Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Wes
Wes Çeviri Türkçe
1,538 parallel translation
Je m'occupe de Wes.
Bak, Wes'in yanında olacağım.
- Comment va Wes?
- Wes nasıl?
Je peux en faire autant.
- Ben de bunu seçebilirim. Wes için, evet.
Pour Wes. Mais pas pour moi.
Fakat benim için değil.
Prends soin de Wes.
Wes'e iyi bak.
Wes a disparu.
- Wes kayboldu.
Wes a disparu.
- Harry, Wes kayıp.
Croyez-vous à un rapt?
Wes kaçırılmış olabilir mi? Hayır, hayır.
Seul dans Londres, la nuit. Pauvre Wes.
Gece yarısı Londra'da tek başına, zavallı Wes.
Wes a disparu.
Wes kayıp.
Je retourne au MI-5. On trouvera Wes.
Wes'i bulmak için bütün kaynaklarımızı devreye sokacağım.
Wes veut juste attirer l'attention.
Wes'in dikkat çekmek istediğini farz etmeliyiz.
Le pays entier le recherche.
Wes Carter ülkenin en çok aranan çocuğu.
- Des nouvelles de Wes?
- Wes'den haber var mı? - Hayır, henüz yok.
Adam, on a retrouvé Wes.
Adam, Wes'i bulduk. O iyi.
On a retrouvé Wes.
" Wes'i bulduk.
Veille bien sur Wes.
"Wes'e iyi bak."
Veille bien sur Wes.
Wes'e iyi bak.
Wes a disparu.
"Wes kayıp. Wes kayıp."
La maitresse de Wes voulait me voir à l'école.
Wes'in yatılı okuldaki öğretmeni aradı. Beni okula çağırdı.
Tu m'as dit que Wes avait un problème.
Bana Wes'le ilgili bir sorun olduğunu söyledin.
- Tu as menti.
- Wes'le ilgili yalan söyledin.
- Je ne peux pas fuir.
Kaçamam. Wes'e ne olur?
Et Wes? - Oui. Que fera Wes, quand vous serez en prison à vie?
Evet, hayatını riske atarken Wes'e ne olur?
Attends un peu, il y a bien un Wes Huber.
Bir dakika, Wes Huber diye biri var.
Wes?
Wes?
Ou à "WES".
Veya "Wes".
- Qu'est-ce tu lui veux à Wes?
- Niçin arıyorsun onu?
C'est ce que tu penses? Que c'est Wes?
Wes'in yaptığını mı düşünüyorsunuz?
Et Wes a été torturé.
Ona da işkence edilmiş.
Est-ce que Wes avait des ennemis dont tu ne m'as pas parlé?
Wes'in bana anlatmadığın düşmanları var mı?
Ou t'as seulement peur que le type qui a charcuté Wes t'aimera pas beaucoup non plus?
Yoksa Wes'i kesen adamın seni de pek sevmeyeceğinden mi korkuyorsun?
Wes se pend.
Wes kendisini astı.
Ensuite la copine de Wes et le jumeau de Jamal.
Sonra Wes'in kız arkadaşı ve Jamal'ın ikiz kardeşi öldü.
Wes et Jamal avaient tous deux l'index brûlé.
Wes ve Jamal'in ikisinin de işaret parmağı yanmış.
Cet enculé à tué Wes.
Bu anasını siktiğim Wes'i öldürdü.
Il a descendu Wes et Jamal!
Wes ve Jamal'ı öldürdü!
Wes, content de vous revoir.
Wes, seni görmek ne güzel.
Il était dans les forces spéciales. Sergent Wess Kinnen.
Birleşik Devletler Özel Kuvvetleri, Mühimmat Çavuşu, Wes Keenan.
J'ai appris il y a 4 mois que Wess était mort lors du crash de son hélicoptère en Afghanistan.
Dört ay önce, Wes'in helikopterinin Afganistan'da düşürülüp, ölü olduğunu yazan bir mektup aldım.
De plus, je parie que le petit projet que vous faites ici-bas, quoi que vous fassiez avec Wess, vaut plus que votre vie.
Ayrıca, burada gerçekleştirdiğin şu küçük projen ve Wes ile ilgili her ne yapıyorsan, hayatından daha değerli olduğuna bahse girerim.
Si je ne parle pas à Wess dans 20 minutes, tout disparait.
Wes ile yirmi dakika içinde konuşmaz isem, hepsi yok olacak.
Vous en aurez besoin pour appeler Wess.
Wes'i aramak için o pençeler sana lazım değil.
Sans Wess, ma vie n'est plus rien.
Wes olmadan, benim hayatım zaten bitik.
Wess n'est pas mort dans un crash.
Wes, helikopter kazasında ölmedi.
Wes, s'il te plait.
Wes, lütfen.
Wes va se réveiller.
Wes birazdan uyanır.
- Wes est là?
- Wes orada mı? - Evet.
Tu me le passes?
Konuşabilir miyim? Wes!
On a trouvé Wes.
Wes'i bulduk.
Monica? Oh...
Çok üzgünüm, Wes.