ou vous pouvez veniþi moi.
Burada kalır ve bitirebiliriz. yada yeni bir iş.
Veniþi. Il faut aller.
Gitmeliyiz.
Veni, vidi, placé!
Daha önce de türettim.
C'est pour éviter que la suture ait de la mémoire ou des problèmes après?
Çevreleyen yapılarda, çok daha küçük bir oranda hasara yol açıyor. O veni sanki paraşüt indiriyormuş gibi greftlediniz.
Utiliserez-vous la veine porte pour injecter les cellules dans le foie?
Adacık hücreleri karaciğere nakletmek için portal veni mi kullanacaksınız?
Je libère la triade portale.
Heparik veni serbest bırakacağım.
Veni, vidi, vici.
Uh, veni, vidi, vici. ( Geldim-gördüm-fethettim ).
Il a dit, "Veni, vidi, vici" Je suis venu, j'ai vu, j'ai gagné.
Dedi ki "Veni, vidi, vici." Yani geldim, gördüm, yendim.
Veni, vidi, vici.
Veni, vidi, vici.
Bien, qu'utilises-tu pour greffer la veine porte?
Portal veni yamamak için ne kullanacaksınız?
Dr Grey va greffer une veine iliaque à la veine porte mais cet homme a une thrombose veineuse profonde bilatérale dans ses artères fémorales.
Doktor Grey portal veni iliak venle yamayacak. Ama adamın uyluk kemiklerinde bilateral derin ven trombozu var.
Je suis veni siroter un frescas light
Tüm Fresca'lar diyettir zaten.
C'est vrai, mais avec deux veines drainantes sur le trajet, ce serait plus sûr de voir comment elle répond..
Evet ama oradaki iki drenaj veni düşünülünce önce hastanın nasıl tepki vereceğine bakmak- -
Préparez l'I.J.
İnternal juguler veni hazırla.
"Ex inordinatio veni pecunia."
Yok, sadece yok içindir. - Ne?
Vous n'arriviez pas à insérer ce crétin de tube, vous avez entaillé une veine, votre patient se faisait vidanger, et vous n'avez même pas fait l'effort de demander de l'aide.
Lanet tüpü sokamadınız, bir veni kestiniz hasta kanla boğuluyordu ama yardım istemeye bile zahmet etmediniz.
La veine porte est cautérisée.
Portal veni tıkanmış.
Veni, vidi... et pas vici.
Veni, vidi vici... değil.
Nous vous avons entendu ; "veni ad me".
"veni ad me" falan diyordunuz içeride.
Écrivez : "veni, vidi, vici."
Bir de şunu yaz. "Veni, vidi, vici."