English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Zaya

Zaya Çeviri Türkçe

229 parallel translation
Que vous avez une mémoire extraordinaire ou que vous dites simplement la vérité.
Şey, bu senin ya olağanüstü bir hafızaya sahip olduğunu gösterir... Ya da? Ya da cilalanmamış, basit gerçeği söylüyorsun.
Quelle pauvre mémoire!
Ne hafızaya sahibim ama!
Nous savons qu'au moyen de l'hypnose... nous pouvons rouvrir à la mémoire... certains recoins secrets du mental.
Burada hepimiz hipnotizmadan yararlanarak insan zihninin hafızaya erişemeyen belirli bölümlerinin kilidini açabileceğimizi biliyoruz.
- On vous a vendu de mauvais pneus.
- Bir tür arızaya benziyor.
C'est soit un bruit impulsif, soit un problème intermittent.
- Uçuş öncesi kontrollerinde bir arızaya rastladık. Tek seferlik bir gürültü de olabilir,..
Défaillance initiée.
Arızaya başla.
Capitaine, aucune défaillance.
Kaptan, arızaya rastlanmıyor.
Des fortunes ont été dépensées pour protéger nos centrales!
Bakın. Bu nükleer santralleri arızaya karşı korumak için milyarlarca dolar harcandı.
Prends la relève, Ray.
Hafızaya almaya devam et, Ray.
Directement en mémoire.
Hafızaya yerleştiriyorum.
Quand il a plu toute la nuit, le matin... ma source devient rouge, on dirait de la rouille sur les pierres.
Yağmurlu geceden sonra, sabah... pınarım kırmızaya döndü ve taşlar paslı gözüktü.
Tout ce qu'ils voient ici peut être retenu et utilisé.
Gördükleri ve duydukları her şeyi hafızaya atıp kullanabilirler.
Et en théorie, qu'est-ce qui a pu causer une défaillance aussi catastrophique?
Teoriniz? Böyle yıkıcı bir arızaya ne yol açmış olabilir?
Vous saurez si ça marche en regardant le faisceau.
İşe yaradığını geçici hafızaya bakarak söyleyebilirsiniz.
Je l'ai introduit dans sa mémoire, avec 7 heures de décalage.
Bunları oradaki saate göre hafızaya attım.
Mais la mémoire est si peu fiable, peut-être était-ce un rêve.
"Hafızaya güven olmaz. Bakarsın bir rüyadır."
- Votre torpille a détruit notre champ de gravitation.
Tek bir torpille yapay yerçekimimizde arızaya sebep oldunuz.
Puis... nous n'aurons plus besoin de notre mémoire pour vivre ici.
Sonra... Bu yerde yaşamak için bir hafızaya ihtiyaç duymayacağız
Je pense que de la lécithine te ferait du bien, pour la mémoire.
Sana lesitin lazım, hafızaya destek olur.
Modules mémoire localisés.
Sinyal noktaları hafızaya yerleştirildi.
Je dois vous remettre en mémoire.
Ondan bir cevap alıncaya kadar seni tekrar hafızaya saklamak zorundayım.
Ordinateur, ouvre programme Moriarty dans mémoire protégée.
Bilgisayar, korumalı hafızaya eriş ve Moriarty programını başlat.
Ce serait magnifique si nous étions sûrs que vous n'êtes pas le saboteur.
Bu çok etkileyici olabilirdi, arızaya siz neden olmasaydınız.
Bien sûr. Qui l'a mis en panne?
Tabii, ama sence arızaya kim sebep oldu?
Nous sommes partis plus tôt que prévu, il faut s'attendre à quelques pépins.
İyi bir başlangıç yaptık ve bu birkaç arızaya neden olabilir.
Vous savez bien que j'enregistre ce que je vois en quelques secondes.
Bildiğin gibi, nesneleri önceden algılayabilen bir hafızaya sahibim. Gördüğüm şeyle ilgili, hafızama sadece bir saniye gerekli.
Vous êtes le premier cas que je rencontre.
Fotoğrafik hafızaya sahip biriyle daha önce hiç tanışmadım.
- Il était dans la mémoire tampon.
- Yedek hafızaya atmışsın.
Trouver la panne prendra du temps.
Arızaya dair hiçbir iz yok.
J'ai stocké la plupart de tes données, mais je ne peux pas traiter l'information de l'ampli.
Sendeki verilerin çoğunu hafızaya aldım ama güçlendiricide ilerleme kaydedemiyorum.
Je dois mémoriser vos visages pour trouver un qui correspond.
Yüzlerinize bakmalı ve hafızaya almalıyım ki bir eşleşme bulayım.
"Mettre en Mémoire"
Hafızaya Kaydet
" Organe de Ia cavité nasale, reliant les odeurs aux souvenirs.
" Burun boşluğunda, kokuyu hafızaya ileten organ.
Le noyau amygdalien. L'organe de Ia cavité nasale qui analyse Ies odeurs...
Amigdalım, burun boşluğunda kokuyu işleyip hafızaya ileten...
- Je suis beaucoup de choses. Possèdes-tu la connaissance génétique transmise par Apophis? Oui.
- Ben pek çok şeyim. Sana Apophis'ten geçen genetik hafızaya sahip misin? Evet.
Manipulation des ondes cérébrales, de la formation de la mémoire immédiate.
İdare edilen beyin dalgaları, kısa süreli hafızaya müdahale etme...
Je peux enregistrer sur disque dur, graver sur CD...
Bir hafızaya yükleyin, Cd'ye çekin.
Cet émetteur enregistre tout ce qu'il voit sur une mémoire interne.
Doğru ama dahası var. Bu bebek gördüğü her şeyi içindeki hafızaya kaydediyor.
Le Capitaine est là dedans depuis longtemps.
Biz bu tür olaylarda iyi bir hafızaya sahip olma eğilimindeyizdir.
Il est donc possible de charger votre conscience dans cette mémoire.
O zaman bilincini tekrar o hafızaya geri yüklemek mümkün olabilir.
Sauvegardé dans la mémoire!
- Hafızaya kaydedildi!
Sauvegardé en mémoire.
Hafızaya kaydedildi.
Sauvegardé en mémoire.
Hafızaya kaydedildi...
Sauvegardé en mémoire.
- Hafızaya kaydedildi.
Enregistré en mémoire.
Hafızaya kaydedildi.
Les actualisations du système peuvent interférer avec le contrôle des armes, et le rendre inutilisable.
Kontrol sisteminin yeni versiyonları ile senin hedef kontrol sistemin arasıdaki uyuşmazlıkların arızaya neden olduğuna dair raporlar var.
Début de la lecture REM.
Hafızaya giriliyor.
"Je sais. J'ai vu. Je le jure".
- Savunma avukatı da müvekkili gibi zayıf bir hafızaya sahip anlaşılan.
Quoi?
- Hafızama kaydediyorum. - Hafızaya mı?
- Alors, qu'en pensent tes parents?
Yetkililer kazayı, helikopterdeki teknik arızaya bağlıyor. Ailene ulaşabildin mi? Ne düşünüyorlar?
Précisément.
- Talyn'in devrelerinin son zamanlarda arızaya açık hale geldiklerini dikkate alırsak,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]