English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Ambassador

Ambassador Çeviri Türkçe

71 parallel translation
Dentro de dois dias, é esperado no Ambassador East em Chicago.
İki gün içinde, Şikago'da Ambassador East'te olacaksınız.
Kaplan saiu e foi para o East Ambassador em Chicago.
Kaplan ayrılmış, Şikago'da Ambassador East Oteli'ne gitmiş.
Arranjei maneira de cantares no Clube Ambassador.
Ambassador Kulüp'te şarkı söylemeni ayarladım.
Hoje, levo o gerente do Clube Ambassador para te ouvir.
Bu gece Ambassador Kulüp'ün müdürü seni dinleyecek.
O Señor Delgado é o gerente do Clube Ambassador.
Senyor Delgado, Ambassador Kulübü'nün müdürüdür.
- Clube Ambassador?
- Ambassador Kulübü mü?
Ele lamenta, mas o Ambassador ofereceu mais do que vocês.
Ambassador sizden daha fazla teklif ettiği için üzgün.
- Quanto paga o Ambassador?
- Ambassador ne kadar veriyor?
Ambassador-2779.
Elçilik, 2779.
Num dos seus hotéis, o Embaixador Towers, patrão.
Sizin otellerden birinde, Ambassador Towers, patron
Bem-vindos ao "Ambassador Lounge".
Ambassador Lounge'a hoş geldiniz.
E esse local é este : o "Ambassador Lounge".
O yer, burası, Ambassador Lounge.
- No Hotel Embaixador em Chicago Illinois.
- Şikago, Ambassador Hotel'de.
Três da tarde, no Beverly Ambassador, ele quer ver toda a gente. Está bem?
Saat üçte, Beverly Ambassador'da, hepinizi görmek istiyor, anlaşıldı mı?
Tens a certeza que é mesmo assim que se chega ao Beverly Ambassador?
Beverly Ambassador'a nasıl gideceğimizi biliyorsun, değil mi?
No Beverly Ambassador.
Beverly Ambassador'da.
Estou no Hotel Ambassador.
Ambassador Hotel'indeyim.
- Onde ficamos? - No Ambassador.
- Nerede kalacağız?
SALÃO CHESAPEAKE HOTEL AMBASSADOR
- Buck, sanırım beklememiz gerekecek. - Hoş çakal! - Biliyorum.
Encontram-se no bar do Hotel Ambassador.
Onunla Ambassador Oteli'nde buluşursunuz.
- No Hotel Ambassador às...
Ambassador Oteli...
Claro que o Embaixador tenta resolver as crises de modo a conseguir o máximo possível de indultos.
An ambassador juggles crises in order to push the envelope for many.
5574.
Ambassador Oteli. Kennedy Kampanya Merkezi.
Bem, é o hotel Ambassador.
Ambassador Oteli.
Sabes, eu fiquei parado nessa porta desde o primeiro dia que o Ambassador abriu por volta do ano 1921, e saudei a todos :
Biliyor musunuz, Ambassador 1 921'de açıldığı ilk günden beri bu kapıda dikildim. Herkesi karşıladım :
Hotel Ambassador.
Ambassador Otel.
Bons dias Hotel Ambassador.
Günaydın. Ambassador Otel.
Boas tardes. hotel Ambassador.
Günaydın Ambassador Otel.
Boas tardes. hotel Ambassador.
Ambassador Otel.
Bem-vindo ao hotel Ambassador, Sr.
Ambassador Otel'e hoşgeldiniz, efendim.
Está no Ambassador.
Ambassador'da kalıyor.
Hum... É o embaixador Franklin, e a mulher por quem ele deixou a esposa, Rebecca.
Ambassador Franklin, ve karısını onun uğruna terk ettiği, Rebbeca
- Porque não é nenhum paraíso.
Çünkü oturduğum yer lüks "Ambassador Heights" muhiti değil de ondan.
Eu era porteiro no "Hotel Embaixador".
Ambassador ( büyükelçi ) Hotel'de kapı görevlisiydim.
O hotel Embaixador.
Ambassador Oteli.
Segura essa. Em 1992, meu pai tinha três carros Ambassador.
Şimdi iyi dinle 1992 yılında babamın üç arabası vardı.
que até o dia em que eu comprasse três Ambassador. Eu não me casaria.
Benim 3 tane arabam olmadığı sürece evlenmeyeceğim.
Aquele dia, eu jurei.. Até que eu comprasse três carros Ambassador,
İşte o gün bir yemin ettim... 3 tane araba satın alana kadar
Hotel Ambassador.
Ambassador Oteli.
O parvo do filho do Andy Goldman, que vai perder milhões do papá num musical no Ambassador,
Andy Goldman'ların salak oğlu. Babasının milyonlarını Büyükelçilikteki bazı aptal müzikallerde savuruyor.
Sabem que vou apresentar "Pilha de Baboseiras", no Ambassador.
Bildiğiniz gibi, "Pile on the Pepper" ı elçilikte sahneliyorum, biliyorsunuz.
O nome da Delysia no Ambassador, já imaginaste?
Delysia'nın adı elçiliğin duvarlarında. Ne düşünüyorsunuz?
Sr. Embaixador, com a sua grande cabeça careca, estraga-nos com mimos! Posso falar consigo?
Bay Ambassador, seni o koca kel kafan işlerimizi mahvediyor!
Um programa embaixador, como o que têm no "The Gates".
Gates'teki Ambassador programı gibi bir şey.
ou da nossa relação amorosa ou quando nos embebedámos e nos enfiaram um pau de vassoura no Hotel Ambassador em Praga...
Nasıl bir gönül macerası yaşadığımızdan bahsederiz. Veya Prag'daki Ambassador Otelinde sarhoş olup götümüze soktuğumuz süpürge sapını anlatırız.
Talvez como pedido de desculpas, lhes possa oferecer os meus bilhetes para o jogo dos Knicks, com acesso ao Club Ambassador.
Özür olarak belki size Knicks maçında saha kenarından bilet ve Ambassador Club'a giriş hakkı verebilirim.
Lembras-te quando a CIA nos disponibilizou quartos no Grand Ambassador?
Hatırlar mısın, CIA bize Grand Ambassador'da oda ayarlardı.
O único sítio onde encontrarão disso, aqui em LA é... - No The Grand Ambassador. - The Grand Ambassador.
Onları Los Angeles'ta bulabileceğiniz tek yer Grand Ambassador'dur.
Não sejas snobe, meu querido.
- Grand Ambassador. - Alkoliklik etme hayatım.
The Grand Ambassador.
- Grand Ambassador. - Ne?
Embaixador.
Ambassador.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]