English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Asap

Asap Çeviri Türkçe

125 parallel translation
Foi muito frustrante.
Çok asap bozucuydu.
No meu escritório tenho uma lista dactilografada das dez coisas mais exasperantes que fazes e que me enfurecem.
Büromda daktiloyla yazılı liste var. Çıldırmama yol açan ve yaptığın en asap bozucu on şeyin listesi.
FOI ASSIM QUE EDMUNDO AVANÇOU PELA INGLATERRA... COM O SEU DEVERAS IRRITANTE VELHO CRIADO.
Böylece, Edmund daha az asap bozucu, yaşlı hizmetkarı ile İngiltere içlerine doğru yola koyuldu.
Se alguém nos faz zangar, dizemos-lhe que nos chateou.
Eğer biri sizi kızdırıyorsa, ne yaparlar? Asap bozarlar.
O Capitão quer vê-los no gabinete ASAP.
Yüzbaşı sizi hemen odasına çağırıyor. Hemen mi?
Eu preciso de os resultados ASAP. -
Sonuçlarını en kısa sürede öğrenmem gerek.
Tira os meus galões e coloca-os nos ombros esquerdo e direito, ASAP.
Apoletlerimi al ve hem sağ, hem de sol omzuma derhal tak.
Control de fogo, retirem as ogivas e levem-nas para a baía 9, ASAP.
Hatta bazen bir baş belası oluyorsun.
Irrita.
Çok asap bozucu.
E tirar aquela nave de Moya, ASAP.
Ve o uzay mekiğini en kısa zamanda Moya'dan çıkartmalıyız.
Gelada. Ela te deixa gelada
Asap, asabını bozuyor.
Agora, os dois campeões têm de sobreviver a uma semana de eliminatórias de que ninguém gosta.
İki şampiyon takım, kimsenin eğlenemediği, asap bozucu bir tatil haftasından kurtulmalı.
Tem uma mensagem de Tom Sisler, para se encontrar com ele ASAP.
Tom Sisler ile okulda buluşman için bir mesaj aldım.
Sammy, por favor fale comigo, ASAP!
Sammy, lütfen en kısa zamanda beni gör!
Ligue para o meu escritório assim que os tiver.
Hazır olduklarında beni ofisten ara, ASAP.
É uma pequena falha de carácter, até lhe posso perdoar isso, mas às vezes não consigo, percebem?
Onu bağışlayabilirim, fakat bazen, o kadar asap bozucu ki, anlıyor musunuz?
O meu pessoal têm urgência nisso, por isso contacte ASAP.
Adamım zor durumda bana bir an önce getir.
Manda-as por FAX assim que puderes.
ASAP'a faksla.
Eu sei... o cansativo e deprimente que é ter um negócio como o vosso.
Beni dinleyin. Sizinki gibi... küçük bir firmayı işletmenin nasıl yorucu ve asap bozucu olduğunu çok iyi anlıyorum.
Não quer vir ter comigo ao corredor da ASAP?
Denetiminin dışında mı kalıyor? - Warrick, derhâl koridora gel.
O meu irmão pode ser uma pessoa extremamente irritante.
Kardeşim insanlara karşı son derece asap bozucu olabiliyor.
Olha, nós começámos um bocado mal, mas tu consegues ser mesmo chato às vezes e não me dás suficiente espaço.
Dinle, aramız biraz tatsızdı ama sen bazen asap bozucu olabiliyorsun bana hiç yer bırakmıyorsun.
Foi angustiante.
Asap bozucuydu.
Preciso de uma rinoplastia, com brevidade.
ASAP burun ameliyatı istiyorum.
Preciso duma bateria nova, depressa.
Yeni bi batarya lazım, ASAP.
Precisamos da Força de Intervenção e Bom - beiros em Verdugo Ridge, imediatamente!
Verdugo Sırtında taktik ve ateş önleyici ekibe ihtiyacımız var, ASAP!
É tão frustrante não poder ajudá-la!
Ona yardım edememek çok asap bozucu.
- É muito frustrante.
Epey asap bozucu oluyor.
Às vezes, é demasiado deprimente.
Bazen çok asap bozucu oluyor.
Eu quero-te fora daqui "ASAP."
Buradan hemen toz olun.
8-40. 8-40, ASAP.
8-40. 8-40'a, çok acele.
8-40, ASAP.
8-40'a, çok acele.
8-40. 8-40, ASAP.
8-40'a, çok acele.
Tu consegues ser muito irritante!
Öyle asap bozucu olabiliyorsun ki!
Dwayne, tira-me a ferida daqui, ASAP. "Imediatamente"
Dwayne, yaralıyı hemen buradan çıkar.
Faça o que lhe digo e vá imediatamente para o piso terminal.
Derhal söylediğimi yap ve uyuz kıçını ASAP terminaline getir.
Devo dá-lo ao interno chato?
Bunu en asap bozucu stajyere mi vermeliyim?
A pior coisa de a Elliot ter escolhido o meu interno irritante Keith como o seu parceiro de sexo permanente, é que quando ele já bebeu umas cervejas, às vezes esquece-se de qual é o quarto dela.
Elliot'ın seks kölesi olarak, asap bozucu stajyerim Keith'i seçmesinin en kötü yönü, birkaç bira içtiğinde hangi yatak odasının Elliot'ınki olduğunu unutması.
És arrogante, imaturo e muito chato.
Sensin! Hakaret ediyorsun, kabasın. En kötüsü de asap bozuyorsun!
Alguém entrou no sistema de vigilância.
Buraya gelsen iyi olur ASAP.
A Hope é irritante e incompetente.
Hope asap bozucu ve yetersiz.
Está bem, sim, ASAP.
O zaman. Evet, A.S.A.P.
Sim, vou precisar da ASAP, ( análise estrutural automática de proteínas ) perfeito, e quando acabar, vou arranjar uma maneira para acabar com o efeito estufa, e terminar a comprovação da teoria da unificação dos campos em que tenho trabalhado.
- Acil lazım, tamam mı? - Tabii. Başlamışken küresel ısınmaya çare bulup birleşik alan kuramını da çözeyim en iyisi.
Portanto digo que estamos reatando laços familiares trocando saliva ASAP.
Ben derim ki gel aile genlerini tukuruk degis tokusuyla degistirelim.
- Traz-me um telefone cá abaixo.
- BAna bir telefon bul ve aşapı indir.
- Eu ouvi falar das seus rituais de oferendas.
Asap, asabını bozuyor. Bu çalışma dönemi için siz yurttaşlarımıza teşekkür ederiz.
Há aqui espaço suficiente para os dois.
Yeri tercih ederim çünkü bu biraz aşapıda. ben seviyorum. Burada ikimiz için de yer var.
Vê o homem do casaco azul, no lado esquerdo do estrado?
Aşapıdaki mavi ceketliyi görüyormusun, merdivenlerin solundaki?
Chato, eu?
Ben mi asap bozuyorum?
Enormes? Isso deve ser muito desagradável.
Asap bozucu olmalı.
Preciso dum héli urgente.
Helo ASAP'a ihtiyacım var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]