Translate.vc / Portekizce → Türkçe / 1100
1100 Çeviri Türkçe
198 parallel translation
Precisamos de mais 1100.
- 1100 daha lazım.
Tinha um FIAT 1100.
Eskiden kiraya verdiği bir arabası vardı.
- £ 1.100.
- 1100 sterlin.
£ 1.100.
1100 sterlin.
Há o bilhete de avião, as taxas alfandegárias, a margem de lucro... - Uma pechincha por $ 1.100.
Uçak bileti, ithalat vergileri, gizli vergiler, kar payı... 1100 dolar, kelepir sayılır.
- Mil e cem?
- 1100 dolar mı?
Está em $ 1000, $ 1000. Quem dá $ 1100?
En son 1000 dendi. 1100 var mı?
Quem dá $ 1100?
1100 diyen yok mu?
$ 1100.
1100 dolar.
Lecitado $ 1100. Obrigado. Vamos para $ 1200.
1100 dendi. 1200 var mı?
Tenho $ 1100.
1100 dendi.
$ 1100 uma. Quem dá $ 1200?
1100 dendi. 1200 diyen var mı?
$ 1100 duas.
1100 dendi.
Então, será 1 1 00.
Öyleyse 1100 olsun.
Mil e cem para ti, Pig.
Sana 1100 Pig.
Calculo uns 1100 metros, azimute 87.
1.200 metre, 87 azimut mesafede galiba.
Precisamos de transportar 1100 quilos em Mini com suspensão e cavalos suficientes para se safarem em perseguições.
Bu Mini'lerde 1000'er kilo taşıyacağız. Takip edilme ihtimaline karşı yeterli süspansiyon ve beygir gücü gerek.
- 1100 quilos de quê?
- 1000 kilo ne?
- Mil e cem.
- 1100.
de noite, 1100 tanques e mil armas foram colocados em posição.
Çöl karanlığında, 1.100 tank ve 1.000 top savaş vaziyeti aldı.
Portanto façam descer as vigias, Alfa.
Yaklaşık varış saati, 1100. Ambar kapaklarını sıkıca kapatın Alfa.
Mas não mais do que 100 milhas.
Fakat, en fazla 1100 mil.
Este carro constitui uma prova, uma prova importante, para condenar um tarado que estou a tentar deter e que persigo a alta velocidade há 1100 km!
Ve bu araçta bir delil, hem de çok önemli bir delil. O tutuklamaya çalıştığım bir manyağın suçunu kanıtlayacak. Ve 700 mildir bu adamın peşindeyim.
Pulmões, 1100 gramas.
Akciğer, 1100 gram.
O rendimento anual na altura da sua morte era de quase 1100 libras mas, devido à queda nos preços dos produtos agrícolas, agora não passa de 750 libras.
Karısı öldüğü zaman yıllık geliri 1100 pound'un biraz altındaymış, fakat, tarımsal ürünlerindeki değer kaybından dolayı şu anda 750 pound'dan fazla geliri yok.
Perdi 1100 dólares.
11.000 dolardı.
Um cruzeiro no Pacífico Norte com 1100 passageiros a bordo e uma ameaça de bomba. De um palhaço qualquer que se auto-intitula Viking.
Pekala, Kuzey Pasifikte 1100 yolcusu olan bir gezi gemisi ve kendisine Viking adını veren bir palyaçodan bomba tehdidi.
Há 1.100 pessoas a bordo deste navio!
Bu gemi de 1100 insan var.
Este relógio vale mais de 1.100 dólares.
Bak bu saat 1100 dolardan fazla eder.
Schamberg recebeu o Prémio Pulitzer, e eu apanhei a cólera... mas, nós salvamos 1.100 refugiados do Khmer Rouge.
Schamburg'e Pulitzer ödülü, bana ise neredeyse kolera. Ama sonuçta 1100 mülteciyi Kızıl Kimerler'den kurtarmayı başardık.
São $ 1.100 por noite.
Geceliği 1100 dolar.
- $ 1.100 por noite.
- Geceliği 1100 dolarmış.
Recebemos mais 1100 chamadas a dizer que eram piadas de cuspo.
Diğer 11 00 telefon, kellesini kurtarmak için bile komedi yapamayacağını söylüyor.
Por $ 1100 por semana, um indicador diz-te tudo o que quiseres.
Haftada 1 100 dolara her muhbir istediğin hikayeyi anlatabilir.
Uma das raparigas do salão de beleza disse que te compraria o carro antigo por $ 1.100.
Güzellik salonunda ki kızlardan biri eski arabanı 1100 dolara alabilirmiş.
- Se andar depressa, uns 1100 por mês.
- Eğer zorlarsam, yaklaşık 1,100 dolar ayda.
A Caroline paga 300 dólares de renda, e eu subalugo-lhe a casa por 1100.
Bilmiyorum. Caroline buraya 300 dolar kira ödüyor. Kontrat onun adına.
1100, 1200, 1300...
11, 12, 13.
1100 Figueroa.
Bin yüz figuroa.
Oskar, 1.100 pessoas estão vivas graças a ti.
Oskar, sayende 1100 kişi bugün hayatta.
950, 1100...
950, 1100.
Vamos ver. Quero $ 1. 100.
Bir bakalım. 1100 dolarlık alacağım.
Irá haver um velório na messe dos alistados às 1100 horas.
11 : 00'da yemekhanede bir anma merasimi olacak.
Encontro-os aqui às 1100 para discutir o plano de combate... e além de vocês três, ninguém pode saber nada acerca disto.
Saat 11 : 00'de saldırı planını tartışmak üzere toplanacağız ve üçünüz haricinde kimsenin bu olaydan haberi olmayacak.
Tenho uma reunião às 1100 com o chefe de Segurança da Frota.
Yıldız Filosu Güvenlik Başkanıyla, saat 11 : 00 da buluşacağım.
Presta atenção a esse quadro de cozinha, pois eu quero este armário arrumado segundo o regulamento até às 11 : 00 horas.
Şimdi yemek listesine bir bak bakalım. Çünkü bu rafın saat 1100'e kadar düzgün bir şekilde istiflenmesini istiyorum.
- sabes que horas são as 11 : 00?
- 1100'ın hangi saat olduğunu biliyor musun?
Faltam 1.000 m para o objectivo e a aproximação continua.
- 1100 yarda ve yaklaşıyor.
- 1100
1100. - 1100 almışsın.
- £ 1.100?
- 1100 mü?
- Dean, tiveste 1100.
Bu harika!