English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Âne

Âne Çeviri Türkçe

1,346 parallel translation
Et tu n'as rien à craindre, parce que Tano te protégera, parce que c'est Tano, et lui seul qui te permet de brailler... comme un âne.
Endişelenmene de gerek yok, çünkü Tano seni de koruyacak. Eşek gibi, katır gibi anırmaya devam edebilmen de sadece Tano sayesindedir.
Euh... moi tuer âne.
Komutan-bey! Eşeği öldürmek için bu!
- L'âne?
- Eşek mi?
- Oui... manger âne!
- Eşeği yiyin!
Moi, je trouve que tout allait bien jusqu'à ce que ton âne s'y mette. Quel imbécile!
Eşeğin terbiyesizlik yapana kadar... herşeyin yolunda gittiğini düşünüyordum.
Il brait comme un âne!
- Katır gibi anırıyor.
Espèce d'âne!
Salak!
Et en-dessous, c'est un âne.
Daha derinlerde bir yerde, bir sersem çubuğu var.
J'ai uniquement la moitié d'une âne?
Eşeğin sadece yarısı mı var?
J'ai besoin de l'autre partie de l'âne.
Eşeğin gerisi de lazım.
Espèce d'âne!
Sen bir salaksın.
Mon nom en lettres bombées et ensuite, le dessin d'un homme sur un âne.
Balonlar üzerine adımın yazılması ve eşeğin üzerindeki bir adamın resmi.
J'ai aussi eu un âne.
Bende de bir eşek var.
J'ai une idée. Puisque de toute évidence, on va pas se préparer des Jell-O shots ni jouer à "épinglez la queue de l'âne"...
Bakın ne diyeceğim, burada eşeğe kuyruk takmaca filan oynamayacağımıza göre...
- Comment va l'âne, d'ailleurs?
- Yeri gelmişken eşek nasıl?
On dirait un croisement entre un âne et un perchiste. D'après Susan.
Bilim adamlari sirikla atlamaciyla esegin genlerini çaprazlamis sanki.
Patrick ressemble à un âne perchiste?
Patrick sirikla atlamaci bir esek adam mi?
C'est un âne perchiste, et en plus, il sait y faire?
Hem sirikla atlamaci bir esek adam hem de teknigi mi var? !
Si tu crois qu'il te préférera... à la pêche, tu es plus bête qu'un âne.
Ve eğer balık tutmayı sana tercih edeceğini düşünüyorsan bir donat kadar bile beynin yok demektir.
J'ai un âne qui parle.
Konuşan bir esek.
Maintenant je suis un âne qui parle et qui vole.
Şimdi, uçan ve konuşan bir eşeğim.
Vous avez peut-être déjà vu une maison voler, mais je parie que vous n'avez jamais vu un âne voler.
Bir sinek görmüş olabilirsiniz, hatta bir süper sinek ama uçan bir eşek görmediğinize bahse girerim.
Ecoute, petit âne.
Dinle, küçük eşek.
Je suis un âne, je suis né dehors.
Ben bir eşeğim, dışarıda doğmuştum.
Shrek et l'âne, deux amis qui se lancent à l'aventure. J'adore!
Şrek ve Eşek Şrek, iki dost, büyük maceraya atılıyor.
- Ce n'est qu'un âne.
Sadece bir eşek.
L'âne n'a pas plusieurs épaisseurs.
Eşeklerin katmanı yoktur.
Allez, l'âne.
Haydi, Eşek.
C'est bon, l'âne. C'est bon.
Hepsi buydu, Eşek.
L'âne, deux choses, d'accord?
Eşek, iki kelime söyleyeceğim, tamam mı?
L'âne, attention!
Eşek, dikkat et!
- Tu viens, l'âne?
- Geliyor musun, Eşek?
- Réveille-toi, l'âne.
- Eşek, uyan. - Ne? - Uyan.
- Pour se débarrasser de l'âne.
Eşek'ten kurtulmamıza.
Je m'en fais pour l'âne.
Eşek için endişeleniyorum.
Regarde-moi bien, l'âne.
Şu halime baksana, Eşek.
Ça ne pouvait pas être un âne.
Kim konuştu? Eşek konuşmus olamaz.
Tu as raison, l'âne. Je te pardonne de m'avoir frappé dans le dos!
Beni sırtımdan bıçakladığın için seni bağışlıyorum!
Fais pas l'âne.
Kimse eşek öpmeyi sevmez.
Je suis un âne à cran.
Çok sinirli bir eşeğim!
Et je donne un coup de pied l'âne.
ve bende poponu tekmeliyorum.
- j'ai juste risqué mon âne pour vous!
- Senin için kıçımı tehlikeye attım.
Le dernier à l'hélico est un âne!
Helikoptere, sonda kalan çürük yumurtadır.
Dans la forêt un loup survit pendant trois ans un âne pendant neuf
Ormanda kurtlar üç yıl eşekler dokuz yıl yaşar.
L'âne vit plus longtemps parce qu'il est plus utile
Eşek daha yararlı olduğundan daha uzun yaşar.
C'est tout sauf absurde ll n'y a pas d'âne dans la forêt.
Çok mantıklı. - Ormanda eşek olmaz ki.
Tu seras le plus vieil âne de la forêt
Ormandaki en yaşlı eşek sen olacaksın.
C'est un âne, lui.
Ama o salağın tekidir.
Je te lègue J.D. L " air de rien... il est monté comme un âne.
Bir de J.D.'yi veririm. Bir şeye benzemez ama şeyi atınki gibidir.
Alors je suis un âne?
Eşek ben miyim?
T'es un âne!
Sen bir eşeksin. Ne yapıyorsun...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]