Translate.vc / Portekizce → Türkçe / 365
365 Çeviri Türkçe
171 parallel translation
360 300 240 180.
365 300 240 180.
365 dias e tinha que ser precisamente hoje!
Yılda 365 gün var ve bu bugün oluyor.
Tinha 365 esposas, mas no meu coração, não havia amor.
365 karım vardı. Kalbimde aşk yoktu.
A estrada está protegida até cerca de 365 metros da casa.
Yoldan, eve mesafe 100 metreden fazla.
365 m. Com o equipamento não dá para correr, por isso caminhamos a primeira parte e depois largamos a correr.
Tam teçhizat 100 metre koşmak, kolay iş değil yolun yarısını yürüyüp sonra koşarız.
- Remington calibre 30, causa um grande impacto em distâncias superiores a 365 metros.
Otuz-kalibre Remington,... dört yüz yardaya kadar olan mesafelerde, çok etkilidir.
Velocidade, 365 nós.
Hız 675 km.
Alguns minutos depois, 365 cabeças passaram-lhe por cima.
Bir kaç dakika sonra, 365 uzun boynuzlu onun üzerinden geçti.
Sr. Leonard Atwood, 365 MacKenzie Chevy Chase, Maryland.
365 Mackenzie Meydanı. Chevy Chase, Maryland.
30.000 militantes armados com uma teoria e programa únicos... dirigindo a 365.000 trabalhadores siderúrgicos?
Arkalarında 365 bin çelik işçisi olan teori ve program konusunda donanımlı 30 bin parti üyesi.
A aproximadamente 365 metros.
Yaklaşık 400 metre.
24 horas ao dia, 365 dias ao ano, joga uma série de jogos de guerra usando toda a informação disponível sobre o estado do mundo.
Günde 24 saat, yılda 365 gün, dünyanın şu anki durumunu değerlendirir.... Ve sonsuz seçenekte sonuçları bulunan savaş oyunları oynar.
Um Daytona 365. Um carro explosivo.
Daytona 365 parti arabası!
É possível ir lá fora? Mesmo por um minuto?
Deniz seviyesinin 365 metre altında.
365 dias e estão de abalada! Oh, Deus!
365 gün sonra uyandın mı, tamam Tanrım.
- 24 horas por dia, 365 dias por ano.
- 24 / 7, 365.
Acho que és um doente, aldrabão e nojento... fazes as pessoas sentirem repulsa o ano inteiro.
Bence hasta ruhlu, terbiyesiz, iğrenç bir adamsınız! İnsanları yılın 365 günü rezil ediyorsunuz!
Devem ser masoquistas para me ouvirem o ano inteiro.
Beni yılın 365 günü dinliyorlarsa bu onların mazoşist olmasındandır.
- Tudo bem. Já Faz bastante tempo que não vejo um velho bloco pequeno 265.
365'lik bir motor göreli çok oluyor.
Hey, alguém trabalhou no 365 da West End Avenue, na segunda-feira?
Hey, pazartesi kimse 365 West End Caddesi'nde iş yaptı mı?
Temos cantis 365 dias por ano.
Yılın 365 günü mataramız var.
14 anos vezes 365 dias dá aí uns 5 mil dias.
On dört yıl çarpı 365 gün... yaklaşık 5000 gün eder.
LUCIFER, NOVO MÉXICO DIAS ACIMA DOS 38ºC - 365
Geçen yıl 38 derecenin üzerindeki gün sayısı : 365
Só faltam 365 dias para o Halloween.
Bir sonraki Cadılar Bayramı'na sadece 365 gün kaldı!
A minha mãe passou os últimos dez a cuidar da Vera, 24 horas por dia, 365 dias por ano, a oitenta dólares por semana.
Annem son 10 yılını Vera'ya bakarak geçirdi. Günde 24 saat, yılda 365 gün haftada sadece 80 dolara.
Arranja-se 365 pessoas, de cidades de todo o mundo, para fazerem uns documentários de 24 horas em tempo real.
Yapacağınız şey, dünyanın dört bir köşesindeki şehirlerden... 365 kişi seçip... gerçek zamanlı 24 saatlik belgesellerini çekmek.
De onde vimos,... há 365 dias num ano.
Bizim geldiğimiz yerde,... bir yılda 365 gün vardır.
... ah um dia é uma volta do nosso planeta,... um ano é uma volta ao sol,... há 365 dias num ano, portanto...
... ah bir gün gezegenimizin bir turu için geçen zamandır,... bir yıl da güneş çevresindeki bir turun zamanı,... bir yılda 365 gün var...
Eles estudaram os céus e as estações nos deram o dia de 24 horas e um calendário de 365 dias.
Mevsimleri ve cenneti araştırdılar - Günün 24 saat ve yılın 365 gün olduğunu buldular.
Num mundo perfeito ambos poderíamos passar 365 dias por ano com ela.
Mükemmel bir dünyada onunla... ... ikimiz de 365 gün geçirebiliriz.
Mais solidão! E depois, mais 365 dias de compras até ainda mais solidão!
Ve bir sonraki yalnızlığa kadar 365 alışveriş günü daha.
Documenta acontecimentos reais, tem 365 entradas a pena e tinta, encadernado a cabedal e retrós e envelhecido para dar autenticidade.
Belgelenmiş olan gerçek olaylar toplam 365 sayfadan oluşuyor. Hepsi tüy ve mürekkeple yazıldı. Deri ve iple bağlandı.
- Quanto é? - Dás-me 360 dólares e é tua.
- dışarda, 365 papel.
- Vais muito rápido, por favor!
- Bakalım kaç yapıyor 70 çarpı 60 dakika, çarpı 24 saat, çarpı 365 gün. - Çok hızlısın Bill. Lütfen.
70 x 60 minutos x 24 horas x 365 dias... dão 37 milhões de batimentos por ano x 75 anos.
- Yılda 37 milyon kalp atışı yapar çarpı 75 yıl.
Só daqui a 365 dias é que teremos outro Natal.
Bir sonraki yılbaşına kadar 365 gün var.
Uma Ferrari 365 GTB-4 Daytona.
Ferrari 365 GTB-4 Daytona.
É um Ferrari 365 GTB-4 Daytona.
Ferrari 365 GDB4-Daytona.
O radar indica barcos-patrulha japoneses, a 365 metros.
400 yarda mesafede Japon devriye botları var.
- 365 metros e aproximarem-se.
- 400 yardadan yaklaşıyorlar.
Japoneses, 365 metros!
400 yardda Japonlar var.
Existem 365 sóis. Um para cada dia.
365 tane güneş var ve her gün başka bir güneş doğuyor.
As vacas leiteiras devem ser ordenhadas 2 vezes ao dia. Todos os dias, os 365 dias do ano.
Süt üretimindeki ineklerin günde iki kere sağılması gerekiyor.
2500 cm3 de pedras e pó por dia durante 365 dias.
Bir günde 2500 santimetreküp kaya ve toprak çıkarsa... 365 günde ne kadar çıkar.
Confirmo e declaro sobre juramento que o meu paciente pesa mais de 363 quilos.
Onaylıyorum ve yemin ediyorum ki, hastam 365 kilonun üstündedir.
Ele pesa 360 quilos.
365 kilo.
Ele estava 350 metros atrás e faltavam 1,5 km para o fim. Ele não tinha nada a perder e de alguma forma ele conseguiu.
Yarışın bitmesine 1,6 kilometre kalmışken, rakibinin 365 metre gerisindeydi, yapacak hiçbir şeyi yoktu ama nasıl olduysa, o... bir yolunu buldu ve geçti.
Atrai os manos 7 dias por semana, o ano inteiro.
Soul Brothers'ı getirirdi 24-7, 365.
E agora vou-me embora! Que idiota és. O que é isso de ires-te embora?
Seni aptal, evlenmek için bir yılda 365 gün var.
365 metros de profundidade.
Bunun olmasına nasıl izin verdiniz?
O que quer dizer?
- Hiçbir şey ama, burada haftada 7 gün, günde 24 saat yılda 365 gün yalnızca kin ve nefret var. - Ne demek istediniz?