English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Voiture

Voiture Çeviri Türkçe

76,048 parallel translation
Et bien, on était en train de forcer une voiture qui n'est pas la notre.
Bizim olmayan bir arabaya girmeye çalışıyorduk ama.
On dirait qu'ils étaient deux, mais... sa voiture est toujours là.
Araçta iki kişi var gibiydi ama onun arabası hâlâ burada duruyor.
S'il est dans la voiture, je l'aurai d'ici.
Adam arabadaysa buradan haklarım.
Gene... il est pas dans la voiture.
Gene adam arabada değil.
Je vais piéger sa voiture.
Düzeneği arabasına koyayım.
Il y a trois traqueurs sur cette voiture.
Bu arabada üç takip cihazı var.
- On m'a volé ma voiture.
- Biri arabamı çalmış.
On t'a volé ta voiture?
Biri arabanı mı çalmış?
Je veux une voiture.
Bir araba istiyorum.
C'est au sujet de sa voiture.
- Arabası için geldik.
Il ne sait pas où est sa voiture.
Arabasının nerede olduğunu bilmiyor.
Ta voiture a été volée?
Dougie, araban çalındı mı?
Sa voiture a disparu.
Arabası kayboldu.
Il ne sait pas où est la voiture.
Arabasının nerede olduğunu bilmiyor.
Très bien, M. Jones, où avez-vous laissé votre voiture?
Tamam Bay Jones arabanızı en son nerede bıraktınız?
C'est une voiture pourrie, toujours au garage... une Ford par chère, grise, 4 portes, le concessionnaire appelle ça une " bonne occaz'".
Berbat bir araba, sürekli tamirhanede olur. Gümüş rengi, dört kapılı, dandik bir Ford. Satıcıların "ikinci el araç" dedikleri türden.
Messieurs, avez-vous trouvé la voiture?
Memur beyler, arabayı buldunuz mu?
Vous avez trouvé sa voiture, pas vrai?
Arabasını buldunuz, değil mi?
La voiture a été retrouvée.
Araba bulundu.
Cette histoire de voiture, on va être indemnisés.
Şimdi araba olayına gelince... Evet, sigortadan biraz para alırız.
Les clés sont dans la voiture.
Anahtar arabanın üstünde.
Dougie a eu un accident de voiture, si je me souviens, peu avant de nous rejoindre.
Anımsadığım kadarıyla Dougie bir trafik kazası geçirmis. Benimle çalışmaya başlamadan kısa bir süre önce.
D'abord, sa voiture explose, puis on essaie de le tuer.
Önce arabası patlıyor sonra da biri onu öldürmeye çalışıyor.
Le jour suivant, la secrétaire de Hastings est morte dans une explosion de voiture.
Bir sonraki gün Hastings'in sekreteri bir araç patlamasında öldü.
Il a fait un pas sur la chaussée, juste devant une voiture, mais il a avancé sa main et sauté par-dessus la voiture comme si de rien n'était.
Yola adımını attığında bir arabayla burun buruna geldi ama sonra elini arabanın üzerine koyup gayet normal bir şeymiş gibi üzerinden atladı.
- Arrêtez la voiture.
- Hemen dur.
Arrêtez la voiture!
Arabayı durdur!
Arrêtez la voiture!
Arabayı durdur! Arabayı durdur!
Kyle, prépare la voiture pour ce soir.
Kyle, bu gece için arabayı hazırla.
- La voiture?
- Araba mı?
Reste dans la voiture, si tu veux.
İstersen arabada bekleyebilirsin.
- Tu voulais rester dans la voiture.
- Arabada kalacaktın hani? - Yanlış düşünmüşsün.
La portière de voiture. Idiot.
Mal gibi kapıya sıkıştırdım.
- Tu les mettras dans ta voiture.
- Sonra onları arabana koyarsın.
Arrêtez la voiture.
Arabayı durdur.
C'est votre voiture?
Bu, sizin arabanız mı?
Vous ne pouvez pas fouiller ma voiture sans motif.
Sebep olmadan aracımı arayamazsınız.
Contre la voiture.
Arabaya yaklaşın.
Je suis là, car mon père a fait placer de la drogue dans ma voiture.
Buradayım çünkü babam arabama uyuşturucu yerleştirdi.
Tu me prêtes ta voiture?
Arabanı alabilir miyim?
Je ne t'ai pas laissé conduire, car ce n'est pas ma voiture.
Kullanmanı istemedim çünkü araba benim değil.
Une voiture te ramènera à la maison.
Araba çağırayım da seni eve götürsün.
Avant TruYou, on avait une voiture différente pour chacune de ses courses.
True You dan önce, her iş için farklı bir araca ihtiyacı varmış gibiydi.
- Parce que mon putain de neveu... a tué un chien et volé une voiture.
- Çünkü benim hıyar yeğenim bir köpek öldürdü. - Sorunu neden çözmüyoruz? Ve bir araba çaldı.
Une voiture... Qui en ce moment se trouve dans mon entrepôt.
Araba şu anda bizim envanterimizde görünüyor.
Alors, on sacrifie tout... pour une voiture?
Yani her şeyden bir araba için mi vazgeçiyoruz?
Ce n'est pas juste une voiture.
Sıradan bir araba değil.
C'est la voiture de John Wick.
John Wick'in arabası.
Pour sa voiture.
Sırf arabası için.
Vous avez... ma voiture.
Arabam sende.
Mercer, arrête ta voiture.
Mercer. Mercer, durdur arabayı, benim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]