Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Bayou
Bayou Çeviri Türkçe
113 parallel translation
A Bayou Belle e a Donna Cona estão no estábulo.
Ahırda Bayou Belle ve Donna Cona vardı.
Dirige-se para a Irish Bayou.
İrlanda koyuna doğru gidiyor.
Pensei que o tivessem escalpado em Bayou Sallot.
Bayou Sallot'ta kafa derini yüzdüler sanıyordum.
- Bayou.
- Bayou.
Vamos para o bayou, recomecar tudo outra vez.
Bayou'ya gidip, yeniden başlayacağız.
Para o Bayou Tesche, onde costumávamos pescar?
Bayou Tesche'ye mi? Eskiden balık tuttuğumuz yere mi gidiyorsunuz?
Sabias que me fazias ciúmes, com tanta conversa sobre o bayou.
Bayou hakkında söylediklerinin beni kıskandırıp buraya çekeceğini biliyordun sanırım.
Jefferson, Bayou Bluff, Morgan City.
Jefferson, Bayou Bluff, Morgan City, her yer.
Vou com a Elvira até Bayou La Fouche para o armazém do Carnaval.
Elvira'nın güneyinden, Bayou La Fouche'ye,.. ... Mardi Gras mezarlığını alacağım.
Preparamos a emboscada aqui.
- Bayou La Fouche'nin bu tarafında bir pusu kurduk.
O corpo apareceu numa cabana perto da bayou que ele amava.
Cesedi Louisiana'da tenha bir dağ evinde bulundu.
Ele era de Bayou La Batre, Alabama, e a mãe dele cozinhava camarão.
Bubba, Alabama, Bayou La Batre'lıydı ve annesi karides pişirirdi.
- Que raio há em Bayou La Batre?
- Bayou La Batre'da ne var?
Não fiquei muito tempo em casa, por causa do que prometera ao Bubba. Como tento cumprir as promessas, fui a Bayou La Batre conhecer a família dele.
Evde fazla kalmadım çünkü Bubba'ya söz vermiştim ve sözlerimi hep tutmaya çalışırım ve Bubba'nın ailesiyle tanışmak için Bayou La Batre'a gittim.
Como noutras localidades costeiras, toda a indústria do camarão de Bayou La Batre sucumbiu ao furacão Carmen e ficou totalmente arruinada.
Kıyı boyunca tüm şehirlerde olduğu gibi Bayou La Batre'daki tüm karides sanayii Carmen'e yenik düştü ve harap oldu.
E outra ao Hospital dos Pescadores em Bayou La Batre.
Ve bir miktar parayı Bayou La Batre balıkçılık hastanesine verdim.
É o que dá passear no bayou a meio da noite.
Gecenin bir yarısı su kenarında körlemesine gezerseniz böyle olur.
Peixe vermelho grelhado, fresco do bayou.
Sudan yeni çıkmış isli kırmızı balık.
Vamos até o local, onde uma vião de carga não identificado... caiu em Bayou Celeste, a 96km de New Orleans.
Şimdi sizi Revillon Parish'e bağlıyoruz. Hala kimliği belirlenememiş bir kargo uçağı New Orleans'ın 60 mil kadar doğusunda. ... Bayou Celeste'de yere çakıldı.
- Deitaste fora a letra do "Blue Bayou"?
"Blue Bayou" nun sözlerini mi attın?
Já a seguir, bilhetes para o Voodoo Fest que vem às margens do Mississippi, de Baton Rouge a Bayou Boutin Hooks revê as notícias do dia.
Voodoo Festivali biletleri. Baton Rouge'dan Bayou Boutin'e kadar. Başlıklara bir göz atalım.
A minha mãe acha que se lembra de ele gostar da "Blue Bayou".
Annemin hatırladığı kadarıyla babam "Blue Bayou" şarkısını severmiş.
Vou para Blue Bayou.
Mavi Bayou'ya.
Estou no n ° 1 750, em Bayou Chapelet, na paroquia de Terrebonne.
Şu anda 1 750 numara... Chapelet Bataklığı'ndayım. Terrebonne Bölgesi'nde.
É uma novidade nas discotecas, chama-se Red Bayou.
Çiçek kokulu içki. Yeni çıktı. Red Bayou diyorlar.
Mrs Nordoff, segundo sei, é a representante comercial de Red Bayou para os Estados do Sul.
Bayan Nordoff, Red Bayou'nun güney eyaletlerindeki satış temsilcisiymişsiniz.
Este é o famoso acidente em Cabot Bayou.
Bu en ünlü kaza Cabot Bayou'daydı.
- Já ouviu falar de "Bijou Beavers"?
Daha önce hiç Bayou Beavers'i duydunuz mu?
Então, ele não trabalhou em "Bijou Beavers"?
Yani o gerçekten Bayou Beavers için çalışmıyor muymuş?
Ele vai para o Bayou.
Bu o. Nehre doğru gidiyor...
- Ele vai apanhar a estrada para Bayou.
- Nehre giden yolda! - Bu tarafa mı?
Bem, de acordo com o John, o valor de retalho do aluguer Bayou é à volta dos seis mil.
John'a göre Bayou Leasing'in toptan fiyatı 6 milyon kadar falan.
Outro presente da bayou.
- Gölden başka bir hediye daha.
Nascido em Bayou, alguns dizem que sou a prole infernal de uma prostituta e de uma pega. Outros dizem...
Nehir kolu doğumlu, bazıları bir fahişenin ve * rospunun yumurtası der.
- Bayou Retriever.
Güzel köpek.
- Não tem idéia de quem foi?
bayou retriever. kim olduğu hakkında bir fikrin yok.
Não, não os pesco do "bayou"!
Hayır, onları bataklıklı kollardan toplayamazsın.
- Vai estar no Bayou Beavers?
Bu Bayou Beavers'ta çıkacak mı?
- Montes de aves no bayou.
- Bataklıkta bir sürü kuş vardır.
Estava a pensar que podíamos arranjar bilhetes para o Preservation Hall Jazz Band, e se tivermos tempo, gostava de ter uma tarde para ir ao Bayou.
Düşünüyordum da... Preservation Hall Caz Grubu için bilet alırız, vaktimiz kalırsa da bataklıklara gitmek isterim.
Se encontrarmos um cirurgião ortopédico em pleno bayou.
- Buralarda bir ortopedist bulabilirsek, evet.
O Mississipi Bayou, lar para mais de 30 mil espécies de vida selvagem.
Missisipi Nehri. 30.000'den fazla türde vahşi hayvanın evi.
Tão toxico é o veneno e o lodo dele, que muda a composição da atmosfera do Bayou.
Balçığı ve salgısı zehirlidir bu da nehrin havasının bileşimini değiştirir.
- Área de Camping Big Bayou...
- Big Bayou kamp alanı. Biz...
Sim, há 1 km a oeste de Técnico Bayou, ao norte de 83.
Evet, Bayou Teche'in yarım mil batısında, 83. karayolunun kuzeyindeyim.
"Lendas locais e tradições". - O carniceiro do pântano.
Şehir efsaneleri falan Bayou Kasabı.
Reúnem-se na rua Bourbon a pensar que vai ser como vêm na televisão. Na vez disso encontram velhas com bengalas a balançar as tetas caídas.
Herkes Bourbon Caddesi'ne akın ediyor her şey Beaver Bayou DVD'sindeki DVD'sindeki gibi olacak sanki, gerçekte 60 yaşındaki kadınlar kek dağıtıyor.
No Bayou, chamam aos lobisomens Roux-Ga-Roux.
Bayou'da kurt adamlara Roux-Ga-Roux derler.
Acabei de saber que morreram uma bruxas em Bayou o tipo de estragos que um lobisomem pode fazer, mas não era noite de lua cheia.
Az evvel, ancak bir kurt adamın yol açabileceği bir yarayla birkaç cadının nehir kenarında ölü bulunduğunu duydum, fakat dolunay yoktu.
Ele vai para o Bayou.
Nehre doğru ilerliyor.
Área de Camping Big Bayou.
Big Bayou kamp alanı.