Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Wisteria
Wisteria Çeviri Türkçe
202 parallel translation
Ils discutent comme les oiseaux, ici à Wisteria Hill.
Burada, Wisteria Hill'de kuşlar gibi şakırlar.
J'ai appelé l'agence immobilière, et ils m'ont dit que le loyer de M. Garcia avait déjà été payé, et que tout était en règle à Wisteria Lodge!
Emlakçıları aradım, evet evet. Ve onlar, onlar dediler ki Bay Garcia'nın kirası ödenmiş ve Morsalkımlı Pansiyon'da her şey usulüne uygunmuş.
La maison... Wisteria Lodge. Je me demande si elle est toujours dans l'état où vous l'avez quittée.
Şimdi bu ev Morsalkımlı Pansiyon hâlâ bıraktığınız gibi mi merak ediyorum.
Bienvenue à Wisteria Lodge, M. Holmes.
Morsalkımlı Pansiyon'a hoş geldiniz Bay Holmes.
Nous voulons votre déposition, M Scott Eccles, concernant les faits qui ont conduit à la mort de M. Aloysius Garcia, de Wisteria Lodge, près de Esher.
Morsalkımlı Pansiyon'dan Bay Aloysius Garcia'yı Esher yakınlarında ölüme iten olaylar hakkında ifadenizi almak istiyoruz Bay Scott Eccles.
La lettre est adressée à M. Garcia, Wisteria Lodge. Elle contient ces lignes :
Morsalkımlı Pansiyon'dan Bay Garcia'ya gönderilmiş ve şöyle yazıyor.
Il est à Wisteria Lodge. Il vous attend pour vous expédier en enfer, espèces de démons!
Morsalkımlı Pansiyon'da seni cehennemin dibine göndermek için bekliyor.
Douceurs de Wisteria
Salkım Tatlıları
Albert Fish, alias "Le maniaque de la lune", alias "Le loup-garou des glycines".
Albert Fish, "Ay Manyağı" olarakda bilinir... "Wisteria" nın kutadamı olarakda bilnir.
Oui, ils sont dans la chambre Wisteria.
Evet, içeride bekliyorlar.
L'apparence paisible de Wisteria Lane a récemment volé en éclats
Wisteria Lane'in huzurlu yüzü bir süre önce paramparça olmuştu.
A Wisteria Lane, ça signifie ne pas faire moins bien que Bree Van De Kamp.
Wisteria Lane de ise, Bree Van De Kamp'e yetişebilmektir.
Quand j'étais vivante, mes amies et moi nous réunissions une fois par mois pour le club lecture de Wisteria Lane.
Ben hayattayken, arkadaşlarım ve ben, ayda bir Wisteria Lane kitap klübü toplanılarına katılırdık.
Mike est un type merveilleux, vraiment, mais tu devrais lui demander pourquoi il a emménagé à Wisteria Lane.
Bak, Mike mükemmel bir erkek, gerçekten, ama ona niye Wisteria Lane'e taşındığını sormalısın.
Mme Frome aimait bien Susan, mais il était de notoriété publique à Wisteria Lane que la malchance suivait Susan Mayer comme son ombre.
Bayan Frome Susan'dan hoşlanıyordu, ama şanssızlığın gittiği her yerde Susan Mayer'i takip ettiği
La nouvelle qu'un intrus avait fait une brèche dans la tranquillité de Wisteria Lane se répandit comme une traînée de poudre
Davetsiz bir misafirin Wisteria Lane'in güvenliğini kırdığı haberi hızla yayıldı.
Le lendemain, pendant que les résidents patrouillaient dans Wisteria Lane dans l'espoir de décourager d'éventuels voleurs,
Ertesi gün, mahalle sakinleri, olası soygunları engellemek için... Visteria Lane'de devriye gezerken...
Pendant que les résidents de Wisteria Lane poursuivaient leurs patrouilles pour empêcher de futurs cambriolages Lynette avait concocté un plan pour faire entrer ses enfants à Barcliff.
Visteria Lane sakinleri hırsızların gelecekte evlerine girmelerini önlemek amacıyla devriye gezmeye devam ederken Lynette çocuklarının Barcliff Academy'ye girmesi için bir plan hazırladı.
Jamais, depuis mon suicide, la violence n'avait fait irruption dans la sérénité de Wisteria Lane d'une façon aussi frappante.
Benim intiharım, Wisteria Lane'deki huzuru vahşice bozmasından beri, insanlar göze çarpan bir şekilde tedbirliydiler.
Après les funérailles, tous les habitants de Wisteria Lane sont venus présenter leurs respects.
Cenazeden sonra, Wisteria Lane sakinlerinin hepsi taziyelerini sunmaya geldiler.
Oui, les multiples talents de Bree étaient connus de tout le voisinage et tout le monde pensait qu'elle était la femme et la mère parfaite.
Bree'nin pek çok yeteneği olduğu komşular tarafından biliniyordu. Ve Wisteria Lane'deki herkes Bree'yi mükemmel bir eş ve anne olarak tanıyordu.
un célibataire acceptable venait d'emménager et elle était la première à le savoir.
Wisteria Lane'e seçkin bir bekar taşınmıştı ve bunu ilk keşfeden o olmuştu.
Bienvenue à Wisteria Lane.
Wisteria Lane'e hoş geldin.
7 jours après mes funérailles, la vie à Wisteria Lane avait enfin repris son cours normal.
Cenazemden yedi gün sonra, Wisteria Lane'de hayat nihayet normale döndü.
La journée commença comme toutes les autres, avec une tasse de café et le journal du matin.
Wisteria Lane'de tüm diğer günler gibi bir gün başlamıştı. Sabah kahvesi ve sabah gazetesiyle.
... Wisteria Lane. Une Susan paniquée se creusait la cervelle pour trouver un moyen de rentrer dans sa propre maison.
Güneş ağır ağır Wisteria Lane üstüne yerleşirken, huzursuz Susan, evine girmenin bir yolunu bulmak için kafa patlatıyordu.
Cette nuit là, alors qu'une grande partie de Wisteria Lane dormait Lynette était en plein cauchemar déterminée à ce que ses garçons ne ratent pas leurs débuts dans leur conte de fée
O gece, Wisteria Lane'in çoğu geceyi rüyalarında geçirirken, Lynette kendi şahsi kâbusunun ortasındaydı.
- Suspicious minds. La nouvelle du défilé de mode se répandit rapidement dans Wisteria Lane.
Moda showunun haberi Wisteria Lane'de çok çabuk yayıldı.
L'après-midi promettait d'être intéressant dans Wisteria Lane.
Görünüşe göre Visteria Lane için ilginç bir ikindi olacaktı.
Les samedis sur Wisteria Lane appartenaient aux enfants.
Wisteria Lane'de Cumartesileri çocuklara aittir.
Une fois de plus, la mort était de retour à Wisteria Lane.
Ölüm bir kere daha Wisteria Lane'e gelmişti.
Dès le lendemain matin, tout Wisteria Lane était au courant du décès de Martha Huber.
Ertesi gün, Wisteria Lane'deki herkes Martha Huber'ın vefatından haberdardı.
Le Printemps arrive tous les ans à Wisteria Lane.
Her yıl Wisteria Lane'e bahar gelir.
Le Printemps arrive tous les ans à Wisteria Lane.
Bahar her yıl Wisteria Lane'e gelir.
Mr et Mme Edwin Mullins quittaient finalement Wisteria Lane
Bay ve Bayan Edwin Mullins sonunda Wisteria Lane'den ayrılıyorlardı.
- Susan, je suis venu à Wisteria Lane...
Susan, Wisteria Lane'e gelme sebebim - -
C'était le jour d'avant la St Valentin et chaque homme se préparait pour cette fête particulièrement périlleuse.
Sevgililer Günü'nden bir önceki gündü, ve Wisteria Lane'deki her erkek, tatillerin en tehlikelisine hazırlık yapıyordu.
Toute cette agitation passait au dessus de la tête des femmes de Wisteria Lane.
Ama bu aktiviteler, Wisteria Lane'deki kadınlarda yoktu.
Oui, la guerre à Wisteria Lane promettait d'être sans merci, pour tous les participants.
Evet, Wisteria Lane'deki savaş, dahil olan herkes için gerçekten de kirliydi.
- Même après avoir emménagé à Wisteria Lane,
Wisteria Lane'e taşındıktan sonra bile,
La nouvelle se répandit dans Wisteria Lane jusqu'à ce que chaque résident soit au courant.
Wisteria Lane'de yaşayan son kişi onun yokluğunu farkedene kadar, kelimeler yankılandı.
Je voulais juste que vous sachiez que tout Wisteria Lane prie pour le retour de votre soeur.
Bilmenizi isterim ki, Wisteria Lane'deki herkes, kız kardeşinizin sağsalim dönmesi için dua ediyor.
En dépit de la disparition de Mme Huber, la vie redevenait normale à Wisteria Lane jusqu'à ce qu'à ce que l'on fasse une étonnante découverte sur un chemin poussiéreux, près de la nationale.
Bayan Huber'ın kayboluşunun yanı sıra, Wisteria Lane'deki hayat normale dönmüştü, ta ki, merak uyandırıcı bir keşif, şehrin dışındaki yolda bulunana kadar.
Alors que la police commençait à interroger les résidents de Wisteria Lane à propos de la mystérieuse disparition de Martha Huber, mon mari Paul se dit que ce n'était qu'une question de temps avant que leurs recherches produisent des résultats.
Polis, Martha Huber'ın gizemli kayboluşu ile ilgili Wisteria Lane sakinlerini sorgulamaya devam ederken, kocam Paul, biliyordu ki, onların makul cevaplar bulması sadece an meselesiydi.
Tous les pères de Wisteria Lane avaient une chose en commun
Wisteria Lane'deki tüm babaların bir ortak yönü vardı.
Vous n'avez jamais trouvé bizarre d'avoir le seul gazon de Wisteria Lane à devoir être tondu 3 fois par semaine?
Burayı görmeden satın alarak inanılmaz bir cesaret örneği gösterdiniz. İlanda her şey vardı. Tam istediğimiz gibi bir evdi.
La vérité sur ceux qu'on aime... Tu as demandé à la femme de Peterson de s'assurer que je ne sois pas promu, alors j'ai démissionné.
Wisteria Lane'de bir tek sizin bahçenizdeki çimlerin haftada üç kez biçilmesi sence de garip değil mi?
Il était de notoriété publique à Wisteria Lane que Ida Greenberg aimait bien l'alcool.
Bay Delfino, babamı alıp öldürmek için uzaklara götürmüş. Ben de Bay Delfino'yu öldüreceğim. Wisteria Lane sakinleri arasında bilinen bir gerçek vardı.
Mon décès remontait à un an, et Wisteria Lane avait bien changé. Les enfants avaient appris de nouveaux jeux.
Ölümümün üzerinden bir yıl geçmiş ve Wisteria Lane'de pek çok şey değişmişti.
Deirdre les a retrouvé ici, à Wisteria Lane et a exiger de reprendre son enfant.
Deirdre, onları Wisteria Lane'e kadar takip edip, bebeğini geri istemiş.
Ca fait réfléchir, non?
Ve Wisteria Lane'de pek çok şey değişmişti.