Translate.vc / Fransızca → Türkçe / Îtî
Îtî Çeviri Türkçe
447 parallel translation
Quand on parle du loup.
İti an çomağı hazırla.
- On vire ce clebs?
- Şu iti çıkarmaya ne dersin?
Une belle fille comme toi, seule. L'occasion fait le larron. Fais-moi garder par un carabinier.
Senin gibi güzel bir kız geceleri yalnız kalmamalı..... iti var, uğursuzu var.
Quand on parle du diable...
İti an çomağı hazırla.
Et prenez le cabot.
Şu iti de götür.
- ll me manque.
- Yaşlı iti özlüyorum.
- Laissons les chiens s'entretuer.
- Bırak it iti yesin.
Les chiens s'entretueront.
İt iti yer.
Dans les militaires, y en a toujours qui sont pas réguliers et qui s'lavent jamais
Askerler arasında iti var, kopuğu var ve ayrıca pis olanı da. Dinle şunları!
Les loups entre eux!
- "İt iti yer." - Aynen öyle.
Même si on me payait, je ne voudrais pas d'un enragé pareil.
Para versen o çılgın iti almam.
Quand on parle du loup!
- İti an, çomağı hazırla.
En parlant du loup. Du loup?
- İti an çomağı hazırla.
Ôte ce chien de là, tu sais qu'il porte poisse!
Çek şu iti burnumun dibinden! Uğursuzluk getiriyor işte!
Kiyokawa nous a trahis! Ce chien s'est rallié au Shogunat.
Kiyokawa, İmparatora Tapma hareketine yüz çevirip Şogunluk'un iti olmayı seçmiş.
En parlant du loup.
İti an çomağı hazırla.
Écoutez, Mme Amador, pourquoi ne divorcez-vous pas?
Şimdi dinleyin. Bayan Amador, neden bu iti boşamıyorsunuz?
- Il est assistant à la réalisation.
- O uyuz iti defet.
Le rital avec la blonde.
Şu yanında sarışın olan iti.
Autant que braques, lévriers, bâtards, épagneuls, limiers, roquets... brachets, caniches et chiens-loups sont sans conteste des chiens.
Çomar, tazı, melez, spanyel, sokak iti, fino su köpeği, kurt kırması nasıI hep köpek diye anılıyorsa.
Sortez-moi ce foutu chien d'ici, bon sang!
Lanet olsun. Şu sarı iti çıkarın buradan!
Fait sortir cette sale bête d'ici.
Lanet olası iti hemen defet buradan.
Il ne peut pas le boucler tout le temps!
Tümüyle bağlı tutamıyorlar o iti.
C'est toujours chacun pour soi.
İş bu. İt iti yer.
Tue-moi ce salaud!
Bu it oğlu iti öldüreceğim, John.
Trouve un loup qui mangera le loup.
İti ısıracak bir it!
Convoyer des condamnés à mort, il n'y a pas pire que ça.
İti kopuğu otobüsle taşımak, benim fikrim değil ama bir çok şeyden iyidir.
En parlant d'ennuis, voilà le roi du baseball.
Belalar hakkında konuşuyorduk İti an çomağı hazırla.
Ton chien?
Bu uyuz iti mi salacaksın?
Je vais au bar surveiller l'autre taré.
Bardaki iti bir kontrol edeceğim.
J'ai tout de suite renvoyé ce voyou.
O iti saniyesinde kovdum.
En parlant du loup.
İti an...
Ça s'appelle se faire baiser.
Buna "iti becermek" denir.
Quand on parle du loup...
İti an çomağı...
Tu n'y es pas du tout, Mac.
- Çok iti Mac gerçekten.
Et en parlant du diable, "Le Concombre" Frank de Marco.
İti an çomağı hazırla, "Hıyar" Frank De Marco.
Justement...
İti an...
Ne laissez pas ce bâtard aller sur ma pelouse, d'accord?
O iti benim bahçemden uzak tut!
- Fi de toi, chien islandais!
- Sana Tüh, İzlanda iti
Mais si ce prédateur te fait quoi que ce soit, je lui...
Ama eğer o ucuz mahalle iti seni incitir ya da küçük düşürürse...
- Tenez ce clebs loin de moi.
Uzak tut şu iti benden. İt mi?
T'es le roi des mongols!
Tam da iti anmışken.
Une main lave l'autre. Ça me fait penser à quelque chose.
Bir el diğer eli temizler. ( İt iti ısırmaz ) Ooh, bu bana birşey hatırlattı.
Réveillez-moi ce salopard.
Uyandırın o iti.
Fouteur de merde!
Gebert şu iti!
- J'ai donc viré ce salopard.
- İt oğlu iti kovdum ben de.
Freddy, le malinois!
Freddy, iti getir. Brutus?
Le clebs de Jacquart m'a béqueté le mollet!
Taksi parasını öderken Jacquart'ın iti beni ısırdı.
En parlant du loup.
İti an, çomağı hazırla.
Le mensonge n'empêche pas les chiens de dormir!
İti köpeği uyandırma.
Et le chien des Simpson, mon ancien chien de garde.
Ve Simpsonların iti, eski bekçi köpeğim.