Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Zum
Zum Çeviri Türkçe
154 parallel translation
Francesco da Pisa, qui viola deux mille nonnes, le comte zum Felsenstein dont la virilité doubla la population silésienne.
İki bin rahibeye tecavüz eden Francesco da Pisa, mertliği Silezya nüfusunu iki misline çıkaran Kont Zum Felsenstein.
2 bouteilles...
İki biraya zum olurum aslında.
Oui, à l'Hôtel zum Grünwald.
Evet, Gruenwald Oteli'nde.
Il y a une auberge dans le village, du nom de Zum Wilden Hirsch.
Köyde, Zum Wilden Hirsch adında bir han var.
Comment sais-tu tout ça, le nom de l'auberge, la remise?
Bütün bunları, Zum Wilden Hirsch'i ve odunluğu nereden biliyorsun?
Ta cousine s'appelle Heidi et travaille à Zum Wilden Hirsch.
Zum Wilden Hirsch'te çalışan Heidi adında bir kuzenin var.
Zoomez sur moi.
Bana zum yap.
Non, ne me suivez pas, et ne zoomez pas sur moi.
Hayır, beni izleme. Bana zum yapma.
D'abord, je veux examiner l'une de ces taches vertes à 1000.
Öncelikle şu yeşil parçalardan birine 1000 zum ile bakmak istiyorum.
- Ça ne monte pas plus haut.
Mikro tarama daha fazla zum yapamaz.
Bananes!
Zum!
Naneba, Naneba, Naneba...
Zum, Zum, Zum...
Tu sais ce que c'est? Un zoom.
Zum objektifi.
Avec le zoom, tu fais ça.
Şimdi zum yapıyorum...
Et là, vous avez une caméra qui a un zoom de 1 à 100.
TV kameran burada, 1 00'den 1'e zum mercekli.
- Essaye le zoom. - Le zoom.
Zum yapmaya çalış.
D'accord.
Zum, doğru.
Et la terre avançait vers mes yeux comme ma main.
Avucunun içi gibi dostum. Zum diye yaklaşıyorsun!
Ecoute, un seul "vroom" à la fois.
Dinle. Bir kerede yalnız bir "zum" yapalım.
Je veux que tu zoomes lentement sur la flaque de sang...
Tamam, zum istiyorum. Kan gölüne yavaş bir zum.
- La scène de la douche! Le 5 kW dehors et des câbles pour trois spots dans le salon.
Pencereden 5k ile gir, oturma odasında üç sarışına doğru zum yap.
- Zoom vers la gauche.
- Sola zum yap.
- Je zoome!
- Zum yapıyorum.
Trop mortel!
3000 km'ye zum yapabilen bir mercek galiba.
tu veux des biscoteaux pour attirer de beaux mecs dans ton tringlodrome.
Büyük kollar istiyorsun. Büyük adamları tavlamak için, Onları zum zumlarınla cezbetmek için...
Zoom.
Zum yap.
Zoom.
Zum.
D'abord, la mise au point.
- Zum yapsam olur mu?
Il n'y a pas marqué "zoom".
- Yapıştırmada zum yazmıyor.
Tu peux zoomer dessus?
Zum yapsana.
- Pousse-toi, je fais le point.
Zum yapmam lâzım.
L'utilisation du zoom est très intéressante... parce que qui aurait pensé à utiliser un zoom dans le passé?
Zamanda geriye götürdü. Zum merceğinin kullanılması ilginç. Çünkü geçmişte zum merceği kullanmak hic düsünülmez.
Le zoom aplatit l'image comme dans une peinture du XVIIIème siècle.
Zum merceği görüntüyü 1 8.yy tablosu gibi düzleştirir.
Puis tu dézoomes, lentement.
Sonra, geri zum, yavaşça.
Bon le bleu est le mort identifié comme Adam Brower... élargit sur le rouge.
- Ölen, mavili olan. Adı Adam Brower. Kırmızılı'ya zum yap.
J'ai trouvé le zoom.
Zumlama şeyi zum yapıyor.
Zoome sur son dos.
Sırtına zum yapabilir misin?
Là, c'est la mise au point et là, c'est le zoom.
Bu netlik ayarı, bu da zum.
Est-ce que tu peux zoomer? Je zoome.
Zum yapabilir misin?
Et zoom avant sur la 17 24 09.
Ve 17, 24, 9'a zum yapıyorum
Tyler, zoom sur cet immeuble.
Tyler, şu binaya zum yap.
Tu peux faire un zoom?
- Zum yapabilir misin?
Zoomez-là pour moi.
- Zum yap bakalım.
" Zoom.
"Zum"
Attendez!
Bunu yaparken zum yapıp yüzümü yakından al.
Zoome dessus.
Şuna zum yapsana.
Speed, un gros plan.
Tamam. Arka lastiklere zum yap.
Zoom sur le type.
Dur adama zum yap.
- J'élargis?
- Zum yapmamı istemiyor musun?
Calleigh, vous pouvez zoomer?
Calleigh, zum yapabilir miyiz?
Mais on va zoomer sur sa main.
Ama o ele zum yapmanı istiyorum.