English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Aca

Aca Çeviri Türkçe

96 parallel translation
- Tenho pena que não conhecesses a Ace Hanna.
- Aca Hanna'yı hiç tanımamış olman ne kadar kötü.
Eh, meu, recua.
Ven aca! Hadi, Hadi!
Anda cá.
Ven aca. ( Buraya gel. )
Posso falar contigo na cozinha por um segundo?
Aca - Acaba mutfakta 1 saniyeliğine konuşabilir miyim seninle?
O ACA da parte superior foi puxado para 1.45 o que é alto o suficiente.
ACH'nin durumu iyi. Yani bu yeter de artar.
É preciso uma análise ao sangue, para procurar anticorpos ACA.
Anticentromere anti badiler için kan testi yapabilirsin.
Vocês já chegaram a...
Sen hiç aca...
"ACA"?
"Yaa"?
Então você trabalhava com o Bob na ACA?
Yani Bob'la Y.A.A'nda beraber mi çalışıyorsunuz?
Desculpe. Aca.. acabou de deixar cair isto.
Afedersiniz, bir şey düşürdünüz.
A prática comum continua a ser a Análise Comportamental Aplicada ( ACA ).
Davranış analizleri için hala altın standartlar uygulanıyor.
A ACA usa o reforço típico.
A.B.A. bilindik yöntemleri kullanıyor.
O dia dele aca...
Gün sona...
Foi aca...
Bu tablo- -
- Aca-desculpa?
Anlamadım?
Senhoras, bem-vindas à noite de aca-iniciação.
Bayanlar, tanışma gecesine hoşgeldiniz.
- Tu és uma daquelas raparigas do acapella, eu sou um daqueles rapazes do acappella, e vamos ter aca-filhos. - Não.
- Hayır.
Mãos dentro, Aca-cabras!
Eller dedim kahpeler.
Eu acho que vamos ser aca-espetaculares.
Bence çok iyi iş çıkaracağız.
- Aca-desculpa-me?
Anlamadım?
- Aca-desculpa-me?
- Anlamadım?
- Aca-credita.
- Öyle.
- Aca - juntem-se.
Toplanın hemen.
Ok. Os Aca-deuses olharam por nós e deram-nos uma segunda oportunidade.
Acapella tanrıları bizi görüp, ikinci bir şans verdiler.
- Estou a fazê-lo. - Fecha os olhos e livra-te de toda aquela aca-política, então podes lembrar que estar em Lincoln Center, na Big Apple, e cantar neste palco é o sonho de todos os cantores de acappella.
Gözlerini kapa ve tüm bu siyasileri görmezden gel sonra Lincoln Center'da, New York'ta olduğunu her acapella sanatçısının rüyası olan yerde olduğunu düşün.
Oiçam bem aca-jogadores
Dinleyin acapellacılar.
- Pelo Aca.
Aca için.
Eu e a Agnes sempre soubemos que aca - barias aqui quando a poeira assentasse.
Agnes ve ben, ortalık yatışınca senin buraya geleceğini hep biliyorduk. Evet, buralar.
Ven aca.
Gel buraya.
Apenas por curiosidade, quais são os teus planos?
Sırf meraktan soruyorum, bu gece boş musun aca...?
- Deixa-me aca...
- Bırak da bitir- -
Eu quase morri por vocês, suas Acacabras.
Siz aca-orospular yüzünden neredeyse yanarak ölüyordum.
Hoje à noite, grupos de todo o mundo competem pelo título mundial de AcaCampeões.
Bu gece kendi ülkelerinde aca-şampiyonu olmuş birçok grup kozlarını paylaşacak.
Sou americano, só quero saber onde fica esta estação...
Amerikalıyım. Şu istasyona nasıl gidebilirim aca- -
A Organização controla Westerley, mas todos no Quad respeitam a ACA.
Genellikle. Şirket Westerley'e sahip ama Dörtlü'deki herkes Rack rozetine saygılıdır.
- Pensava que a ACA era a Organização.
Bekle, ben Rack'i Şirketin kendisi sanıyordum. Hayır.
Como eu gostaria de saber...
Ne iştesin aca- -
Certo, f aça areserva e mande buscar as malas.
Tamam, ona binerim. Bagajı aldırın.
"E aconteceu que, depois da praga, Deus falou..."
"Felaketin ardından Tanrı bizlere kucak aça..."
Você pode destrancar a unidade pelo lado de dentro, Tom.
İçeriden birimi aça bilirsin, Tom.
Obviamente, erramos num ponto.
Bir noktayı gözden kaçrıdıkları açaıkça belli.
Mas volve, quando tiveres algo mas precioso... porque mi casa tu casa, estarei siempre acá.
Daha değerli bir şey bulduğunda yine gel. O zaman "benim evim senin evin". Her zaman buradayım.
O que é aça?
Yaa da nesi?
E gostava, também, de aproveitar esta oportunidade para te desejar toda a sorte com a "AÇA"
Ayrıca bu görüşmeyi sana Y.A.A. ile bol şans dilemek adına bir fırsat olarak görüyorum.
Pode causar problemas abdominais e urina castanha.
Karın ağrısına, kahverengi idrara yol aça -
Bem, vou ligar a... Haley!
Klimayı aça- - Haley!
- Não parece estar com fome.
Pek aça benzemiyor.
Hagas lo que hagas, no vengas para acá, mi hijo.
Ne yaparsan yap eve gelme.
- Trapper, deixa-me...
- Trapper, bırak aça...
Conseguimos um mandado de troca de refém com a ACA.
Rack'la birlikte rehine değişim Warrant'ı aldık.
Trabalho para a ACA.
Rack için çalışıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]