English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Wharf

Wharf Çeviri Türkçe

73 parallel translation
J'ai les seins lourds, seins lourds Ils pourraient être pêchés à Fisherman's Wharf
Sahibim ağır memelere, ağır memelere bir balıkçı iskelesi avı gibi.
Rejoignez la police fluviale pour inspecter la zone qui longe Victory Street.
Tilly sokağında sınırlandırılmış bölgeyi aramak için Hayes Wharf'ta sahil güvenliğe katılın.
Rejoignez la police fluviale pour inspecter la zone délimitée par Victory Street, Hayse Lane et la Tamise.
Toddy sokağı, Hayes Lane ve Strat Temps bölgelerini aramak için Hayes Wharf'ta kara polisine katılın.
En sortant, rendez-vous aux quais.
Bankadan çıkınca arabayı Fisherman's Wharf'a sür.
Dans une cabine d'Austin Wharf Lane.
Austin'in Wharf Lane'de telefon kulübesinde.
Rendez-vous à Elizabeth Wharf. Vraiment?
Bizimle Elizabeth Wharf'da buluşmak istiyor.
Elle vendra des glaces dans la rue?
Ne yapacak orada, Richard? "Fisherman's Wharf" ta dondurma mı satacak?
Et s'en débarrasseront à Bayshore Wharf.
Sonrada onu Bayshore İskelesi'nden denize dökeceğiz.
Dépêchons-nous d'aller à Bayshore Wharf.
Bayshore İskelesine gitmeliyiz.
Elle faisait partie des Wharf Rat.
O eski bir iskele sıçanı gibi.
Machine Gun Kelly et Henri Young à deux pas de la ville magique, à moins d'un kilomètre du célèbre Fisherman's Wharf.
Capone Makineli Tüfek Kelly ve Henri Young ; sihirli şehire kıyıdan, yarım milden daha yakın bir mesafede bulunuyor.
En direct du Pier 39 de Fisherman's Wharf... c'était Kelly Lange, à San Francisco.
39 nolu Balkıçı Rıhtımından canlı yayındayız ben San Francisco'dan Kelly Lange.
Au West Wharf à 18h30?
Batı İskelesi?
- West Wharf, 18h30?
Batı İskelesi, tamam mı? Altı buçuk?
Rien que d'innocentes moules-frites au West Wharf!
Batı İskelesi'nde masum bir akşam yemeği.
Passez-moi les unités de surveillance de Canary Wharf, Isle of Dogs et Tower Bridge.
Canary Wharf, Isle of Dogs, Tower'daki kameralara bakmam gerekiyor.
- Je répête...
Tekrar ediyorum, Canary Wharf...
Le fourgon à Canary Wharf n'est pas immatriculé.
Canary Wharf kamyonetinin plakası kayıtlı değil.
Ce n'est pas celui de Canary Wharf.
Canary Wharf kamyoneti değil.
Un piaf sur Canary Wharf?
Kanarya Adaları'nda kanaryayla mı?
Tu connais le gardien de Trinity Wharf? Oui.
- İskeledeki dostun hâlâ oranın güvenlik görevlisi mi?
Voyez le brick géant que j'examine près du wharf.
Güçlü tanrılar bir araya gelip çocuğa soru sorup canını mı sıktınız?
Nous somme à Canary Wharf. C'est ça.
Canary Wharf'tayız.
Cette tour, c'est Canary Wharf!
Öyle olmalı. Şu bina, Canary Wharf Kulesi!
Et la bataille rangée sur Canary Wharf?
Kanarya rıhtımındaki savaş?
Ils étaient derrière la Bataille de Canary Wharf.
Canary Kulesi Savaşı'nın arkasındakiler.
C'était la fin de la bataille de Canary Wharf.
Canary Wharf savaşının sonuna doğruydu...
L'ancien régime a été détruit à Canary Wharf.
Eski rejim Canary Rıhtımı'nda yok edildi.
La Bataille de Canary Wharf. J'ai vu la liste des morts.
Canary Rıhtımı Savaşı'ndan sonra ölenlerin listesini gördüm.
Alcatraz ou le Quai du Pêcheur?
Alcatraz mı Fisherman's Wharf ( Bir İskele İsmi ) mı?
Elle travaillait à Canary Wharf.
Canary Kulesi'nde çalışırdı.
J'ai vu ce qu'ils ont fait à Canary Wharf.
Canary Wharf'da ne yaptıklarını gördüm.
Le Miami Wharf Cafe, Sonjou...
Miami Wharf Kafe, Sonjou Obsidian Spa.
Il s'appelle John Phillips, 237 Chapel Wharf Buildings,
John Phillip adında bir adam. 237, Chapel Wharf Binası.
C'est la Fête du Travail, et Wonder Wharf semble pris d'assaut.
Hafta sonu çalışma günü, Ve iskele iyice kalabalıklaşıyor gibi gözüküyor.
Faîtes-vous entendre pour les Wonderdogs de Wonder Wharf!
Muhteşem İskele Muhteşem Köpekleri fanatiklerinden alkış alalım.
Il a le terrain, l'équipe, Wonder Wharf...
Beyzbol sahası, takım ve lunapark onun.
Un invité comestible se joint aux mascottes de Wonder Wharf. Un hamburger!
Muhteşem Rıhtım Maskotları'na bugün özel bir konuk yiyecek katılacak :
Il nous mène... au Quai de l'Atlantique.
Bizi Atlantic Wharf'a götürüyor.
Ce qui les place devant l'Atlantic Wharf, exact?
Tam olarak onları Atlantic Wharf'ın önüne atan ne?
Ghirardelli square? Fisherman's wharf? Alcatraz?
Ghirardelli Meydanı, Fisherman's Wharf, Alcatraz.
La ville près de Canary Wharf.
Şehirde, Kanarya Rıhtımının yakınlarında.
Il nous a demandés de saupoudrer les cendres au Stearns Wharf.
O külleri Stearns İskelesi'ne serpmemizi istiyordu.
- Danny Boum. Il traîne dans les pubs de Camden pour nous.
Danny Whizz Bang, Camden Town Wharf'taki barlarımızla ilgileniyor.
Va vendre tes sculptures en cintres dans ton quartier de snobs.
O askılardan yaptığın heykelleri Fisherman's Wharf'da satmaya devam et!
La caravane d'un contremaître d'un chantier à côté du quai.
Wharf'taki bir inşaat şantiyesinde ustabaşı olarak çalışan biri.
Ils se dirigent vers Wharf Street.
Wharf Caddesi'ne doğru gidiyorlar.
Savons-nous comment elle a abouti sur le quai?
Wharf Caddesine nasıl geldiğine dair hiç bulgu var mı?
- ou au Third Wharf?
- Ya da üçüncü iskeleye?
3 jours plus tard, nous avons accompagné Bruce à la jetée du quai de Kowloon.
Kowloon Wharf Nisan - 1959 3 gün sonra Kowloon Wharf iskelesinden Bruce'u yolcu ettik.
Canary Wharf, s'il vous plaît.
Canary İskelesi'ne lütfen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]