Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Yagi
Yagi Çeviri Türkçe
62 parallel translation
C'est vide?
Kutu yagi ister misin?
Isao NATSUYAGI
Isao NATSU YAGI
indentité confirmé, docteur Yagi.
Onaylandı, Dr. Yagi.
Garcon # 16 Kiyoshi Minamoto, Fille # 16 Shiho Matsuki Garcon # 17 Yosuke Miyadai, Fille # 17 Yuka Mifune Garcon # 18 Wataru Mukai Fille # 18 Asuka Motomura Garcon # 19 Tatsuro Morishima Fille # 19 Ayane Yagi Fille # 20 Ai Yazawa Fille # 21 Hibiki Yano Fille # 22 Kana Yuki Fille # 23 Eri Yoshiyama 12 morts – 28 a y aller
Boy # 16 Kiyoshi Minamoto, Girl # 16 Shiho Matsuki Boy # 17 Yosuke Miyadai, Girl # 17 Yuka Mifune Boy # 18 Wataru Mukai Girl # 18 Asuka Motomura Boy # 19 Tatsuro Morishima Girl # 19 Ayane Yagi Girl # 20 Ai Yazawa Girl # 21 Hibiki Yano Girl # 22 Kana Yuki Girl # 23 Eri Yoshiyama 12 DEAD – 28 To Go
Fille # 19 Ayane Yagi.
Girls # 19 Ayane Yagi.
Où étaient les dîners suivis par un dessert, et non par la vaseline?
Yemekten sonra masaj yagi yerine tatli ikram edilen günleri özlüyordu.
Où est le conférencier, Dr Yagi?
Konferansı veren Doktor Yagi nerede?
Monsieur, je vais aller voir le Dr Yagi
Efendim, ben Doktor Yagi'yi görmeye gidiyorum.
Si Dr Yagi ne ment pas, alors c'est la vérité
Eğer Doktor Yagi yalan söylemiyorsa gerçek budur.
Dr Yagi nous a dit qu'il l'ignorait
Doktor Yagi, bilmediğini söyledi.
Yûya Uchida Heizaemon Yagi :
Evlenmeden önce başkalarıyla oynaşma çabası.
Notre espion passe à travers comme un couteau dans du beurre.
Ama bizim adamimiz su anda onlari yagi kesen sicak biçak gibi yarip buraya geliyor.
Il a 4 % de masse graisseuse.
Adamda yüzde 4 vücut yagi var.
De maïs?
Misir yagi mi? Evet.
Je le fournis en herbe, et il me fournit en graisses et tartes à la pomme.
Ben ona esrar veriyorum, o da bana pisirme yagi ve o lezziz elma çöreklerinden veriyor.
Et pour ce truc que Dodee a fait... l'antenne?
Dodee'nin yaptığı o acayip alet olmaz mı? Yagi?
Oui. Si c'est l'oeuf qui alimente le dôme alors l'antenne pourrait nous aider à le traquer.
Evet. eğer yumurta kubbenin güç kaynağıysa yagi onu bulmamıza yardım edebilir.
L'antenne ne va pas t'aider, parce qu'il a arrêté de fonctionner après que Joe et Norrie aient touché le dôme l'autre jour.
Yagi işine yaramaz. Çünkü Joe ile Norrie geçen gün kubbeye dokunduğundan beri çalışmıyor. Gerçekten mi?
Où est l'antenne?
Yagi nerede?
Le détecteur a cessé de fonctionner dès que Joe et Norrie ont touché le dôme l'autre jour.
Yagi Joe ile Norrie geçen gün kubbeye dokunduğundan beri çalışmıyor.
C'est une chance! Nous allons nous partager un beau butin.
Bütün tayfalar birazdan yağIı bir paylaşıma girişecekler.
la chaise, la chambre à gaz ou juste une corde?
Sandalye mi, gaz odası mı? Yoksa yağIı ip mi?
Ils viennent pour le partage, et se passent la corde au cou.
Bölüşmek için toplanıyorlar ve boyunlarını yağIı ilmeğe sokuyorlar.
Tom, avoue que tu as palabré avec le commandant Cabot.
Sıkı ol, Tom. Sen, Binbaşı Cabot'la yağIı tütün çiğnemiş adamsın.
Maintenant, maman busard vient atterrir près de son fils, avec un bon lambeau de charogne gras.
Görkemli ana akbaba, yumurcakların sevimli anası gibidir.. .. yağIı hoş bir leş parçasıyla Cennetten aniden aşağı iner.
Les rockers, avec leurs cheveux gras et leurs fringues.
- Rockçılar. YağIı saçlar ve pis kavgalar.
- Montre-lui les huiles. - Elles sont en bas.
- Frederick, yağIı boyaları göstersene.
SAINDOUX
İÇ YAĞI
Surtout pour moi dont on surveille la sante... on me supprime tout poisson gras et le temps de tester les poissons, je mange toujours ma soupe froide.
Özellikle benim gibi sağIığı kontrol | altında birisi için... Bütün yağIı balıklar bana yasaklandı, ve balık yemem gerektiğinde de daima | soğuk çorba içerim.
- Au beurre?
- YağIı mı?
C'est riche à souhait.
YağIı, güzel şeylerle dolu.
GRAISSE
QUAHOG DOMUZ YAĞI FABRİKASI
Je confonds peut-être avec le demi-écrémé...
Tabi eğer aklımda kalan, yüzde 2 yağIı süt olduğu değilse...
- Tu avais dû flairer quelque chose.
YağIı, güzel şeylerle dolu. Para sürsenize.
Content de vous voir. Désolé, j'ai du cambouis sur les mains.
Seni gördüğüme sevindim Kusura bakma ellerim yağIı..
Ce cercle, ces gens-là, ils graissent les engrenages, ils vérifient les pièces.
Bu insanlar çarkları yağIıyor, parçaların yerinde durmasını sağIıyor.
Ah, mes andouilles bodybuildées.
Sizi yağIı şeyler.
"Vous ressentirez un picotement car les acides gras " et les enzymes renouvellent vos cellules. "
YağIı acidler ve meyve enzimleri ile cildinizin beslenip, yenilenmesini... iç gıdıklayan bir his ile tecrübe ediceksiniz.
J'ai bouffé le seul poil qu'il a sur le torse.
Sanırım ağzımda onun yağIı göğüs kıllarından biri var.
Cornets de glace Antigel
Friz Teyze'nin MAKİNE YAĞI DONDURMALARI
HUILE POUR PISTON
VALF YAĞI
L'empreinte huileuse.
YağIı iz.
Un cheeseburger plein de graisse?
YağIı bir çizburger mi?
Ce putain de Casimiro est quelqu'un.
Sıçtığım Casimiro, tam yağIı kuyruk.
Là, c'est gras et cheap pour bourrer les invités.
Şimdilik yağIı yiyeceklerle karınlarını doyuracağız.
A Alberta, à bosser sur le rachat de schistes bitumeux canadiens.
Kanada'daki büyük yağIı yumuşak kaya işini devralmaya gitti.
Très gras.
Oldukça yağIı.
C'est de l'huile de maïs.
Senin koktugun sey misir yagi.
HUILE Petco
MAKİNE YAĞI
Hum, je vais prendre un muffin au yahourt à la banane sans matière grasse, sans sucres ajoutés.
Az yağIı, şekersiz yoğurtlu muzlu çörek.
Okay, alors elle prendra un muffin au yahourt à la banane sans matière grasse, sans sucres ajoutés.
Az yağIı, şekersiz yoğurtlu muzlu çörek istiyor.