Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Atè
Atè Çeviri Türkçe
32 parallel translation
A partir de agora e atè faltarem 50 segs. essa função está programada.
Şu andan itibaren fırlatmaya 50 saniye kalana kadar bu sistem hazır bekleyecek.
Atè saímos e bebemos.
Dışarı çıkıp içmiş ve zom olmuştuk.
olharam para mim com a minha camisa de lavar e vestir, a seguir este tòrrido romance com a minha régua de càIcuIo e atè vocês foram apanhados por aquilo que fizemos.
Ütüsüz gömlek vardı üstümde görev aşkım uğruna kuralları takmadığımı gösteren bu halime bakmış ve siz bile yaptığımız işe kendinizi kaptırmıştınız.
As pessoas fecham as garagens e as portas de casa, escondem-se debaixo da cama, e atè têm receio de ligar a teIevisâo com medo do que possam ouvir nas notícias da noite.
Garajlarını kapalı tutuyor, kapılarını üç kez kilitliyorlar yataklarının altında saklanıyor, hatta ve hatta haberlerde öğrenecekleri şeylerden korktukları için televizyonlarını bile açmaktan bile çekiniyorlar.
A mùsica dos elevadores è a mesma, atè as mulheres demasiado maquiIhadas na cafetaria são as mesmas.
Asansörlerdeki müzik aynı hatta kafedeki piyasa kadınlar bile aynı.
Obrigado. Atè depois.
Teşekkür ederim, hoşça kalın.
Estâo tão longe. A luz demora mais de 20 min. para chegar atè vós.
" O kadar uzaktasınız ki Işığın bulunduğunuz yerden buraya ulaşması, 20 dakikadan fazla sürüyor.
Atè operaram o gato.
Hatta kediye ameliyat bile yaptılar.
POR FAVOR VÁ ATÈ A ESTA MORADA E PERGUNTE A HERR STUCKHART ONDE TUDO COMEÇOU.
LÜTFEN BU ADRESE GİT VE BAY STUCKHART'A BÜTÜN BUNLARIN NEREDE BAŞLADIĞINI SOR.
Atè que um dos meus homens me disse que estavas no funeral do major Lescourt.
Sonra adamlarımdan biri - - Binbaşı Lescourt'un cenazesinde olduğunu söyledi.
Atè logo.
Görüşürüz baba.
O banco quererà ver uma reduçào substancial da dívida... atè ao fim do próximo mês.
Banka, önümüzdeki ayın sonuna kadar toplam borç miktarının... büyük kısmının ödenmesini istiyor.
Atè o Noriega o meter na prisão para o calar.
Noriega, sesini kesmek için onu hapse atana kadar.
Deve ser um recorde, atè para um estadista de classe mundial.
Dünya çapında devlet adamları arasında bu bir rekor olsa gerek.
Isto vai atè ao topo.
Bu en tepeye gidecek.
Sim, atè você chegar.
Evet, sen gelene kadar.
Atè agora, tem razào.
Şimdilik öyle.
E de uma forma mais formal que atè agora.
Bu iş artık biraz daha resmiyete dökülecek.
Não compreendo por que a gente não pode sair do quarto depois do jantar e ir atè sua casa.
Hala o insanların neden o yemek partisinden çıkıp evlerine gidemediklerini anlayamıyorum.
para todo o sempre e atè ao fim dos tempos.
ilelebet ve zamanın sonuna kadar!
Esta história fala sobre grandes Inundaçôes ordenadas por Deus, uma Arca com animais salvos, e atè mesmo o libertar e o retornar da pomba, entram em concordância com a história bíblica, entre muitas outras semelhanças.
Bu destan tanrı tarafından meydana gelen bir tufandan, hayvanların bindirildiği bir gemiden, hatta İncil'de de olduğu salıverilen ve geri dönen bir güvercinden, ve bunun gibi birçok benzerlikten bahseder.
Existiram muitos historiadores que viveram no Mediterrâneo durante esse mesmo período e atè mesmo após a presumível morte de Jesus.
İsa'nın yaşadığı iddia edilen zaman aralığında ya da daha sonraları Akdeniz çevresinde sayısız tarihçi yaşadı.
outra coisa atirou connosco para o chão... atè na cave se conseguiu sentir, as paredes estavam a ceder naquilo que estava a acontecer.
Bu başka bir şeydi, bizi yere yapıştırdı, alt katta olmuştu bunu hissedebiliyordunuz, duvarlar oradaki her şeyin üzerine yıkılıyordu.
Atè esta altura, as famílias dominantes na banca e negócios mundiais eram :
O sıralarda bankacılık ve iş dünyasının önde gelen aileleri :
Atè que em 1920, a Reserva começou a ser Solicitada para uma massiva percentagem de fornecimento de dinheiro, resultando nos bancos tentarem reaver um grande número de empréstimos, e, tal como em 1907 : ocorre a bancarrota e colapso do sistema.
Sonra 1920 yılında, Federal Banka büyük miktarda parayı piyasadan geri çekti, dolayısıyla kredi veren bankalar büyük miktarda borcu geri istedi, ve tıpkı 1907'deki gibi bankalara hücum, batık ve iflas yaşandı.
Por isso, meses antes de Outubro de 1929, J.D. Rockefeller, Bernard Baruck, e outros "Infiltrados" foram abandonando em segredo o mercado, atè que a 24 de Outubro, 1929, os financeiros que fizeram esses empréstimos paralelos começaram a chamar os endividados em massa.
Ekim 1929'dan birkaç ay önce, J.D. Rockefeller, Bernhard Barack ve diğer simsarlar sessizce borsadan çekildi, ve 24 Ekim 1929'da, marj kredisi vermiş New York'lu finansçılar alelacele paralarını geri istemeye başladılar.
e Quarto, atè com a reivindicação da legalidade do IRS por parte do governo, não existe nenhum estatuto, nenhuma lei vigente, que vos obrigue a pagar esta taxa
Ve dördüncüsü, her ne kadar dolandırıcı hükümet bu gelir yasasının zorunluluğundan bahsetse de, bunu size ödetecek hiçbir madde, hiçbir kanun bulunmamaktadır.
I.G. Farben produziu 84 % dos explosivos da Alemanha e atè o Zyklon B usado nos campos de concentração para matar milhões.
I.G. Farben Almanya'nın patlayıcılarının % 84'ünü ve toplama kamplarında milyonları öldürmekte kullanılan Zyklon B gazını üretiyordu.
Vocês vestem-se e comem como vêm nesta caixa, criam as crianças como vêem no ecrã e atè pensam como a caixa...
Onun gösterdiği gibi giyiniyorsunuz, onun gösterdiklerini yiyorsunuz, çocuklarınızı onun dediği gibi yetiştiriyorsunuz, hatta onun istediği gibi düşünüyorsunuz...
Atè se aperceberem que as pessoas que estão por trás deste processo são as mesmas que estão por detrás dos media e que não vos será dito aquilo que não será suposto saberem.
Bu hareketin arkasında bulunanlar, medya sektörünün arkasında bulunanlarla aynı kişiler ve size bilmemeniz gereken şeyleri söylemezler.
Eu não sei o que deus è, mas sei o que ele não è, e a não ser, e atè que estejas preparado para olhar para a verdade completa, e onde quer que ela vá, a quem quer que ela vos conduza,
Tanrı'nın ne olduğunu bilmiyorum ama ne olmadığını biliyorum.
AINDA NÃO ACABOU VER ATÈ AO FIM
Çeviri :