Translate.vc / Portekizce → Türkçe / 970
970 Çeviri Türkçe
40 parallel translation
São quase 970 km até Kansas City.
Kansas City'e yaklaşık 965 km. var.
Judas contentou-se com $ 4,970 a menos.
Judas $ 4,970 eksiğine razıydı.
Judas contentou-se com menos $ 4,970.
Judas $ 4,970 eksiğine razıydı.
Ganhei 970 mil dólares o ano passado.
Geçen yıl $ 970,000 kazandım.
Os que têm desde os anos 70 que só se ajudam a eles próprios!
Zenginler 1 970'lerden beri salt kendilerine yardım ediyor!
Disse ao Walt que devia vestir um dos seus fatos de super-herói que usava nos anos 70.
Walt'a 1 970'li Superfly kıyafetlerinden giymesi gerektiğini söyledim.
Jackie, eu tenho aqui 970 $.
Jackie, 970 dolarım var.
Não vamos a P4C-970, não conhecemos os Aschen, e... depois?
O zaman P4C-970'a gitmemiş, Aschen'le tanışmamış olacağız.. .. sonra ne olacak?
" Nunca ir a P4C-970 sob nenhuma circunstância.
" P4C-970'e hiç bir şekilde gitmeyin.
Meu General, o 970 não está na nossa lista?
General 970 görev listemizde değil mi?
Quero que retirem o P4C-970 do computador dos destinos.
P4C-970'i çevirme bilgisayarından derhal kaldırın.
970 graus e mantém-se, Capitão.
970 derece ve sabit, kaptan.
Desde 1917, só foram entregues 970 medalhas a um total de 30 milhões de soldados americanos.
1 91 7'den bu yana, toplam 30 milyon Amerikan askerinden yalnız 970'ine bu madalya verildi.
72-2D-JS3-970.
7-2-2-D-J-S-3-9-7-0.
Mas eu não quero magoar a Alexis, o que lhe digo? 970 00 : 57 : 03,286 - - 00 : 57 : 05,457 deixa-me contar.
Alexis'e bunu söylemek istiyorum, nasıl söyleceğim?
Estuda animais nas chaminés desde fins da década de setenta.
1 970'lerin sonundan beri hidrotermal baca canlıları üstünde çalışıyor.
À velocidade de 970 km / h, atinge um alvo em qualquer das costas em menos de 3 horas.
Hızı saatte 900 km. 3 saat içinde iki kıyıyı da vurabilir.
Estou a morrer de fome.
Tamam, açlıktan ölüyorum. 144 00 : 08 : 28,970 - - 00 : 08 : 30,840 Bekle, çikolatalar nerede?
Yevgeny Tsipin, ladrão de casacos de guaxinim e de namoradas.
Yevgeny tsipin, rakun kürk kadar, sevgili hırsı da 115 00 : 07 : 52,970 - - 00 : 07 : 54,450 Aa kız gidiyor.
Mas isso fica a 965,4 quilómetros de distância.
Ama orası buradan 970 km uzakta.
Penso que o vou voltar a ver.
Biliyorum. Bence de. 124 00 : 05 : 34,970 - - 00 : 05 : 36,180 Sanırım onunla yine görüşeceğim.
- Isso fica a uns 1000 km daqui.
Ama orası buradan 970 km uzakta.
3.970 metros, toda rocha e gelo.
3,970 metrelik kaya ve buz.
Concentração de 970,000 na escala de Scoville, é uma das malaguetas mais fortes que existe.
Scoville Skalası'nda, 970 bin konsantrasyon demek en acı kırmızı biber sosu olduğu anlamına gelir.
Todas as contas bancárias divididas ao meio, estamos a ver entre investimentos, poupanças, lRA para reformas e 401Ks.
Tüm banka hesaplarını da Krediler birikimler herşey 970,000 doları bölüşeceksiniz,
O Campeonato Mundial pode ser ganho hoje, e todos estão extremamente tensos.
birde buna Dünya Şampiyonluğu da eklenince, herkesin tansiyonu oldukça yüksek demek doğru olur 591 00 : 44 : 35,739 - - 00 : 44 : 38,970 Ayrton Senna bugün toplantıdan ayrıldı.
Este é um Camaro Z281.970.
Bu 1970 model bir Z28 Camaro.
Não sei como consegues escapar sempre aos guardas.
Yahu sen güvenliği nasıl geçip duruyorsun, anlamadım. 238 00 : 13 : 41,640 - - 00 : 13 : 44,970 Luigi, vale hizmetin için
O Carson Palmer. 3,970.
Carson Palmer. 3,970.
- E às vezes as pessoas daquele mundo perdem-se e depois de alguma forma acabam por entrar neste mundo.
- Ve bazen öteki dünyadaki insanlar yollarını kaybeder 884 00 : 34 : 56,970 - - 00 : 34 : 59,763 yollarını kaybeder ve nasıl oluyorsa bu dünyada bitiverirler. bu dünyada bitiverirler.
970 ) } Significa que não aprendeste maus hábitos ao longo dos anos.
Bu, bu işin getirdiği kötü alışkanlıkların yok manasına da gelebilir.
No caso do meu companheiro... 924 ) }... era um relógio Timex... 970 ) }... e um cheque de indemnização de 300 dólares de seguro de vida.
Ortağımın durumunda bu, bir Timex saatti. Ve 300 Dolarlık bir sigorta çeki.
970 ) } O armário que contém as chaves está sempre trancado.
Ama anahtarların olduğu kutu her zaman kilitlidir.
970 ) } Não te preocupes...
Merak etme.
justamente nesse momento... 970 ) }... estava a liberdade tão procurada pela família de Alfred.
Alfred ve ailesinin ihtiyacı olan bütün özgürlük o yastık kılıfının içindeydi.
Mais de 970.
970'ten fazla.
Lembra-se de todos os 970 itens que foram recolhidos?
Ele geçirilen 970 kanıtın hepsini tek tek hatırlıyor musunuz?
Chamado o P3, Ele parecia tão elegante como um GT40. 970. 00 : 54 : 29,331 - - 00 : 54 : 34,346 E com apenas 37,4 centímetros de altura, Foi ainda menor.
Adı P3'tü, GT40 kadar pürüzsüz gözüküyordu.
Um Corvette novo? Nem pensar, Gajo.
Ben derimki, elinde hala 960, $ 970,000 kalmıştır...
Eu diria que ainda tem uns 960 mil ou 970 mil, dependendo dos extras.
Seçeneklere bağlı... Arabada bekle Donny.