English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Zak

Zak Çeviri Türkçe

517 parallel translation
Promenons-nous en traîneau.
Gel biraz kızak kayalım.
Fichez-moi donc la paix.
23 demeyi tercih ederim. Sanırım bunun "kızak" demek olduğunu bilmek için çok gençsin.
Mais après 22 heures, le téléphone est coupé.
Kızak servisi gece 10'dan sonra durur.
Envoyez-moi un traîneau vers 10 h.
Tamam. Yarım saat öncesinde buraya bir kızak gönderin, olur mu?
Je vais louer un traîneau pour quadriller la forêt?
Köpeklere koşum takımı vurup ormanda kızak mı kayacağım?
Il m'a apporté une luge volante l'année dernière.
Geçen bana yepyeni esnek bir kızak verdi.
Et l'hiver, les balades en traîneau sur les collines de Poughkeepsie.
Kışları da Poughkeepsie tepelerinde kızak yarışları...
En traîneau?
Goldol, kızak...
La fusée sera lancée sur un chariot propulseur qui sera abandonné en fin de course.
Gemi, kaydırağın üstündeki roket iticili bir kızağın üzerine oturtulacaktır ki bu kızak kalkışın sonunda otomatik olarak gemiden ayrılacaktır.
- Les clochettes du traineau, la neige? Oui.
- Kızak çıngırakları, kar?
Seulement, je pensais que la Luftwaffe l'avait tout bonnement abattu!
Bir süre onu Alman Luftwaffe'nin vurduğunu düşündüm ren geyiği, kızak ve güm...
Venez! On tirera la barque comme un traîneau sur la glace.
Arkadaşlar, dışarı çıkın ve bir kızak gibi buzun üzerinde sürükleyelim.
Homme ou femme, on n'échappe pas à son destin.
Erkek, kadın, umutsuzca bağlanmış. Bir kızak üzerindeyiz, duramayız.
En 1947, l'usage des huskies d'attelage était encore très courant pour toute opération en Antarctique.
1947 yılında haskilerin ve kızak hayvanlarının kullanılması Antarktika'da yapılan her operasyonun doğal bir parçasıydı.
Tu es un peu petit pour manier le marteau.
Sen kızak sallamak için çok küçüksün.
Merci pour le tour de toboggan, Caporal.
Kızak yolculuğu için teşekkürler onbaşı.
- Le type a une grosse voiture.
- Herif öyle bir kızak kayıyor ki.
La peau d'un animal plongée dans l'eau, et durcie par le froid, fait un traîneau très acceptable.
Hayvan derisi buzlu suya daldırılıp dondurularak yeterli bir kızak yapılır.
Des patins? Une bécane? Une luge?
Paten mi, bisiklet mi, kızak mı, oyun mu?
Oh, oui, si vous avez assez d'hommes. Eh bien, nous la ferons glisser vers le bas... puis nous verrons!
Bir kızak yapıp aşağı indiririz... o zaman inceleriz!
SUSAN : Messire Marco a ordonné de faire un traineau.
Efendi Marco bir kızak sipariş etti.
Commencer action de fuite.
Sağa doğru zik zak hareketi yapın.
Poursuivre action de fuite.
Zik zak hareketine devam edin.
Poursuivre action de fuite.
Zik zak yapmaya devam edin.
Toutefois, il y a assez de matériel... pour faire des patins de décollage.
Ama elimizde kızak yapmak için yeterli malzeme var.
De jolies clochettes Et des escalopes
Kapı zilleri ve kızak çanları Ve erişteli şinitzel
Le traîneau est prêt.
Kızak hazır, gel.
Père nous donnera des chiens et un traîneau.
Babam bize köpekler ve bir kızak verecek.
A l'avenir, si vous voulez bien, évitez de m'utiliser comme luge.
Bir daha kızak yerine... beni kullanmaya kalkmayacağını umarım.
" Sur le long chemin tout blanc de neige blanche
" Karda ilerlerken atlı kızak
Une patinoire... une glissoire...
Buradan gitmeliyim. Buzlu bir alan, bir kızak olsa.
On a tous notre meute de chiens de traîneau.
Her birimizin bir köpekli kızak takımı var. Her yere gidiyorlar.
- Ecoute. T'entends les clochettes?
Bunlar kızak çanları değil mi?
Apparemment, vous devrez faire un atterrissage en toboggan, monsieur.
Kızak gibi kayacağımız anlaşılıyor efendim.
Mes détecteurs ont quelque chose. Il y a une présence.
Yerimiz bu kızak koşuna başlamadan önceki yerimizle tam tamına aynı efendim.
La même sensation que celle déjà ressentie.
- Kızak koşusu mu? Sen ne demek istersen de, Data.
On a gagné la course de traîneau trois ans de suite.
Kabilenin kızak yarışında üç yıI üst üste biz kazandık.
On va se taper une glace avant l'enterrement?
Cenazeden önce kızak yolu yapabilir miyiz?
Décoller-zik! Piquer-zak! Virer-en-vrille-zik-zou-zi!
Yukarı-azıcık-yukarı, aşağı-azıcık-aşağı, kaldır poponu, indir donunu.
Quand à mes yeux émerveillés apparut un traîneau miniature et... "
Birden aranan gözlerim minyatür bir kızak gördü ve... "
"Un caribou dans chaque marmite. Un motoneige dans chaque garage."
"Her yemekte biraz geyik eti, her garajda bir kızak."
Ce sont des grelots de luge?
Kızak çıngırağı mı?
Difficile, ce traîneau...?
Kızak gezisi kötü mü geçti, Jack?
Pour les femmes
U zak Dur
J'm'enflamme Pour les femmes
Kadınlar U zak dur
JW Harper annonce la plus longue, la plus dure et la plus dotée des courses de chiens de traîneaux.
"Kızak Köpekleri tarihindeki... " en uzun, en zor, en zengin yarış...
Le sponsor de la course.
Kızak Köpekleri derbisinin sponsoru.
Comme des grelots.
Tıpkı kızak çanları gibi.
Les pirogues sont prêtes.
Kızak hazır.
Des skis, si vous préférez.
Kızak demek istiyorum Bay Moran, kızak.
Viens, Zak.
Haydi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]