Translate.vc / Portekizce → Türkçe / 20
20 Çeviri Türkçe
35,147 parallel translation
Durante 20 anos este rosto tem me assombrado.
20 yıldır, bu yüz hiç aklımdan çıkmıyor.
- 20 dólares?
20 papel?
Há 20 anos atrás aquele homem destruiu a minha família.
20 yıl önce, bu adam ailemi yok etti,
Aposto 20 paus naquele instrutor assanhado.
20 dolara iddiaya girerim ki şuradaki yakışıklı Yoga öğretmenidir.
Estamos a menos de 20 minutos da assinatura deste tratado histórico.
Bu tarihi anlaşmayı imzalamaya 20 dakikadan az zaman kaldı.
Algumas pessoas ganham mais de $ 20,00 por hora.
- Birisi saati 20 $ kazanıyordu.
- 20 perguntas.
20 soru oyunu.
- Não é assim que se joga.
20 soru oyunu böyle oynanmıyor.
Tens 20 minutos, ou eu arranco a porta pelas dobradiças!
20 dakika daha bekleyip kapıyı menteşelerinden sökeceğim!
- Há vinte minutos atrás.
- 20 dakika önce.
Tive 20.
Hepsinden A almışım.
Eu tive 20, mãe!
Hepsinden A almışım, Anne!
Eu tive 20. Espera...
Hepsinden A almışım.
Tenho a certeza que também vais ter 20 lá.
Eminim orada da her dersten A alırsın.
É diferente ter 20 na universidade comunitária, onde toda a gente tem 20 por comparecer com calças, e o fecho fechado.
Yüksek okulda iyi notlar alabilmek de başarı ama neredeyse pantolonu üzerinde fermuarı kapalı herkes A almıyor mu orada.
Não. 20 é 20 seja na Napa Valley Tech ou na Harvard.
Hayır. Napa Valley Tech de olsa Harvard da olsa A, A'dır.
Os meus 20 são 20.
Benim A'larım A.
Aterraremos dentro de 20 minutos.
20 dakika için tekerlekleri indiriyorum.
A sociedade quer que acreditemos que as mulheres são como essas criaturas patéticas que vivem e morrem pela felicidade de um homem.
Toplum, kadınların erkeklerin mutluluğu için yaşayabilen ve ölebilen acınası 142 00 : 10 : 20,635 - - 00 : 10 : 22,635 küçük yaratıklar olduğuna inanmak istiyor.
20 horas, amanhã à noite.
Yarın gece sekizde.
Dê-me 20 mg de lidocaína rápido.
Çabuk 20 mg Lignocaine getirin bana... Acele edin.
Está armadilhado com 20 000 volts.
20 bin volt elektrik yüklü.
Poupou-me uma fortuna quando eu tinha 20 e poucos anos.
20'li yaşlarımda baya tasarruf yaptım böyle.
Sei que os primeiros 3000 km são fáceis e os últimos 30 metros custam, mas vieste até aqui.
Cameron, biliyorum ilk 2000 kilometre kolaydır. Sonraki 20 adım çok zordur ama bunu yapmak için geldin buraya.
- 20 milhões.
20 milyon.
Assim que me inscrevi na Mutiny, encontrei-a 20 minutos depois.
İsyan'a kayıt oldum ve yirmi dakika sonra buldum.
O que temos agora vale 20 milhões de dólares para a CompuServe.
Şuan olan tek şey var, CompuServe 20 milyon ettiğimizi düşünüyor.
Não, por 20 milhões, pode ligar ao diretor do setor e tratar disso.
Hayır bence sen 20 milyon için bölüm şefini arayıp bunun olmasını sağlayabilirsin.
E sei que deve ser difícil para ti acreditares que irás continuar a defender esses princípios
Bu prensiplere hiç kimse senin kadar bağlı değil. 20 saniye.
Conheço-te há mais de duas décadas.
Seni 20 yıldan uzun zamandır tanıyorum.
- Nem tive de gastar os 20 mil.
Ve tüm 20 bini kullanmam bile gerekmedi.
Mas, aquilo que consegui perceber pela conversa é que ele não vê a Doris pelo menos, há mais de 20 anos.
Sohbetten anladığım kadarıyla, Doris'i en azından yirmi yıldır görmemiş.
A energia voltou a 20 %.
Güç tekrar % 20 oldu.
E depois arranjamos maneira de atrair as pessoas, incentivar os utilizadores.
Bu çocuğun ne kadara ihtiyacı var. Neredeyse 20 katına.
A minha irmã, Emma, morreu quando eu tinha 20 anos.
20 yaşımdayken kardeşim Emma öldü.
Deixei-o a sangrar na mala de um Mustang verde num estacinamento da I-20, logo depois da fronteira.
Onu yeşil bir Mustang'in arkasında, parkta kanlar içinde bıraktım sınırın karşısındaki I-20 yolundan çekip gittim.
Fora a meia-hora das 20 : 47 até às 21 : 17 de que não me consigo recordar de nada.
Tabii, 20.47'yle 21.17 arasını hatırlayamadığım hesaba katılırsa.
O director delegado Perry Smith trabalha no sistema prisional durante 20 anos.
Hapishane Müdürü Perry Smith, 20 sene boyunca hapishanelerde çalışmış.
Têm 20 minutos, pessoal.
20 dakikanız var millet.
Mas para que saibas, nunca chamei de ecstasy, estava no Coachella a oferecer ursinhos em goma a $ 20.
Ayrıca ekstazi olduklarını söylemedim. Sadece Coachella Festivali'nde dolaşıp insanlara yirmi dolarlık ayıcıklı jelibon önerdim.
Sou chefe de segurança dele há 20 anos.
Onun güvenlik biriminin 20 yıldır lideriydim.
Devia ter-lhe escrito há 20 anos.
Size 20 yıl önce yazmalıydım.
10, talvez 20 segundos.
On, belki de yirmi saniyede...
Abato 20 milenas ao preço de venda, fica em 80 000 no total.
Satıcıların istediği fiyattan 20 bin dolar ucuz. Her şey dahil 80 bin dolar.
Outros me contratarão para o fazer e nos próximos 20 anos, a Qualia fará companhia aos discos laser e à Betamax.
Biri bunu yapmam için beni işe alır ve gelecek 20 yıl içinde Qualia'nın adı Laserdiscs ve Betamax ile aynı cümlede geçer.
Número do casco 87... 20 km, Oeste-Noroeste.
Gövde numarası 87. Batı-kuzeybatıda 20 kilometre.
20 segundos!
20 saniye!
Como é que estás? Faz-me um grande favor.
Hesabıma 20 dolar aktarırsan bana büyük bir iyilik yapmış olacaksın.
É por causa do homem de 20 anos que prendeu ontem.
Ben dün içeri aldığınız 20 yaşındaki genci araştırıyordum...
Raios, como se ele fosse uns vinte.
20 yaşında gibi.
Probabilidades de 20 para um ou mais?
Üç yarış, üç farklı şehir... 1'e 20 veya daha iyisi?