Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Agent
Agent Çeviri Türkçe
263 parallel translation
Provavelmente apanhado no Vietname. Do " "agent-orange" " que para lá andaram a lançar.
Herhande Vietnam'da etrafa sıktıkları turuncu maddeden kapmış olmalı.
Desfoliador Agente Laranja.
Agent Orange uyuşturucusu.
Agente Laranja.
Agent Orange.
É só Agente Laranja.
Hepsi Agent Orange yüzünden.
Agent Cooper, gostava de o ajudar, mas estou com um pequeno problema.
Ajan Cooper, yardım etmek isterdim ama burada ufak bir sorun var.
A memória, Agente Starling, é o que tenho em vez de uma vista.
Hafıza görüntü yerine sahip olduğum şey, Agent StarIing.
Porque é que acha que ele lhes retira a pele, Agente Starling?
Sence niçin onların derilerini yüzüyor, Agent Starling?
Agente Starling, pensa que me pode dissecar com este bisturi embotado?
Oh, Agent StarIing, beni bu kaba aletle mi inceleyeceğini düşünüyorsun?
- Agente Starling!
- Agent StarIing!
Agente Starling!
Agent StarIing! Agent StarIing!
Agente Starling?
Agent StarIing?
Agente Starling, apresento-lhe o Sr. Acherontia styx.
Agent StarIing, Mr Acherontia'ı karşıla.
- Agente Especial Mapp.
- Özel Agent Mapp.
O Sr. viu Espionage Agent com Brenda Marshall?
Brenda Marshall'ın "Casus" filmini izlediniz mi?
PARA : AGENTE WAYNE TARRANCE, F.B.I. DE : MITCHELL Y. MCDEERE.
AGENT WAYNE TARRANCE'A, FBI MITCHELL MCDEERE'DEN
Admiro a sua dedicação, Agente Walker.
Bu arada, işinize olan bağlılığınızı takdir ediyorum, Agent Walker.
Quando um homem olha para mim, o meu Agente Laranja fica em brasa, e fico cheio de vontade de matar.
Bu yüzden, ne zaman birisi bana dik dik baksa, vücudumdaki Agent Orange zehri ortaya çıkıyor ve beni öldürmeye teşvik ediyor! - Beni anladınız mı?
Agente WD-40.
Agent WD-40.
A Agente Priest acabou de chegar.
Agent Priest geldi.
Agente Kensington.
Agent Kensington.
Special Agent Ray Nicolet, Jackie Brown, Ordell Robbie.
Ben A.T.F. Ajanı Nicolet. Jackie Brown, Ordell Robbie.
Esta notícia é o pior tipo de surpresa.
Kötü bir sürpriz gibi, Agent Scully.
Agente Hubbard, quer explicar-me por que é que deteve o coronel Hardwick e seis dos meus homens?
Agent Hubbard, sakıncası yoksa Albay Hardwick'i neden alıkoyduğunuzu bana açıklar mısınız? Tabi altı CID elemanımı da?
O Agente Wingate está numa reunião.
Agent Wingate şuanda toplantıda. Ne yaptığı umrumda değil.
Eu não me preocuparia demasiado com os erros do meu pai se fosse a si, Agente Topolsky.
Oh, sizin yerinizde olsam babamın hataları için.. bu kadar endişelenmezdim, Agent Topolsky.
E o Agente Boshane foi preso na estação de comboios em Nova Londres.
Agent Boshane ise New London tren istasyonunda tutuklanmıştı bile.
Agent Ramsey?
Ajan Ramsey?
Eu... sim, eu também fui conhecido por responder por Artemis, Agent Buchwald e Snake.
Evet.Artemis, Agent Buchwald ve Yılan'a nasıl yanıt verlieceğini de biliyordum
Contactem escolta OSS, Agent...
OSS'nin yardımını almalısınız, Ajan- -
Se trata de aonde quer ir você, Agente Doggett.
Senin gittiğin yere, Agent Doggett.
- Agente Mulder.
- Agent Mulder.
você é o Agente Doggett?
Agent Doggett sen misin?
Calma, tem mal interpretado as coisas, Agente Mulder.
Bence durumu yanlış anlamışsın, Agent Mulder.
- Vê isto, Agente Mulder?
- Bunu görüyor musun, Agent Mulder?
- O vejo sentado ali, Agente Doggett.
- Karşımda oturduğunu görüyorum, Agent Doggett.
Isto não faz comover o seu coração, Agent Seitz?
Sizin de yüreğinizin kapakçıkları parçalanmadı mı, Ajan Seitz?
Como se chama aquela coisa em que estamos a operar outra vez, Agent Seitz?
Bu göreve ne deniyordu, Ajan Seitz?
Ouvir isso, Agent Seitz?
Duydun mu, Ajan Seitz?
- Ouviu, agente?
- Onu aldın mı, Agent?
Agente Kendall... posso falar com a minha mãe a sós, por favor?
Agent Kendall... annemle yalnız konuşabilir miyim lütfen?
Agente Bristow, tem a mercadoria?
Agent Bristow, Paketi aldınız mı?
Agente Bristow.
Agent Bristow.
"The Adolescents, The Adverts, Agent Orange... " The Angelic Upstarts, The Agnostic Front, Ash. "
Accelerators Adolescents, Adverts, Agent Orange, Angelic Upstarts, Agnostic Front... "
Agente Doggett.
Agent Doggett?
- Esse é o Agent Restila.
- Evet. Bu da Restil'in menajeri.
O Agent Iana Restalla, Joe Hiert.
Ian Restil'in menajeri, Joe Hiert.
Special Agent é muito veloz.
Special Agent inanılmaz hızlı.
Agente Edmunds.
Agent Edmunds.
Agente Weiss. Rebobine.
Agent Weiss.
Este é o agente Koutris, do FBI de Washington.
Bu FBI'dan Agent Koutris, Washington'dan geldi.
Agente Mackelway, o que raio andava a pensar?
Agent Mackelway, ne halt düşünüyordun?