Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Zeller
Zeller Çeviri Türkçe
39 parallel translation
- M.Corrado Zeller.
- Bay Corrado Zeller.
L'ingénieur, M.Zeller?
Mühendis, bay Zeller mi?
- Herr Zeller.
- Herr Zeller.
- Bonne nuit, Herr Zeller.
- İyi akşamlar, Herr Zeller.
Herr Zeller, nous préférons les voix autrichiennes... aux menaces allemandes.
Herr Zeller, bazılarımız şarkılarda yükselen Avusturyalı sesleri çirkin Alman tehditlerine tercih ediyor.
Bonjour, Herr Zeller.
- Heil Hitler. - İyi günler, Herr Zeller.
Herr Zeller, je pensais... que les télégrammes sont confidentiels en Autriche!
Herr Zeller, Avusturya'daki telgrafların içeriklerinin özel olduğunu sanıyordum!
Comme vous, Herr Zeller, j'ai des talents insoupçonnés.
Sizin gibi, Herr Zeller, ben de gizli yetenekleri olan biriyim.
Le jet est prêt à décoller, avec un kit de labo à bord. Toi, Zeller, Jimmy Price, le photographe.
Özel jet, laboratuvar, sen, Zeller, Jimmie Price, fotoğrafçı.
Joseph Zeller?
Joseph Zeller?
Votre associé, alors. Joe Zeller?
Bu kişinin Joe Zeller olduğunu sanıyoruz.
Joe Zeller.
Joe Zeller.
Où l'avez-vous enterré?
Joe Zeller'la bir olup cesedi nereye gömdünüz?
La couleur ne suffit pas pour le savoir.
Zeller'a ait olduğunu ispatlamak için bize renkten fazlası gerek.
Pas de témoins. Mais Joe Zeller a pris des PV sur le parking du Delgado pour 2 de ces après-midi.
Bu üç günün ikisinde Delgado'nun önüne hatalı park eden Zeller ceza almış.
Il ignorait que Zeller tuerait le mari.
Zeller'ın evin babasını öldürmek niyetinde olduğunu bilmiyordu bence.
Si on trouve Zeller, on trouvera l'étau.
Zeller'ı bulursak o mengeneyi de bulalım, olur mu?
S'il l'a fait avec le même étau, on aura les mêmes marques.
Zeller onu aynı mengeneyi kullanarak yaptıysa aynı alet izlerini taşıması gerekir, öyle değil mi?
Lt Caine pense que Joe Zeller l'a fabriqué car il est en métal.
Teğmen Caine, Joe Zeller tarafından yapılmış olabileceğini düşünüyor. Hatırladığına göre metalmiş.
Je prends des cours de peinture avec Andre Zeller.
Andre Zeller'den resim dersi alacağım.
Je veux dire, Andre Zeller, n'est-ce pas?
Yani, Andre Zeller, evet.
Mr. Zeller, je suis vraiment désolée.
Bay Zeller, çok özür dilerim.
Zeller a voulu vous donner les balles qu'il a retirées de Hobbs dans une boîte en acrylique, mais je lui ai dit que vous ne trouveriez pas ça marrant.
Zeller, Hobbs'tan çıkardığı mermileri sana paketleyip vermek istedi ama ona bunu komik bulmayacağını söyledim.
Zeller est dehors, sinon j'aurais demandé son aide.
Zeller sahada, yoksa bu konuda ondan yardım isterdim.
Avec les Agents Zeller et Price.
Bunlar Ajan Zeller ve Ajan Price.
Zeller.
Zeller.
- Zeller.
- Zeller.
Il m'a envoyé aussitôt qu'il a eu votre appel, Mme Zeller.
Siz arar aramaz beni gönderdi, Bayan Zeller.
On a eu un appel. Le conseiller Zeller a été enlevé.
Meclis Üyesi Zeller kaçırılmış.
Ecoute, Gordon, Zeller est un des hommes de Maroni.
- Zeller, Maroni'nin adamlarından Gordon.
Puis Falcone a répliqué, en tuant Zeller pour rétablir le vote.
Falcone da oyunu geri almak için aynısını yapmış, Zeller'ı öldürtmüş.
Et? - Le conseiller Zeller a aussi des blessures dues à une pointe métallique.
- Meclis Üyesi Zeller da metal çividen yaralanmış.
Alors vous dîtes que Zeller, Jenkins et l'assistant ont été tués par la même personne?
Zeller, Jenkins ve onun yardımcısının katili aynı kişi mi yani?
A-t-il parlé de Mike Zeller?
Mike Zeiler hakkında bir şey dedi mi?
Mike Zeller?
Mike Zeiler?
M. Zeller, c'est le père de Dylan.
Bay Zeiler, Dylan'ın babası.
- Zeller n'est pas votre ami.
Zeller'ın dostun olduğunu sanma.
Comme ceux de Zeller.
Zeller'ın saçına benziyor.
Jenkins et Zeller.
Jenkins ve Zeller.