Translate.vc / Portekizce → Türkçe / 460
460 Çeviri Türkçe
72 parallel translation
Estou por cima do nevoeiro, a 460 metros.
450 metrede sisin üzerindeyim.
Voo a 460 metros para leste.
450 metrede doğuya uçuyorum.
Voo para leste a 460 metros de altitude.
450 metrede doğuya.
Reduza a espoleta para 460 metros.
Fünyeyi 460 metreye ayarla.
Gostamos de julgar se um homem é culpado ou não, com a nossa cabeça, e não com a dos outros.
Bir adamın suçlu olup olmadığını, 460 00 : 38 : 25,282 - - 00 : 38 : 27,238.. kendi aklımızla kararlaştırmak isteriz, başkasınınkine gerek yok.
Vai descer cerca de 460 m abaixo de mim.
450m. altıma alçalacak.
"Trazia ao pescoço a chapa com o número 322460, " com o nome de Josselin Beaumont.
Josselin Beaumont adına kayıtlı, 322 460 numaralı künyeyi taşıyormuş.
Joe Morgan, 460 votos.
Joe Morgan, 460.
- Eu aparei 350km por ti.
- Senin için 460 km. Çim biçtim.
O tribunal considera o arguido culpado ao abrigo do código 453-19, condução imprudente, e 466-2, conduta perigosa.
Mahkeme suçluyu 453-19 nolu kötü araç kullanmak ve 460-2 nolu tehlike teşkil etme yasaları gereği suçlu buluyor.
Eu preciso de um homem e não consigo encontrar um entre os que obedecem às leis.
"Sevgili # 2 460 1... " Bana bir erkek lazım ve kanunlara uyanlar arasından bir tane bulamadım ".
460 detenções, todos condenados.
460 tutuklama, hepsi mahkum oldu.
- Eu sei. 460 metros quadrados?
- Biliyorum. 450 metre kare.
p 508 00 : 53 : 28,270 - - 00 : 53 : 30,460 Aqui está ótimo.
Seni bekleyeceğim.
Já passei aqui 460 horas e gastei 46 milhões de liras.
Şimdiye kadar burada 460 saat ve 46 milyon liret harcadım.
Sim 460 dólares.
460 dolar, evet.
1,400, 1,460.
1,400, 1,460.
Por 160 mil, eu dou-lhe o nome de Monné até ao fim da viagem se isso te faz se sentir melhor.
- İyi 460 papele, başka bir isim koyalım o zaman.
O mínimo possível para coisas administrativas. O máximo para conversar com os companheiros e fazer um comentário sobre tópicos diferentes.
yönetim görevleri için çok az zaman yoldaşlarımla değişik konular hakkında konuşmak için de elimden geldiği kadar 59 00 : 06 : 11,460 - - 00 : 06 : 14,099 çok zaman ayırırım 61 00 : 06 : 16,900 - - 00 : 06 : 19,937 evet, sorunlara çözüm bulmak için
Estável em 11000, 460 nós. Out.
12000 metredeyiz, hızımız 460 knot, tamam.
. 1586 02 : 31 : 17,933 - - 02 : 31 : 21,460 Ele veio aqui, procurando por Rani!
Neredesin?
Mas sendo o espaço tão grande as chances de que o resgate uma nave nesse período é de dois em dois mil milhões setenta e nove milhões quatrocentos sessenta mil trezentos e quarenta e sete para um.
Ama uzay inanılmaz büyüklükte olduğu için o süre içerisinden başka bir uzay gemisinin sizi alma olasılığı 2 üzeri 2 milyar 79 milyon, 460 bin 347 de 1'dir.
Vais baixar a altitude para 20 pés e reduzir a velocidade para 250 nós.
Yüksekliğini 6 metreye düşür ve hızını 460 km / s. indir.
Qual a distância daquelas árvores?
Ağaçlar ne kadar uzakta? 460 metre.
Estamos a quase 460 metros.
Neredeyse 400 feet aşağıdayız.
Isto é uma Mina Stingmore 460.
Evet, bu 460 Stingmore Mayını'dır.
A Hilti DX 460 MX ou a Simpson PTP - para mim, são as melhores.
Şu Hilti DX 460 MX, ya da Simpson PTP. Bunlar bu işin Cadillac'ları.
A DX 460 é totalmente automática, com uma carga de calibre.27.
DX 460, 27 kalibre tam otomatik bir çivi tabacasıdır.
Matrícula M-460-654.
Plakası Mike-460-654.
56 dólares da dedicatória mais IVA... 460 dólares certos.
56 dolar yazı, artı vergiler... 460'a olur.
- 460.
Hazır!
A temperatura teve de descer até aos 237 graus negativos de repente.
Biliyor musun, sıcaklığın bir anda eksi 460 Fahrenheit'a düşmesi lazım. - Şıp diye.
Quatrocentos e sessenta.
460.
Senhoras e senhores, depois de contar 460 mil boletins de voto, a cerca de mil boletins de acabar, a Secretária de Estado, decidiu fazer-nos parar a recontagem a duas horas do prazo.
Elbette, karar senin ama bence doğru yoldasın. Bayanlar ve baylar 460.000 oy saydıktan sonra sayılacak yaklaşık 1000 oy kalmışken eyalet sekreteri bitimi iki saat geçe bizi durdurmaya karar verdi.
"Que a comida seja medicina e a medicina a comida." Hipócrates ( 460-370 A.C. )
"Bırak yiyeceğin ilacın olsun ve ilacın yiyeceğin olsun" Hipokrat ( M.Ö.460-370 )
Céus, o receptor está num raio de 460 metros.
Tanrım, alıcısı 450 metre yarıçapı içinde.
por escrito... do FBI 542 00 : 47 : 57,460 - - 00 : 47 : 59,394 que eles não matarão o Samir.
Samir'i öldürmeyeceklerine dair...
Sob 460 ° C. Precisa poupar energia hoje.
460 derecelik bir havada. Bugün enerjini saklaman gerekiyor.
E a temperatura em um dia agradável é 460 ° C.
Ve güzel bir gündeki sıcaklık 460 derece.
O templo de Hefaísto, construído entre 460...
Hephaestus Tapınağı... -... M.Ö. 460-415 yılları arası yapıldı.
Construído entre 460 e 450 a. C....
M.Ö. 460-415 yılları arası yapıldı.
460, fechada.
460, kapatıldı.
Pesa menos de 460 gramas.
Ağırlığı yarım kilodan az.
Quatro anos são 48 meses... são 1.460 dias... são 35.040 horas com a pessoa errada.
4 yıl, yani 48 ay. 1460 gün. Yanlış biriyle birlikte geçen 35.040 saat.
Doenças cardíacas e AVC's ceifarão a vida de 460 mil americanas.
460 000 Amerikalı kadın kalp krizi ve inme tehdidi altındadır.
- Tem 288 cavalos. - Velocidade máxima?
Son hız 460.
A felicidade é imensa.
keyif çok büyük 21 00 : 02 : 35,460 - - 00 : 02 : 38,099 ama hala
Reportagem sobre o escândalo da troca de matriculas na Florida mostra que os funcionários do Departamento de Trânsito receberam mais $ 460 em presentes, entre bolas de golfe e jantares... Querida, o que se passa?
Ne oldu hayatım?
Irei mostrar a foto do velhote no Mustang e pesquisarei na vizinhança.
518 00 : 23 : 02,530 - - 00 : 23 : 04,460 ve komşulara sorduruyorum.
As vezes os olhos podem pregar-lhe partidas. Após algumas bebidas...
birkaç içkiden... ve bir shot tekiladan sonra sanırım insanları kanatlarla görüyorum 553 00 : 24 : 48,230 - - 00 : 24 : 52,460 boynuzlarla... veya ışın tabancalarıyla.
- 460.
Hayır, hayır, hayır. 460, 460! Dört! 460!