English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Worthing

Worthing Çeviri Türkçe

136 parallel translation
J'aime Gwendoline.
Evet Bay Worthing.
"Monsieur Constant Worthing, B. 4, The Albany."
Ben Cecily adında kimseyi tanımıyorum.
Si je l'occupe pendant dix minutes, tu auras la possibilité de faire ta demande à Gwendoline.
Değil mi? - Oldukça mükemmelsiniz Bayan Fairfax. - Umarım değilimdir Bay Worthing.
N'est-ce pas, M. Worthing?
İki kere gittim.
Eh bien, je te serais très obligée de prier de ma pan M. Bunbury d'être assez gentil pour ne pas avoir de rechute samedi, car je compte sur toi pour organiser ma soirée musicale.
Bugün oldukça güzel bir gündü. Lütfen benimle hava durumu hakkında konuşmayın Bay Worthing. Ne zaman insanlar benimle havayla ilgili konuşsalar, başka bir şey söylemek istediklerini düşünürüm.
Ils paraissent choqués, ce qui est vulgaire, ou rient, ce qui est pire. Mais la musique allemande est tout à fait respectable.
Sizin de bildiğinizi umduğum gibi Bay Worthing, artık idealler çağında yaşıyoruz.
Quelle belle journée, Miss Fairfax. S'il vous plaît, M. Worthing, ne parlez pas du temps.
Algy'nin bana Ernest adında bir arkadaşı olduğundan bahsettiği ilk andan itibaren, sizi sevmenin kaderim olduğunu biliyordum.
Vois-tu, chérie, pour parler franchement, je ne tiens pas particulièrement au nom de Constant.
- Gwendolen... - Evet, Bay Worthing? Bana ne söyleyeceksiniz?
Mais vous n'avez pas encore demandé ma main. Eh bien, puis-je vous demander votre main?
Size söylemeliyim Bay Worthing, siz benim uygun bekarlar listemde yer almıyorsunuz.
Et pour vous épargner tout désappointement, M. Worthing, je pense qu'il serait plus franc de vous dire avant tout que je suis tout à fait déterminée à... accepter.
Belki de yarın sabah 11'de evimizde yapılacak toplantıya katılırsınız. Size yöneltilecek bir kaç sorum var.
Oui, monsieur Worthing. Qu'avez-vous à me dire? Vous le savez très bien.
Ee, Gwendolen'e, şehirde Ernest, kasabada Jack oluşunla ilgili gerçeği anlattın mı?
M. Worthing n'a pas complètement terminé.
Bence bugünlerde sürekli yazılan üç ciltlik romanlardan sorumlu olan da bu hafıza zaten.
Je suis fiancée à M. Worthing.
- Eskiden ben de onlardan bir tane yazmıştım. - Gerçekten mi Bayan Prism?
j'étais dans un grand cabas de cuir noir, avec des poignées.
Ebeveynlerinizden birini kaybetmek Bay Worthing, talihsizlik olarak algılanabilir. ikisini de kaybetmek ise dikkatsizlik gibi gözüküyor.
Monsieur Worthing... Je dois dire que je me sens plutôt perplexe.
Merhum Bay Thomas Cardew, çok hayırsever kişilikli yaşlı bir beyefendi, beni bulmuş ve bana Worthing ismini veren de o olmuş, çünkü o zamanlar popüler bir yer olan Worthing'e birinci mevki bir bileti varmış.
Être né ou engendré dans un cabas, qu'il ait des poignées ou non, me semble relever d'un total mépris des traditions familiales.
Worthing, Sussex'te bir yer. Bir sahil yerleşkesi. Peki sahil yerleşkesine birinci mevki bileti olan bu hayırsever beyefendi sizi nerede bulmuş?
Vous n'imaginez tout de même pas que Lord Bracknell et moi permettrions à notre fille unique, une jeune personne élevée avec le plus grand soin, de se marier dans une consigne et de s'allier avec un colis!
Hangi hat olduğunun önemi yok. Bay Worthing, az önce anlattıklarınız karşısında hayretler içinde kaldığımı itiraf etmeliyim.
Et aussi vrai que n'importe quelle remarque sur notre belle civilisation.
İyi sabahlar Bay Worthing.
Elle a un excellent appétit, fait de longues promenades et ne s'intéresse pas du tout à ses études.
Algy, lütfen, Bay Worthing'e söylemem gereken çok özel bir şey var. - Sevgilim!
Miss Fairfax. Algy, retourne-toi. j'ai quelque chose de confidentiel à dire à M. Worthing.
Woolton Malikanesi...
Vous me Surprenez. M. Worthing a bien des problèmes.
Umarım yarın güzel bir gün olur.
j'en ai écrit un moi-même dans ma jeunesse.
Bay Ernest Worthing'e gelmesini söyleyin.
Même les questions monétaires ont un côté mélodramatique.
- Bay Worthing! - Worthing.
M. Constant Worthing vient d'arriver de la gare.
Merhamet, Bayan Prism, merhamet. Bu herkesin başına gelebilir...
Lui avez-vous dit que M. Worthing était à Londres?
Sorun nedir? Mutlu görünmüyorsun. Sanki dişin ağrıyor gibi duruyorsun.
Il me renvoie.
- Bay Ernest Worthing?
Lorsqu'il paraîtra, j'espère que vous en commanderez un exemplaire.
- Bay Worthing eğer bu da bir başka şakanızsa, son derece yersiz. - Öyle değil! Büyük küstahlık.
On se dit qu'il doit y avoir quelque chose de fort en lui.
Bay Worthing, sizden Bayan Cardew'in çalışmasını bölmemenizi rica ediyorum.
Des jumeaux nés sur votre propriété, du pauvre Jenkins le charretier, quel forcené!
Bayan Fairfax'ın belirttiğine göre çok önemli bir konuymuş. Bay Worthing az sonra dışarıya çıkar. Siz lütfen biraz çay ikram edin.
Une certaine Miss Fairfax demande à voir M. Worthing.
Hayır, annem ya da akrabam yok. Sevgili vasim, bana bakma görevini üstlendi.
Je m'en doutais.
"Bay Ernest Worthing, B4, Albany."
Seaton!
Bay Worthing'in bir sürü sorunu var.
M. Constant Worthing.
O benim teyzem.
Monsieur Worthing, bonjour.
Neden salatalıklı sandviç yok?
Tu ne peux pas savoir à quel point tu me rends heureux.
Evlenmek mi Bay Worthing?
Je pense qu'il y a beaucoup d'autres noms bien plus beaux.
Bay Worthing!
Jack?
Bay Worthing henüz söyleyeceklerini bitirmedi.
Ça ne fait pas frissonner.
- Bay Worthing ile nişanlandım.
Monsieur Worthing!
Neden günlük tutman gerektiğini de hiç anlamıyorum.
Et maintenant, j'ai quelques questions à vous poser, M. Worthing.
Ne kadar büyük bir zevk.
Elle donne une position sociale laquelle une fois atteinte ne peut être surpassée. j'ai une maison de campagne avec un peu de terre, naturellement.
Oturabilirsiniz Bay Worthing.
Feu M. Thomas Cardew, un vieux gentilhomme très charitable, m'a trouvé et donné le nom de Worthing parce qu'il avait un billet de 1re Classe dans sa poche pour Worthing.
- Belgrave Meydanında da bir evim var tabi ki. - Numarası? 149.
Monsieur Worthing, je vous conseille vivement d'essayer de trouver des parents au plus vite et de faire un effort pour en produire au moins un devant nous, quel que soit son sexe, avant la fin de la saison.
Sıradan bir el çantasıymış aslında. Bay James veya Thomas Cardew tam olarak nerede bu sıradan el çantasına rastlamış?
Bonne journée à vous, M. Worthing! Lady Bracknell...
Tutacakları olsun ya da olmasın, bir el çantasının içinde doğmak, bana aile yaşamının erdemlerine bir hakaret gibi geliyor, ki bu da aklıma Fransız Devrimi'nin en kötü aşırılıklarını getiriyor.
M. Worthing n'est pas encore revenu de la ville?
Çarşamba günü akşam yemeğinde kendisi, bu dünya, öbür dünya ve Avustralya arasında bir seçim yapman gerektiğini söyledi.
Horrible, horrible allemand!
Sevgili Bay Worthing, umarım bu matem kıyafetleri korkunç gelişmelerin göstergesi değildir.
"M. Constant Worthing, B. 4, The Albany."
Çok yaşayın.
M. Worthing?
Yemek hazır.
Allez-y, je suis prête.
Sırada, kendisinin Ernest Worthing olduğunu inkar etmesi var.
- Monsieur Worthing...
Beni mi görmek istediniz Dr Chasuble?
j'ai deux baptêmes à célébrer à cette heure-là!
Bayan Fairfax, Bay Worthing'i görmek istediğini söyledi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]