Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Yates
Yates Çeviri Türkçe
489 parallel translation
Que pense Yates de votre action?
Peki ya Yates? Ne yaptığını biliyor mu?
Oui, Sam Yates votre avocat.
- Yates mi? - Sam Yates, avukatın. Avukatını tanımıyor musun?
Quoi qu'il décide, à l'aube, vous partez.
Yates gün doğmadan seni buradan çıkarsın.
M. Yates est-il là?
Alo, Bay Yates orada mı?
Sam Yates, quelle surprise.
- Sam Yates! Haline bak. - Selam, Nora.
- Sam Yates?
- Şu işe bak.
- Michael, incroyable!
Sam Yates. - Michael. İnanamıyorum.
Sam, vous êtes la honte de la profession.
- Haydi gelsene. - Sam Yates rezil bir adamsın.
Yates m'a attiré ici délibérément.
Yates kasten beni oraya sürükledi.
Vous et Yates.
Sen ve Sam Yates.
- Je vais chercher Yates.
- Yates'i bulacağım.
Dilg et Yates ont essayé. Vous serez ridicule.
Dilg ve Yates denediler sen de gülünç olacaksın.
Yates?
- Santos. - Burada.
Voiture 406.
- Burada. - Yates. - Burada.
Avant, c'était Yates.
Son seferinde Yates idi.
William Yates, police de L.A. Roger Snyder, bureau du shérif.
William Yates, LA Polisi. Roger Snyder, LA Şerifi.
Capitaine Yates, police de Los Angeles.
Yüzbaşı Yates, Los Angeles Polisi.
Yates, Robert...
Yates, Robert...
Edmund et Dorothy Yates, je ne ferai pas endurer à la cour un compte rendu de vos crimes car les citoyens civilisés de ce pays n'en ont pas besoin pour être horrifiés.
Edmund ve Dorothy Yates... Suçlarınızı burada tekrar ederek mahkemeye rahatsızlık vermeyeceğim. Görüşlerim bu ülkedeki tüm medeni erkek ve kadınların düşüncesini yansıtacaktır.
Yates, vous n'aviez certes pas conscience de l'étendue de la dépravation de votre femme.
Sen, Yates, karının içine battığı iğrençliğin boyutları hakkında bir fikrin yok.
Deborah Yates?
Bayan Deborah Yates mi?
Deborah Yates, 15 ans, témoin dans l'affaire du meurtre de Douglas Mecik, le 27 février dernier. Domiciliée à Beaufort Street, SW10.
Deborah Yates, 15 yaşında, Beaufort Sokağı, SW10 adresindeki evinden kayboldu, 27 Şubat tarihinde işlenen Douglas Mecik cinayeti nedeniyle sorgu için aranıyor.
J'aimerais consulter Mme Yates.
Acaba Bayan Yates falıma bakabilir mi?
Mrs Yates?
Bayan Yates mi?
Vous m'avez appelée Mme Yates.
Bana Bayan Yates dedin.
Alan Yates, le réalisateur, connu pour ses documentaires au Viet-Nâm et en Afrique
Alan Yates, Vietnam ve Afrika hakkında yazdıklarıyla ünlü.
Les Yacumos accusent le groupe d'Alan Yates pour tous les malheurs qui leur sont arrivés
Yacumo Alan Yates'in ekibini suçladı. Başlarına gelen büyük felaketten dolayı.
Mais je ne pouvais pas rentrer sans au moins essayer de récupérer les films pour lesquels Alan Yates et les autres l'ont payé de leurs vies
Fakat Alan Yates ve diğerlerinin hayatlarıyla ödedikleri şeylerden en azından bir şey almadan geri dönemem.
Et bien, les Yamamomo ont compris quelle importance avaient ces boîtes pour Alan Yates et son équipe
Bu film kutularının Alan Yates ve ekibi için ne kadar önemli olduklarını.
... donc nous avons le devoir de compter son histoire au public, M. Yates
... Yapmam gereken bir görev olduğunu hissediyorum... İnsanlara hikâyelerini anlat Bay Yates.
- Ça plaît toujours.
Eski favorilerden. Rowdy Yates.
Dr Yates, zoo de La Nouvelle-Orléans.
Dr. Yates, New Orleans Hayvanat Bahçesi.
Mme Perrin, Docteur Yates?
Bayan Perrin, Dr. Yates?
- Oliver Yates. Je viens du zoo.
- Hayvanat bahçesinden Oliver Yates.
C'est du Yates. c'est un poète oui je sais...
Yates'ten. Şairdir. Evet.
Le capitaine Yates est arrivée ce matin.
Doğru ya bu sabah kaptan Yates gelmişti.
Le capitaine Yates.
Kaptan Yates.
Alors, quand Kasidy Yates revient-elle?
Kasidy Yates ne zaman dönüyor?
Le capitaine Yates est de retour.
Kaptan Yates istasyona döndü.
Kasity Yates, le capitaine de cargo dont je t'ai parlé.
- Kasidy Yates. - Kim? Sana anlattığım kargo gemisi kaptanı.
- Le capitaine Yates.
- Kaptan Yates.
- Kasidy Yates.
- Kasidy. Kasidy Yates.
Au capitaine Yates.
Kaptan Yates'e.
Je vous promets que la maquette vous plaira et les gens de Yates Yates Constructions vont l'adorer.
Söz veriyorum, makete bayılacaksınız Bay Leland, efendim. Bugün 2'de Yates and Yates'ten gelenler de çok sevecek.
Mme Parker, dois-je vous rappeler ce que le contrat Yates représente pour nous?
Biliyorsunuz Bayan Parker... Yates'in bu firmaya ne ifade ettiğini, size hatırlatma gereği duymuyorum.
Kasidy Yates, où vas-tu comme ça?
Kasidy Yates, nereye gidiyorsun?
Kasidy Yates.
Kasidy Yates.
Il y a cinq mois de cela, les Bajorans l'ont engagée pour transporter des cargaisons dans des colonies éloignées.
Beş ay önce, Kaptan Yates Bajoryalılar tarafından dış kolonilere yük taşımak için işe alındı.
Le capitaine Yates est arrivée sur la station il y a six mois.
Kaptan Yates'de istasyona yerleşeli neredeyse 6 ay oldu.
Yates.
Yeats.
- Kasidy Yates.
Kasidy Yates.