Translate.vc / Portekizce → Türkçe / 1ö
1ö Çeviri Türkçe
112 parallel translation
Uma daquelas famílias em que o pai vale US $ 1O milhões... e um dia ele se mata, deixando só dívidas.
Babanın 10 milyonluk serveti olduğu eski ailelerden geliyor bir gün baba kendini vuruyor ve tamamen borca battığı ortaya çıkıyor.
Estaremos logo nas ruas, Charlie, só mais 1O minutos.
Charlie, gazetemiz 10 dakikaya kadar dağıtılacak.
Charles... sabe quanto me deixou esperando ontem à noite... quando foi ao jornal por 1O minutos?
Charles... Dün gece beni ne kadar beklettiğini biliyor musun? Hani gazeteye on dakika için gitmiştin?
Esses 1O anos foram difíceis.
Son on yıl çoğumuz için sıkıntılı geçti.
Passaram-se 1O minutos.
Dersin bitmesine on dakika var.
- Então devia-me ajudar... em vez de investigar casos com 1O anos porque tem suspeitas absurdas.
- Yani onun işi bana yardım etmek... kendi yersiz şüphelerine dayanarak 10 yıllık davaları karıştırmak değil.
1O-9, Johnny.
Tekrar et Johnny.
Sr. Christian, 1O chibatadas nesses ianques!
Bay Christian, Kuzeylilere 10 kırbaç!
Estou há 1O anos na Corporação, e é a primeira vez que me desafiam.
Askeri Birlik'teki 10 yılımda, ilk kez afallıyorum.
Ele entrou há 1O minutos, e ainda não saiu.
10 dakika önce buraya girdi ve henüz dışarı çıkmadı.
Parem de me tratar como se eu tivesse 1O anos. Me deixem em paz.
Haydi ama. 10 yaşındaymışım gibi davranıyorsunuz.
Mal acabamos de chegar e já nos deram 1O dias de folga.
Kantine gittim ama orada değildin.
Então tocam um pouco de Liszt, um pouco de Lehar... uma czarda ou duas e, às5 para as 1O sempre tocam "Fascinação".
Sonra biraz Liszt, biraz Lehár, bir ya da iki czardas..... ve tam saat 9 : 55 Fascination çalınıyor.
- Os ciganossaem às 1O?
- Orkestra 10 : 00'da mı çıkıyor?
- Às 1O, eu entrarei lá e atirarei.
O zaman saat 10 : 00'da, 14 numaralı odaya gireceğim ve vuracağım.
Aindanãosão 1O horas.
Henüz saat 10 : 00 olmadı.
Às 1O horas, se ele entrar lá, se ele atirar... e não errar, ligue novamente.
Bakın, saat 10 : 00'da, adam odaya girerse, ateş ederse..... ve isabet ettirirse bizi tekrar arayın.
Como as 1O montanhas mais altas, e apopulação de Portugal... quanto costuma chover naNovaZelândia...
En yüksek on dağ, sonra Portekiz'in nüfusu..... Yeni Zelanda'nın yıllık ortalama yağış miktarı...
Perdão, massão 1O horas.
Özür dilerim, ama saat 10 : 00.
Perdão, monsieur, são 1O : 15.
Pardon, Mösyö, saat 10 : 15.
Meu 1o Illinois, o 1o de Michigan de Secord e o 2o de Iowa de Blaney.
Benim Birinci Illinois, Birinci Michigan ve İkinci Iowa taburlarını alıyorum.
Rainey do 1o.
Birinciden Rainey.
- Do 1o de Michigan, Srta.
- Birinci Michigan'dan, bayan.
1o de Michigan em posição, senhor!
- 1. Michigan yerini aldı, efendim.
1o de Illinois em posição, senhor!
- 1.
GENERAL OMAR BRADLEY 1o. Exército dos EUA
GENERAL OMAR BRADLEY A.B.D. 1.
Alcance : 1O milhas.
Mesafe : 10 mil.
Agora tenho 10 segundos para as 7 : 47.
Şimdi 7 : 47ye 1O saniye var.
- Tenho 10 segundos depois das 7 : 47.
- Benimki 7 : 47 yi 1O saniye geçiyor. - Saatini geri almalısın.
"A velha Rússia. " Os grandes centros religiosos da Rússia czarista ressuscitados. " E o 1o. de Maio em Moscovo.
" Eski Rusya çarlık Rusya'sının yeniden canlandırılmış büyük dini merkezleri ve Moskova'da 1 Mayıs.
Quanto estás a pedir por um relógio de 1O dólares?
10 dolarlık saate ne istiyorsun?
Arriscaremos cem homens, mas salvaremos 1O mil. Quem sabe, 5O mil.
100 adamı riske ediyoruz ama belki 10.000, hatta 50.000'ini kurtarabiliriz.
- Me aparece às 1O : O5?
- Saat 10.05'te ortaya çıkıveriyor.
Num dia, em cinco ocasiões diferentes... ele desembolsou 1O dólares para cinco clientes.
Bir günde, beş farklı kişi için onar dolar harcadığını gördüm.
Estão lá pelo menos 1O pessoas.
Neyse, en az on seyirci var.
A esquina das ruas 48 e 1O.
48'le 10. cad.
Quem alterar, falsificar, intencionalmente destruir, intencionalmente mutilar, ou de qualquer modo modificar este certificado, incorrerá multa até 1o mil dólares ou pena de prisão até 5 anos.
Herhangi biri bu anIaşmadan vazgeçerse ya da yok sayarsa Her hangi bir sebepten doIayı, anlaşmanın şartlarına uymazsa Ceza olarak 10.000 dolar ödeyecektir, ya da en az 5 yıl hapis yatacaktır
A de topo de gama da Dominator. A MX-1O.
Dominator modelinin bayrak gemisi.
1O mil dólares é justo e aceitável.
10 bin dolar adil ve kabul edilebilir bir rakam.
Descobrimos que a sua mulher vale bem mais que 1O mil dólares.
- 10 bin'den fazla ettiğini öğrendik. - Ne demek istiyorsun?
- Será assassinato em 1o. grau.
Birinci dereceden cinayet olurdu bu.
o que é impossível, mas não importa, isso levava uns 600 minutos. 1o horas.
Birer dakika ki bu mümkün değil yetmez, haydi yetti diyelim bu 600 kişi için 600 dakika eşittir 10 saat eder.
- Um garoto de 1O anos irritou-te?
10 yaşındaki bir çocuğa mı kızdın?
Dá uma nota de 9 a 1O. Ela é um 9 ou um 1O?
Soru da bu. 9 ile 10 arasında not vermek gerekirse, 9 mu, 10 mu?
O filme vai começar dentro de 1O minutos, não queres desistir?
Film 10 dakika içinde başlıyor. Belki de gitmemeliyiz.
Comam, pois, se chegarmos lá antes das 1O h conseguiremos um lugar decente na pista e os homens entrarão de graça.
Yiyin. Çünkü saat 10'dan önce varırsak dans pistine yakın yer buluruz ve erkekler bedava girer.
Número 1O :
10 numara :
De 1o e 2o grau no torso posterior.
Birinci ve ikinci... arka gövde üzerinde.
Era o 4o. dia do 5o. mês lunar. 1o. dia da primavera.
1. Kamerî ayın 4'üydü. Baharın ilk günü.
10o. dia do 7o. mês lunar. 1o. dia de outono.
7. Kamerî ayın 10'u. Güz mevsiminin ilk günü...
"Fabricante de brinquedos condenado a 1O anos."
"Oyuncakçı 10 yıla mahkum oldu."