Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Alí
Alí Çeviri Türkçe
526 parallel translation
Alí em frente, señhor.
Hemen şurada efendim.
Estar alí deitado vendo as estrelas E a lua te olhando sorridente.
Tüm gökyüzünü örtü gibi kaplayan parlak yıldızlar ve aşağıdakilere gülümseyen ihtiyar ay dede.
E quando abres os olhos... ela está alí cuidando de ti, como uma mãe cuida de seus filhos.
Ne zaman kafanı yukarı kaldırsan, evladını koruyan anne gibi oradan sana bakar.
Alí tem máis.
Etrafta daha bir sürü var. Haydi onlarıda devirelim.
Alí o encontrarás.
Orada bulabilirsin.
Vêem aquele cara alí?
Şu adamı görüyor musunuz?
Alí está o nosso bode expiatório.
Iste suçlumuz hazir.
Diga-me que época é a melhor para pescar alí?
Söylesene en iyi balık zamanı ne?
ALÍ BABÁ E OS 40 LADRÕES
ALİ BABA VE KIRK HARAMİLER
Pôr o piano alí, com estantes para a música.
Piyanoyu müzik çalışmalarını koyacağım raflarla birlikte şuraya yerleştiririm.
Algumas teclas negras, e algumas brancas, e dedos que são demasiado torpes, mas estás alí, de qualquer maneira. Tornou-se horrivelmente triste.
Birkaç siyah, birkaç da beyaz tuş ve fazlasıyla beceriksiz parmaklarla. Ama sen bir şekilde bunun içindesin. Çok hüzünlü bir hal aldı.
Há muitos assentos alí.
Ortalıkta bir sürü sandalye var.
Salvaste-me a pele alí atrás.
Tam zamanında hayatımı kurtardın.
Este grupo está alí há um mês à espera de melhores tempo.
Böyle bir grup sadece bir ay görülür. Geçmek için uygun hava beklenir.
Alí vem outro urso, e é realmente velho.
İşte Molasses başka bir ayı getiriyor Üstelik yine yaşlı bir ayı.
Nós o estamos a contruir mesmo, alí.
Bak işte şurası.
Alí está o caminho, e nunca mais voltem ao nosso povoado!
Defolun ve bir daha kasabamıza gelmeyin.
Distraímos a atenção aqui, atacamos alí.
Burada dikkat dağıtan bir hamle yapacağız, burada da ani bir hücum başlatacağız.
Alí está Wally Eberhard vendendo seguros.
Sigorta işi için birisiyle konuşuyor.
Se importaria de pegar para mim essa caixa grande que está alí?
Bana lütfen şuradaki büyük kutuyu uzatır mısın?
- Alí em cima.
- Yukarıda.
- Passamos por alí.
İşte ordan giricez.
Se a bomba fez um buraco, estará alí depois que comer.
Bomba çukur açmışsa yemeğini yedikten sonra da orada olacaktır.
Alí em frente tem um cano!
- Hayır kanalizasyon borusuna saklayalım.
Uma metralhadora para a estrada. Alí.
Yola bir makineli tüfek yerleştirin.
Alí parece uma instalação de posto, meu Sargento?
Çok iyi bir yere kurmuşuz, değil mi efendim?
Alí esta!
Ah, şuraya bakın!
Alí naquele estabulo. Vamos.
Çiftlikten ateş ediliyor.
Está sempre alí.
Her zaman orada.
- Aqui? Trabalho alí numa quinta.
- Bir çiftlikte çalışıyorum, şu tarafta.
Alí está o tinto e alí o branco.
Kırmızı bunda, beyaz bunda.
- Alí, lá está Helen.
İşte Helen.
Alí!
İşte oldu! Gidin buradan!
Era alí que nos colocavam.
Hepsi orada ölür.
Alí está o castelo Curwen, sobre as rochas.
Tepenin üstündeki yer Curwen evidir.
- Está por alí.
- İşte orada.
A Gruta Safira está alí.
Safir Grotto orada
Porque não quero que seja encontrado comigo. Michele saia da estrada alí.
Çünkü üzerimde bulunmasını istemiyorum Michele, şurada kenara çek!
Se puder me deixar alí.
Beni burada bırakabilirsiniz
Alí.
İşte
Oh, Alí.
Oh, oldu
Tem alguém alí?
İçeride biri mi var?
Para entrar alí tem que se ser um rato, ou um mágico.
Büyükbabayı şatoda mı bırakayım? Onu kurtarmamız gerekiyor. - Sen sadece oraya nasıl gideceğimi söyle.
Alí está o avô!
- Mahsene doğru kaçmalıyız. Tamam, gelin, acele edelim.
- Andreas, faz o patrulhamento alí à frente.
- Andreas, ileriye devriye at.
E alí em cima está meu favorito.
Ve işte buradaki de benim favorim.
Logo alí, em Chinatown.
Hemen orada, Çin mahallesinde.
- Quem vive alí?
- Orada kim yaşıyor?
Não entre alí, Capitão, por amor de Deus.
İçeri girmeyin yüzbaşı. Tanrı aşkına girmeyin.
Aponta a luz para alí adiante.
Işığı şuraya tut!
Talvez isso seja muito para ela mas pense nos bilhões perdidos esta manhã na Itália... vê aquele homem alí... perdeu 50 milhões... por favor, pode me dar um peregui?
Muhtemelen 10 milyon liret kaybetti. Ama bu sabah İtalya'da kaybedilen milyarları düşününce hiçbir şey tabii. Şu adam var ya...