Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Wendy
Wendy Çeviri Türkçe
3,248 parallel translation
Et Wendy Van Peele d'Entertainment News.
Ve Wendy Van Peele olmadan savaş olmaz.
Oh, je suis Wendy.
Ben Wendy.
Le pasteur Dan, avec sa charmante épouse Wendy et leurs trois beaux enfants ils ont tous accepté de se joindre à nous.
Papaz Dan, onun sevgilisi karısı Wendy ve üç güzel çocukları bizi katılmayı kabul ettiler.
Moi et ma femme Wendy n'étiont pas sûrs... à propos du déménagement de notre famille de l'autre coté du pays, pas sûr de tout laisser derrière nous une vie dont on avait pris l'habitude, des doutes sur une nouvelle aventure.
... bir aileyi taşımaktan ülkenin yarısını dolaşmaktan bir hayatı geride bırakmaktan yeni bir maceraya atılmaktan emin değildik.
Dan, Wendy.
Dan, Wendy.
Wendy.
Tatlım?
- C'est adorable.
Ve bu Wendy.
Et là, c'est Wendy. Elle, c'est une coquine.
Tam bir maskara.
[Rires] Ce qu'il voulait dire c'est depuis combien de temps travaillez-vous pour le fondateur de Wendy, Dave Thomas?
Söylemeye çalıştığı şey, ne zamandır Wendys'in kurucusu Dave Thomas için çalışıyorsun?
Wendy.
- Wendy.
- Salut, Wendy.
- Selam Wendy.
Wendy doit être contente.
Wendy sevinmiştir.
Pourquoi elle serait contente?
Wendy niye sevinsin?
- Wendy a sucé les Chicago.
Bizim Wendy Chicago'yla tanıştı.
- Wendy la serveuse, avec qui j'ai vécu pendant trois ans...
Garson Wendy. Üç yıl beraber yaşadığım insan.
Bonjour, c'est Wendy.
Merhaba ben Wendy.
Salut, Wendy, c'est encore moi.
Merhaba Wendy, yine ben.
Au fait, tu as entendu parler du fait que Wendy aurait sucé Chicago il y a 20 ans?
Bu arada, Wendy hakkında dedikodu duydun mu? 20 sene önce Chicago grubuyla tanışmış falan?
Quand vous êtes venus il y a 20 ans, vous vous souvenez d'avoir été sucés par une certaine Wendy?
Buraya 20 yıl önce geldiğinizde Wendy diye bir kadınla tanışmış mıydınız?
Wendy.
Wendy.
Elle s'appelle Wendy?
Adı Wendy mi?
Comment va Wendy?
- Wendy neler yapıyor?
Chef, O'hara, l'ancienne codétenue de Marlowe, Big Wendy, organise son enterrement de vie de jeune fille la veille du mariage, et je pense qu'elle espère que vous puissiez vous joindre.
Hey, şef, O'hara. Marlowe'un eski hücre arkadaşı Koca Wendy düğünden bir gece önce bekarlığa veda partisi düzenliyor. Sizin de partiye katılacağınızı umut ediyordu.
Euh, Big Wendy n'a-t -'elle pas été condamnée pour avoir tué un gars dans une bagarre de bar?
Koca Wendy bar kavgasında adam öldürmekten içeride değil miydi?
Je donne vos numéros à Big Wendy.
Koca Wendy'e telefon numaralarınızı vereyim.
Wendy, que s'est-il passé?
Wendy, ne oldu?
Grosse Wendy est la demoiselle d'honneur.
Koca Wendy baş nedime.
Merci, Wendy.
Sağ ol, Wendy.
Elle habitait avec cette jolie fille, Wendy.
Tatlı Wendy ile birlikte yaşıyordu.
Où est cette jolie fille, Wendy?
Bu tatlı Wendy nerede?
Wendy, on a entendu ce prénom avant. Wendy?
- Wendy, bu adı daha önce duymuştuk.
Elle vivait avec cette jolie fille, Wendy.
Tatlı Wendy ile birlikte yaşıyordu.
La coloc de Kimberly devait être Laura sous le faux nom de " Wendy... - Spitznagle.
Kimberly'nin ev arkadaşı Laura, takma adını olarak "Wendy Sirknargile" kullanıyor olmalı.
Wendy / Laura a emménagé avec Kimberly, lui a volée son identité et l'a tuée.
Wendy veya Laura, Kimberly ile yaşamaya başlar, kimliğini çalar ve onu öldürür.
Non. Donc, à tout hasard, avez-vous plus d'infos sur Wendy?
Evet, şans eseri Wendy hakkında daha fazla bilgin edinmiş olabilir misin?
Ou devrais-je dire Wendy?
Ya da Wendy mi demeliyim?
ça se fera pas l'ami.
- Anca rüyanda görürsün, kardeşim! Wendy?
Tu sais, loin de moi l'idée d'être Wendy la pleurnicharde...
Biliyorsun, Wendy Whiner olmak bana ters...
Où tu veux en venir Wendy?
Sadede gel, Wendy?
Je le fais, Wendy.
- Wendy, bana bırak.
Demande à Wendy.
Wendy'ye sor.
Dépêche-toi, Wendy, on y va.
- Gidelim Wendy.
Wendy, j'étais là en premier.
- Önce ben geldim Wendy.
Ça Va, Wendy!
- Bu kadar yeter, Wendy.
Tais-toi, Wendy.
- Hadi ama Wendy, kapa çeneni!
Wendy. Emmène-moi aux toilettes.
- Wendy, beni tuvalete götür.
Wendy, je ne me sens pas bien.
Wendy, kendimi acayip hasta hissediyorum.
Je ne pars pas tout seul en bus.
- Tek başıma gitmem Wendy.
Quand j'ai reçu l'offre pour devenir pasteur à Stull,
Stull'da, sizin papazınız olmak için teklifi ilk aldığımda karım Wendy ve ben emin değildik.
Les femmes ne doivent pas briser les lois.
Wendy, Wendy, Wendy! Kadınlar kuralları çiğnemez.
Dehors, c'est Wendy.
- Bu da Wendy.