Translate.vc / Portekizce → Türkçe / 53
53 Çeviri Türkçe
901 parallel translation
Ou 52 ou 53, ou até 55.
Ya da 52 - 53, hatta 55.
Há 53 anos.
53 yıl önce.
" Incêndio na estalagem a 20 de Julho de 1940, às 02h53.
Rehabilitasyon Merkezi yangınına... " 20 Temmuz 1940, geceyarısı 2 : 53'te müdahale edilmiştir.
Fancy Free... 59 quilos... é muito peso.
Fancy Free'yi seviyorum. 53 kiloyu taşıyor. Bu oldukça fazla bir kilo.
Mandarei buscar uns 53, se ainda restam.
Bir de dükkandan, eğer kaldıysa, 53'lerden getirmesini söyle ona.
- vá buscar uns 53!
- Dükkandaki bütün 53'leri getir.
Nada acima de £ 53.
En fazla 53 sterlin.
53 dólares e 95.
Toplam $ 53,95.
Só quero 53 dólares e 95.
Sadece $ 53,95 istiyorum.
Porque não me larga os ossos e me dá $ 53.95?
Kemiklerime karışmayın, 53,95 dolarımı verin!
E amanhã está em todos os jornais 1145 01 : 19 : 50,868 - - 01 : 19 : 53,462 Também não quero isso, mas fazes ideia das horas que são?
Sonra da hepsi yarın gazeteye mi çıksın?
- Mais uma, por favor.
Sahne 99. Çekim 53.
Eu prefiro o de'53.
Ben'53'ü tercih ederim.
PRAIA DE SWORD 06h53
SWORD PLAJI SAAT 06 : 53
Eu moro na Rua 54, 53 Oeste.
53 Batı 54. caddede oturuyorum.
Acho piada que queira ser actriz.
Artis olmyı istemen çok garip. 357 00 : 28 : 53,031 - - 00 : 28 : 54,999 Bir sigara yaktı ve niye diye soru.
Como beber Dom Pérignon'53 que esteja a mais de 3º.
'53 Dom Perignon'u 3C'nin altında içmek gibi.
53.
53 kg.
Estou perdendo 53 dólares e estão todas a engordar.
Burada 53 dolar kaybediyorum, herkes şişmanlıyor. Felix!
Limparam-me 53 dólares.
53 dolarlık bir temizliğe uğradım.
Os irmãos Boucher e... Jeff Mortimer Logan, 43 anos... acusado de roubo, estupro, violência, saques... incêndio e roubo. Sendo procurado pelas autoridades do território do Arizona.
Jeff M. Logan, 53 yaşında soygun, tecavüz, şiddet ve kargaşa çıkarmakla suçlanıyor kundaklama ve hırsızlık suçlarından Arizona Devleti tarafından aranıyor.
O vencedor, n.º 53 :
Kazanan, # 53 :
Carro n.º 53...
Şimdi, 53 nolu araba...
Passando pelo tráfego a passar o n.º 23, agora... está o carro n.º 53...
Trafik içinde giderken, şimdi 23 numarayı... geçen araba 53 numara...
Ultrapassando carros, enquanto caminha para a frente da corrida, o carro n.º 53...
Dümdüz gidip diğerlerini geçen, 53 nolu araba...
Douglas no n.º 53 começa a chegar-se a Thorndyke, n.º 14.
Douglas 53 numara, Thorndyke 14 numaraya yaklaşmaya başlıyor.
Thorndyke continua, enquanto o carro n.º 53 deixa a c...
53 numara olanak sağlarken Thorndyke devam ediyor...
Está agora a atacar o carro n.º 53 do Douglas, ultrapassando também três carros deixando tudo para trás... indo em perseguição do Thorndyke carro n.º 14
Şimdi üç arabayı geçen, 53 nolu Douglas, trafiğe yüklenirken bir hareket yapıyor... ve 14 nolu Thorndyke'ın hemen peşinde yeralıyor.
Indo na recta, ele está a vir muito rápido e decidido... ultrapassando o carro n.º 53 para a frente.
Oldukça zorlu ve hızlı dümdüz giderlerken... 53 numara geçiyor.
Sim, o carro n. 53 está a ficar para trás.
Evet, 53 numara hızla kayboluyor.
Não temos tempo. Temos apenas 53 segundos de margem de fuga.
Yalnız 53 saniyelik bir kaçış payımız var.
A outra nave está presa e deve reaparecer daqui a 1 hora e 53 minutos.
Diğer gemi kıstırılmış durumda, bir saat 53 dakikada tekrar belirecektir.
Por cordialidade, esperaremos precisamente 1 hora e 53 minutos.
İyi niyetimizin göstergesi olarak bir saat 53 dakika bekleyeceğiz.
Jim, temos 53 mortos.
53 kişiyi kaybettik.
É claro, que não o amo. 598 00 : 41 : 51,780 - - 00 : 41 : 53,748 Então como é que pode...
- Elbette sevmiyorum.
Demorámos seis horas e 53 minutos, com os 25 minutos em Frampton Cotterell, para esticar as pernas.
6 saat 53 dakika sürdü. Frampton Cotterell'de 25 dakika mola verdik.
De acordo com os nossos registos, Vorobyaninov, tem 53 anos.
Kayıtlara göre, Vorobyaninov 53 yaşında.
Já não está mais aqui, coitada. Vivemos juntos 53 anos.
O gitti, zavallıcık. 53 yıl beraber olduk.
Cinco e três, 53.
Beş ve üç, 53,
Sou Foster, capitão do batalhão de combate 53.
Benim adım Foster ; 53. İstihkam Birliği kaptanıyım.
- Num choque de duas motos na 53.
- 53 numaralı karayolunda, iki kişi bir motordayız.
Neste caso, desde que saía do avião, a bomba tinha 53 segundos até explodir.
Bu özel durumda, bomba uçaktan ayrıldıktan sonra patlayıncaya kadar 53 saniye vardı.
É o tempo que demora a cair àquela altitude, 53 segundos.
Bombardıman irtifasından yere bu sürede düşecekti : 53 saniye.
Afinal, trabalhámos na bomba durante um ano. Naqueles 53 segundos em que virava o avião pensei : "Será que vai funcionar?"
Bir yıldan fazla bombanın üzerinde çalıştıktan sonra uçağı döndürürken geçen o 53 saniyede "İşe yarayacak mı yoksa yaramayacak mı?" diye düşünüyordum.
Não se misture com essa gente. 367 00 : 42 : 51,020 - - 00 : 42 : 53,136 Não são iguais a gente.
Bu insanlara fazla bulaşma.
Temos 53 dias para nos preparar.
Hazırlanmak için 53 günümüz var.
53... 52... 51....
53, 52, 51...
- No corredor 53.
- 53 nolu koridorda.
41... 42... 43... 51... 52... 53... 320... 321... 322...
41... 42... 43 51... 52... 53 320... 321... 322...
932 00 : 53 : 21,020 - - 00 : 53 : 23,659 Sou um oficial de justiça, ajuramentado para cumprir a lei, 24 horas por dia... e nem a formalidade nem a informalidade justificam a sua recusa... numa evidência dum crime, excepto em bases constitucionais. Porque não, se não tem nada a esconder?
Saklayacak bir seyin mi var?
- Take 53.
Kes!