Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Zac
Zac Çeviri Türkçe
284 parallel translation
Calme-toi, Zac.
Zac, şimdi sadece sakin ol.
Le moment est peut-être mal choisi.
Biliyorum Zac, ama bu uygun zaman olmayabilir.
Oui, Zac. Tu as une suggestion?
Bir önerin mi var?
La guerre finie... on reprendra peut-être l'exploration des étoiles. C'est le défi, Zac.
Savaş resmen bittiğinde, derin yıldız araştırmalarına geri dönebiliriz.
Attention derrière toi, Zac.
Zac, arkana dikkat et!
- Je ne te laisserai pas, Zac.
Zac, Seni bırakmayacağım.
Commandeur, Zac est avec lui.
Komutan, Zac onunla birlikte.
J'ai dû laisser Zac.
Zac'e musaade etmeliydim. O etkisiz.
Atlantia à tous les battlestars, nous sommes attaqués.
Atlantia'dan tüm savaşyıldızlarına, saldırıya uğradık. Tekrar ediyorum, saldırıya uğradık. Zac?
- Ce portrait de Zac et toi- -
Zac ve senin bu benzerliğiniz.
Ça, c'est pour l'Atlantia. Et ça, c'est pour Zac.
Bu seferki Atlantia için.
Billy, Zac, rabats la queue du troupeau!
Billy, Zac, kuyruğu getirin!
- Zac est mon pote.
- Zac benim arkadaşım.
Il y a Yax et Zac.
Yaks ve Zac var.
"En ta mémoire, daté Zac le premier"?
Elimizdeki makbuzunuzun tarihi Zac'in ilk günü müydü?
Zac Hobson, le 5 juillet.
Zac Hobson, 5 Temmuz.
Je m'appelle Zac Hobson.
Benim adım Zac Hobson.
SUIS-JE LE SEUL SURVIVANT?
Dünyada bir tek ben mi kaldım? Adım Zac Hobson... 2. Thurston Blv.
JE M'APPELLE ZAC HOBSON...
Gray Linn TEL. 396121
Bonjour, c'est encore Zac Hobson...
Ben Zac Hobson.
Zac, tu m'entends?
Zac, orada mısın?
Zac, tu es là?
Orada mısın, Zac?
Zac, t'es là?
Zac, orada mısın?
Où étais-tu?
Zac, neredeydin?
Et cette face de rat s'appelle Zac le Blanc.
Bu çirkin hergelenin adı da Beyaz Zac.
C'est Zac á foutre blanc.
Beyaz Zac Bokoğlu!
Zac est en taule.
Çünkü Beyaz Zac kodeste.
- Il a aidé Zac á coincer Miss Orozco.
- Beyaz Zac'e Bayan Orozco için yardım etti.
Victor a fait ça pour Zac.
Victor bunu Beyaz Zac için yaptı.
Il l'a aidé á mettre du papier noir aux fenêtres.
Zac'in pencereye mektubu koymasına yardım etti.
Il l'a fait pour que Zac nous aide á virer les autres Blancs.
Böylece... bazı beyazlardan kurtulacaktık, o da bizim vatandaş olacaktı.
C'est Zac... il est en cavale.
Beyaz Zac mahkemeye çıkmamış.
Tu as su, pour Zac?
Beyaz Zac'i duydun mu?
ça rend nerveux. On vous arrive par derrière, et zac!
Bir çok kez bir adam gelip arkana geçer ve seni hışırdatır.
Vous êtes Zac?
Alo, Zack'le mi görüşüyorum?
- Monsieur... - Oui, je cherche mon zac.
"Thank" imi arıyorum.
- Votre "zac"?
- "Trank" inizi.
Vous avez dit "zac"?
- "Trankim" mi dediniz?
Si, et je peux vous assurer que le mot "zac"
Evet, aşinayım! Ve sizi temin ederim, "trank" kelimesi...
- Allô, mon beau Zac!
Merhaba, benim güzel Zac'im.
- Viens-tu jouer, Zac?
Oynamak ister misin Zac?
- Envoye, Zac.
Haydi Zac.
Je te le dis, il a un don.
Zac'in özel bir yeteneği var.
Il arrête ses coliques aussitôt qu'on lui met dans les bras.
Zac ona her dokunduğunda sancısı geçiyor.
Zac. Y'est plus pareil.
Zac çok değişti.
Zac est plus doux, c'est tout.
Zac daha hassas, daha duygusal.
Si tu comptes mes 3 fausses couches, Zac est le 7e. - Ouais...
Üç kere düşük yapmasaydım Zac yedinci çocuğumuz olmayacaktı.
Oh, Zac!
Oh, Zac!
Zac!
Zac!
Je suis à l'hôpital.
Zac, Hastanedeyim.
- Ça commence. - Zac?
Başladı.