Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Webcam
Webcam Çeviri Türkçe
228 parallel translation
Il est sur un site réel via une webcam.
Canlı bir siteden ve video kameradan bakıyorsun.
Hmmm, c'est un site webcam. Oh.
Web kamerası sitesidir.
Une webcam est une caméra vidéo qui, euh, diffuse les images des gens à leur lieu de travail ou à la maison, 24h sur 24.
- Evlerden veya iş yerlerinden. ... 24 saat canlı yayın yapan kameralara web kamerası denir.
Une vraie Webcam personnelle.
Özel kamera diye buna denir.
Tu veux rester anonyme... et tu laisses le monde te regarder sur une webcam.
Ünlü biri olmak istemiyorsun... ama milletin seni webden seyretmesine izin veriyorsun.
C'est une webcam. Ça sert à ça.
Ve bunun için kullanılır.
Tu as vu sa webcam?
Web kamerasını gördünmü?
Des photos faites par Webcam.
Webcam'le çekilmiş resim.
Peut-être avec une webcam.
Web cam kullanıyorlardır.
Merde alors, je me suis habillée devant la webcam. Ne me dis pas ça.
Ve avukatı ona beni terk edip, başka bir kızı hamile bıraktıktan sonra pek şansının olmadığını söyleyinceye dek, dava açmaya hazırdı.
T'as une webcam?
Web kamerası mı?
E-mails, webcam...
Elektronik posta yolla da yolla, sonra bekle, web kamerası aç...
La webcam m'a conduit dans cette zone.
- Las Vegas'ta 11 tane var. Pekâlâ, Webcam'in izini bu bölgeye kadar takip edebildim.
Bien, la webcam sur le miroir a transmis un signal au portable dans le coffre, lequel a retransmis le signal via un modem sans fil.
Aynadaki internet kamerası bagajdaki diz üstü bilgisayara video sinyali iletiyor. O da kablosuz modemle bunu yayınlıyor.
Il ne pourrait pas transmettre de la webcam au milieu de l'océan.
Okyanusun ortasında bu görüntüleri transfer edemez.
Viens me voir.
SENİ BEKLİYORUM Webcam sohbeti için tıkla
Sa webcam interagissait directement avec le site web.
Kamerası doğrudan web sitesine yönlendirilmiş.
J'ai tracé sa webcam et elle habite dans le meme quartier que Jamie Carr.
Kamerasının izini sürdüm Jamie Carr'ın oturduğu mahallede.
J'ai passé les six dernières heures à chercher à travers des fichers de webcam, à essayer de trouver un indice et j'ai regardé plus de porno aujourd'hui que Tony dans toute sa vie.
Altı saattir internet kamerası kayıtlarını inceliyorum ipucu bulmaya çalışırken, Tony'nin hayatı boyunca izlediğinden daha çok porno izledim.
Il y a la webcam, les e-mails, la messagerie instantanée.
Webcam var, e-mail var, hem mesajlaşıyoruz.
Oui, prépare toi à de l'action via webcam. Tu peux faire ton propre blog. Tiens la au courant quotidiennement de ce qui travaille Ryan Atwood.
Evet, size bir webcam ayarlarız, orada görüşür, Ryan Atwood'un neler yapmakta olduğu konusunda bilgilendirirsin onu.
Reste dans ta chambre à écouter ta musique nulle et fais des vidéos sexuelles sur ta webcam.
Neden odanda oturup ; berbat rock müziğini dinlemiyor... ve web kamerandan umrumda olmayan seks gösterileri sunmuyorsun!
Je vais te trouver une webcam.
Sana bir web kamerası alacağım. Tıpkı benimle beraber yaşıyormuşsun gibi olacak.
Ça vient d'une webcam.
Bir tür web-cam videosu.
"Kate S. aimerait chatter sur webcam avec John T."
"Kate S., John T. Ile görüntülü sohbet talep ediyor."
J'ai piraté notre propre webcam à l'aquarium.
Seni akvaryumun kamerasına bağladım.
Dois-je commencer à me déplacer avec une webcam maintenant?
İnternet kamerası taşımaya başlayayım mı?
Je t'envoie l'adresse, tu veux qu'on coupe leur connexion à la webcam?
Web kamerası bağlantılarını keselim mi?
la Webcam. Je te google direct.
Ondan sonra bir webcam satın aldım.
C'est filmé d'une webcam?
Web kamerasına mı bağlısın?
Je danse devant ma webcam pour ma copine.
Webcam'imin önünde dans ediyorum ki, kız arkadaşım izleyebilsin.
Tu devrais vraiment regarder la webcam de Peyton de temps en temps.
Arasıra Peyton'un web kamerasına göz atmalısın.
Elle passe toutes ses journées sur internet à parler dans sa webcam.
Tüm gününü, internette, küçük web kamerasına konuşarak geçiriyor.
Vous avez le courage, et j'ai une webcam.
Sende cesaret, bende de kamera var.
Elles seront reliées par webcam et fibre optique à la vraie fête qui aura lieu à New York, dans une discothèque très select.
Bu bağlantılar sayesinde tüm şubeler, New York'daki çok özel bir gece kulûbünde yapılacak ve sadece VIP'lere özel verilecek olan partiye bağlanabilecekler.
- J'installe la webcam pour la fête.
- Parti için kamera bağlantısı kuruyorum. - Oh, iyi, güzel, oldu.
Je veux que les gens de New York voient la fête par webcam et se disent :
New York'daki partide bulunanların kameradan bizi gördüğünde şunu demelerini istiyorum :
C'est une Webcam qui filme votre chambre en direct.
Yatak odanıza canlı webcam koydum.
D'ailleurs, Jemaine, j'ai eu une réaction très positive après quelque chose qui t'est arrivé quand tu étais seul avec la Webcam.
Jemaine, şu yatak odanda yalnızken yaptığın şeyle ilgili çok güzel yanıtlar aldım.
Je ne savais pas qu'on était filmés.
Webcam'imiz olduğunu bilmiyordum.
- Si j'avais ça au-dessus de mon lit, j'aurais tendance à oublier qu'elle filme.
- Eğer benim yatak odamda webcam olsaydı, bazen, bilirsiniz, açık olduğunu unutabilirim.
Je ne savais pas qu'on avait une Webcam.
Webcam'imiz olduğunu bilmiyordum.
Nos mères se sont mises en contact, donc j'me suis connecté par webcam avec Craig et Doey pour préparer notre stratégie.
Annelerimiz birbiriyle konuşmuştu. O yüzden stratejimizi belirlemek için Craig ve Dooley ile webcam açtık.
On se donne rendez-vous par webcam à 18 h 30 chaque soir.
Her gün 6 : 30 da web cam'da canlı görüşmemiz var!
C'est impossible. Je veux dire, elle parlait au capitaine ce soir-là avec la webcam de chez elle.
"Demek istediğim" Ayni gece Kaptan ile evinden web cam ile görüşüyorlardı.
- J'installais le câble de sa webcam.
Web kamerasının kabloları için yardım etmiştim.
Elle ne se sert plus de sa webcam pour faire des photos, je t'assure!
Diğerlerini de öyle. Gidip tekrar bakabilirsin.
Webcam-Alex!
Web siteme de bakın.
webcam.
Kamera.
Des précisions sur la web cam?
- Webcam'in yerinden ne haber?
Et la web cam?
Webcam'in izini buldun mu?