English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / 200

200 Çeviri Türkçe

8,802 parallel translation
O retorno é de 200 para 1.
Getirisi 200'e 1.
Aposto $ 200 milhões em como a senhora de óculos ganha a aposta.
Hey, gözlüklü hanımefendinin o bahsi kazanacağına 200 milyon dolar bahse varım.
... despediu 3.200 trabalhadores.
3.200 çalışanı işten çıkardı.
Estou a tentar vender $ 200 milhões em títulos.
200 milyon değerinde menkul kıymetleri satmaya çalışıyorum.
Presumo que não tencione vender os seus $ 200 milhões em acções do Bear?
Sanırım Bear hisse senedindeki 200 milyon dolarınızı satmayacaksınız.
Este fundo ganhará quase mil milhões. $ 200 milhões são teus.
Fon neredeyse bir milyar dolar kâr edecek. 200 milyon dolar kazanacaksın.
Centenas de milhares de milhões.
200 milyar.
Se os meus cálculos estivessem certos e verificou-se estarem errados... Teria sido... a maior aproximação à Terra de qualquer cometa em 200 anos.
Hatalı çıkan hesaplamalarım doğru olsaydı dünyaya en yakın kuyruklu yıldız olacaktı.
Há mais de 200 anos.
200 yıldan fazla.
Nos últimos 2 anos, já as colocámos em 200 animais.
Biz son birkaç yıl içinde yaklaşık 200 hayvan, yakalı ettik.
Tenho uma hipoteca de $ 200,000.
200 bin dolar ev kredim var.
São 2.200 anos a olharem para ti.
2200 yıllık şey sana bakıyor.
200.
200.
Um espaço com cinco metros de largura 200 pisos abaixo.
Beş metre genişliğinde bir alan. 200 kat aşağıda.
Foram os slots que permitiram que o Apple II corresse, só como exemplo, o Visicalc, que na minha estimativa vendeu por si só entre 200 e 300 mil computadores.
Yuvalar Apple II'nin olmazsa olmazı. Örneğin, VisiCalc.. tahminimce tek başına 200-300 bin arası sattı.
É muito difícil tratando-se de um contrato de 200 milhões.
200 milyon dolarlık anlaşmayı gizli tutmak kolay değil.
Acha que 200 milhões o trazem de volta? Só lhe quero dar uma lição.
200 milyon doların seni haklı çıkaracağını mı sanıyorsun?
Destino a 180 metros, à esquerda.
Gidilecek yer, 200 kilometre solda.
Topo da cidade. Lembras-te, quando, alguns meses atrás, tu tinhas quase 200 mil?
Birkaç ay önce bizden 200 bin kaldırdığın zamanı hatırlıyor musun?
Está bem. Eu trato dos piolhos, tu vais à festa de beneficência e tratas de 200 VIP.
Ben kafa bitleriyle ilgilenirim sen de hayır bağışına git ve 200 VIP ile ilgilen.
Tomou uma coleção. Temos $ 200.
Bir koleksiyon aldı. 200 $ var.
As pessoas estão a morrer à fome junto à costa A 200 milhas, é só Bon Jovi e batatas fritas.
İnsanlar kıyıda açlıktan ölüyor, sadece Bon Jovi ve kızartma var.
Duzentas mil e tal.
200.000 küsur.
"Sei que estás muito ocupada, mas mesmo que as tuas cartas tivessem 200 páginas, " não seriam suficientemente longas para a tua mãe.
Meşgul olduğuna eminim ama mektupların yüzlerce sayfa bile olsa yine de annen için yeterince uzun olmaz.
Os compradores compulsivos aquí fazem compras que nós recebemos e vendemos no mercado negro. Ontem compramos 200 Macbook Airs.
Alışveriş kolikler bizim ürünlerimizi satın alıyorlar burdan ve bizler tekrardan merdiven altına satıyoruz.
Vale 200 mil.
Fiyatı 200,000 dolar.
Vi o mapa das estradas e percebi que eram pouco mais de 300 km, portanto a 100 km por hora podíamos chegar cá em quatro horas, com paragens para casa de banho e assim.
Yol haritasına baktım. 200 milden fazla yolumuz vardı. Yani saatte 60 mil hızla, 4 saatten az sürerdi.
Restam-me 200 dólares.
Bizimkilerden kalan 200 dolar falan param var.
Aposto contigo $ 200.000 que estou certíssimo.
Sana 200,000 dolar öneriyorum. Eminim.
Cem, 200, 300, 400...
Yüz, 200, 300, 400...
Não penses que a Trudy passe um cheque de $ 200.000 por 50.000 esfregonas... quando já lhe deves $ 18.000 para fazer esfregonas que ainda nem vendeste.
Henüz satmadığın paspasları üretmek için aldığın 18 bin doları ödememişken... Trudy'den 50 bin paspas için 200 bin dolarlık bir çek yazmasını nasıl beklersin?
$ 200.000!
200.000 dolar!
Hipotequei a minha casa, tenho uma dívida de $ 200.000.
Evimi ipotek ettim, 200.000 dolardan fazla borcum var.
Contrariamente a nós, que vendemos mais de 200.000.
Biz ise 200.000'den fazla ürün sattık.
Será que 200 rapazes vão fazer a diferença?
200 sıradışı çocuk fark mı yaratacak?
Nós não temos escravos, Mas o modo de vida do Sul Depende dos escravos há mais de 200 anos.
Kölelere sahip değiliz ama Güney'in yaşam tarzı, 200 yılı geçkin süredir kölelere bağlı.
Cem... duzentos mil anos.
- 100-200.000 yıldır.
Vou dar a volta ao quarteirão e volto já com $ 200.
Bak, şimdi şöyle sokakta bir tur atayım, 200 dolarla gelirim hemen.
... 200 ultimo preço.
Herşeyi satın
Os tanques estão a menos de 200 metros.
O panzerler 180m uzakta.
São 200,000 dólares, mas fiz uns cálculos e precisamos de 42,500 na segunda-feira.
$ 200,000 tuttu, ama hesaplarıma göre pazartesiye kadar $ 42,500 bulmamız gerek
Não vou dar-lhe 200 mil. Não te preocupes.
Ona 200 bin vermiyorum.
Agora, 200 anos depois, todos nós somos a prova viva de que é possível atingir a paz.
Şimdi, 200 yıl sonra hepimiz barışa ulaşılabileceğin canlı birer deliliyiz.
Já passaram mais de 200 anos.
Üzerinden 200 yıldan fazla geçti.
Merda... 200 joules.
- Tamam, lanet olsun. - 200 jul! - 200 mü?
- 200? - Sim.
Evet.
Tenho 100 acres e 200 ovelhas.
- 100 hektar arazi ve 200 koyunum var.
Chegamos aos 200 metros.
Sonunda 6-5-0. Çandaki herşey dursun.
Terminado. A subir de 200 metros de profundidade.
Dip bölgeden yükselmeye başlıyoruz. 6-5-0.
Somos uma equipa de quatro mergulhadores de saturação num sino a 200 metros abaixo do nível do mar.
Denizin 250 metre altında, bir Çan'ın içindeyiz.
Há 200 anos que o quadro é procurado por coleccionadores, desejado pelos poderosos e tornou-se matéria de lendas.
200 yıl boyunca, resim koleksiyoncular tarafından arandı en kudretliler tarafından istendi, ve bir efsane haline geldi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]