English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Atf

Atf Çeviri Türkçe

479 parallel translation
Coronel Ramsey e o agente especial Burnside.
Bu da Albay Remsing ve ATF Özel Ajanı Burnside.
- E os tipos da ATF no Peru?
- Ya Peru'daki şu ATF ekibi?
- Investiga junto da DEA, FBI, ATF.
Pekala. D.E.A., F.B.I., A.T.F.'te soruşturun.
A minha preocupação é a cidade, não uma investigação da ATF.
Birinci önceliğim bu şehir. Bir A.T.F. soruşturması değil.
Este é o Wilson, da ATF. Os detectives Tubbs e Crockett.
Bu Wilson, A.T.F. Dedektifler Tubbs ve Crockett.
Assinalando localizador Sierra em ATF.
İz sürücüyü Sierra'yı görevlendiriyoruz.
Entendido, ATF.
Anlaşıldı.
Mantenham-me informado.
ATF. Beni haberdar et.
G.D. Browning, BE.
G. D. Browning, ATF.
Tenho comigo o agente Browning da Brigada Especial.
Yanımda ATF'den ajan Browning var.
Está satisfeito com a forma como a Brigada Espacial lidou...?
ATF'nin olaya müdahalesinden memnun musunuz...?
Agente Flemming, da ATF.
Ajan Flemming, ATF.
Os relatórios secretos do ATF foram fracos.
A.T.F. istihbarat raporları zayıfmış.
O agente Spooky encontrou o Ephesian num bunker que o ATF nem sabia que lá estava.
Adamımız, Spooky, Ephesian'ı A.T.F.'nin bile bilmediği bir yerde buldu.
O padrão vocal da Melissa Riedel condiz com a chamada do Sidney do ATF.
Melissa Riedal'in ses izi A.T.F.'nin Sidney aramasıyla uyuşuyor.
Por isso não apareciam nos relatórios do ATF.
Bu yüzden A.T.F.'nin raporlarında yoklar.
Os seguidores do Ephesian acreditam que o FBI e o ATF são o exército do diabo, que se diz, no Apocalipse 12 : 17, irá fazer guerra à semente que mantém os mandamentos de Deus e o testemunho de Jesus Cristo.
Ephesian ve müritleri F.B.I. ve A.T.F.'nin Esinlenmeler 12 : 17'de sözü geçen şeytanın ordusu olduğuna inanıyorlar : "Tanrı'nın emirleri ve İsa Mesih'in vasiyeti üzerine..." "... onlarla savaşacaklar. "
Está a dizer que ele vai atacar os agentes do ATF, crendo que ganhará, como profetizado?
Sığınakları arayan A.T.F. Ajanlarına saldıracaklarını mı söylüyorsun sırf kazanacaklarına inanıyorlar diye?
Não quero que tomem o controle novamente sem provas.
Sizin ve ATF'nin el koymanızı istemiyorum ortada delil yokken.
Adivinhem o que aparece na página da ATF.
Ve tahmin edin ne buldum.
A ATF está a investigá-lo, pois eles estão bem armados e fortificados.
ATF şu an bu konuyu araştırıyor çünkü fazlasıyla silahlanmışlar.
Talvez a ATF.
Belki de ATF.
Fizemos apostas. Eu digo FBI, eles dizem ATF.
İddiaya girdik - ben FBl dedim, onlar ATF dedi.
Agente Especial James Hamner, ATF.
Özel Ajan James Hamner, ATF.
Não quero ser míope, mas isto parece terrorismo para a ATF.
Basiretsiz gibi görünmek istemem ama bence bu olay A.F.T.'ye göre bir terörist saldırı gibi görünüyor.
O DEA e o ATF, além de me apoiarem... estão aqui por causa dos narcóticos e das armas.
DEA ve ATF ajanları, bana destek sağlamanın yanı sıra... uyuşturucu ve silahlar için buradalar.
Bob Sneed, ATF.
Bob Sneed, ATF'den.
Verifiquei na base de dados do ATF, não coincide com nenhum perfil.
Alkol, Tütün, Ateşli Silahlar'ın bombacılar veritabanına baktım.
Como o BI do Cokely foi usado na compra fraudulenta de armas, o Departamento de Álcool, Tabaco e Armas vai juntar-se à festa.
Cokely'nin kimliği kullanılarak yolsuzluk yapıldığı için ATF de oyuna katılıyor.
Gus Stone, Departamento de Álcool, Tabaco e Armas ( ATF ).
Gus Stone. ATF.
- ATF.
- ATF.
Como sabe, devido à ATF, cada barra de dinamite é catalogada.
Bildiğin gibi her dinamit çubuğu kataloglanır.
Assim terei de voltar cá com um agente, fechar-lhe a loja.
Çok yazık. Birazdan bir ATF ajanıyla geleceğim ve burayı birkaç günlüğüne kapatacağım.
Quando recebemos isto? Esta manhã. Cortesia da atf.
- Bu sabah, ATF'nin katkılarıyla.
Departamento do Álcool, Tabaco e Armas de Fogo.
Alkol, Tütün ve * Firearm Bürosu. ATF
Sou o agente Grooms, ATF.
Ben Ajan Grooms. A.T.F. ile birlikteyim.
O que eu quero é que a ATF reconheça o seu erro.
İstediğim şey o ATF lavuğunun tükürdüğünü yalaması.
- Capitão, ATF às 3 horas.
Komiser. A.T.F., saat 3 : 00 yönünde.
O IRS, a ATF, a Imigração.
IRS ( * ), ATF ( * ), Göçmen Bürosu
Jack, acabei de falar com a ATF.
Jack az önce Ateşli Silahlar Dairesi ile görüştüm.
Uma cópia do que entregámos ao ATF.
Bu Ateşli Silahlar Bürosuna verdiğimiz evrakın bir kopyası dedektif.
- E os tipos da ATF no Peru?
- Ya Peru'daki ATF'liler.
Verifiquem com a ATF e a imigração.
Onu takip ettirin.
ATF. Sou um agente.
Ben bir ATF ajanıyım.
Agente especial John Calder, ATF.
Özel ajan John Calder, ATF.
Bem, o número de série da arma corresponde com a de um agente da ATF desaparecido.
Her neyse, silahın seri numarası kayıp bir ATF ajanının silahı ile eşleşiyor. Bu herif Federal polis mi?
Gosto. Estamos a trazer o teu supervisor da ATF e a tua mulher de LA.
ATF denetimcinizi ve eşinizi uçakla Los Angeles'tan getiriyoruz.
A companhia de energia de São Francisco gostaria de agradecer à ATF, ao FBI e à polícia local, pela dedicação e profissionalismo.
San Francisco elektrik şirketi ATF'e, FBI'a ve yerel polise azimleri ve profesyonellikleri için teşekkür ediyor.
ATF?
ATF?
ATF.
ATF.
- ATF!
ATF!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]