Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Beauty
Beauty Çeviri Türkçe
156 parallel translation
As acções no ramo dos cosméticos têm descido nos últimos dois meses.
Ben-ben-ben geçen iki haftadır Beauty Mark'ın stoklarının azaldığını gözlüyordum.
Trabalhava para a Beauty Mark Cosmetics.
Beauty Mark Cosmetics için çalışıyordu.
O ramo da cosmética não dá muito dinheiro.
Beauty Mark'tan pek fazla para almıyordu.
Ela é a dona da Beauty Mark.
O Beauty Mark'tır.
Usa sempre Beauty Mark, mas esta manhã não.
Siz hep güzellik beni koyarsınız. Sadece bu sabah koymamışsınız.
Na Beauty Mark.
Yani, Beauty Mark'ta.
Digo que o Lipstick Beauty Salon é o melhor.
Sana tavsiye, Ruj Güzellik Salonu en iyi salon.
Bom dia, pessoal, e olá a todas as adoráveis senhoras... do Lipstick Beauty Salon.
Günaydın, personelim, ve Ruj Güzellik Salonu'nun... birbirinden hoş bayanları.
Bom, não sei o que você acostumou a considerar... um bom trabalho, mas este é o Lipstick Beauty Salon... e não uma escola de beleza barata.
Yani, sizin ne çeşit bir tımara... alışık olduğunuzu bilmiyorum ama burası Ruj Güzellik Salonu... ne alırsan 1 dolar dükkanı değil.
- É sim. Beauty [Beleza].
Evet, bir isim.
- Black Beauty [Beleza Negra].
Siyah İnci.
- Continua a andar, Beauty!
İlerlemeye devam et İnci!
- Beauty, vai em frente!
İlerle İnci!
- Anda, Beauty.
Hadi İnci.
- Deus te abençoe, Beauty.
Tanrı senden razı olsun İnci.
- Mas Beauty precisa de ser tratado.
İnci'nin bakıma ihtiyacı var.
- Vamos, Beauty.
Hadi.
- Meu pobre Beauty.
Zavallı İnci'm.
Venha ver o Black Beauty!
Gel de Siyah İnci'ye bak!
- Agarra-me, se fores capaz, Beauty!
Yakalayabilirsen yakala!
- Beauty!
İnci!
- Calma, Beauty.
Sakin ol İnci.
- "Whoa", Beauty.
Sakin ol İnci.
- Adeus, meu querido Beauty.
Hoşçakal İnci'm.
- Black Beauty.
Siyah İnci.
- Estou aqui, Beauty.
Buradayım Siyah İnci.
Vamos ler o "Black Beauty" e deixemos os homens.
Siyah İnci'yi okuyacağız ve erkeklerden de bahsetmeyecegiz.
E então, o Black Beauty não aguentou mais, resolveu ser ele a montar.
Sonra Siyah İnci buna daha fazla dayanamaz. Sonunda biraz da kendi halleder.
Não, Beauty and the Beast.
Hayır, "Güzel ve Çirkin".
Você e o "Black Beauty"... Empatados!
Siz ve Siyah Güzellik... birlikte.
Felice conseguiu que Sra. Wust a convidasse pra sua casa e também todo o salão de beleza de Erika.
Felice managed to get herself and Erika's beauty parlor invited to Mrs. Wust's.
Olha se não é o Warren Beauty.
Burası Warren nın güzellik salonu olmasaydı gelmezdim.
Quando estava na faculdade, no início do século XVIII, punha o álbum deles American Beauty a tocar sempre que estava stressado.
Ben üniversitedeyken, 1700'lerin başlarında ne zaman aşırı strese girsem American Beauty albümlerini koyardım.
O American Beauty.
Hey, American Beauty.
Chuck Barris... que recentemente nos trouxe êxitos como o "Rah-Rah Show", o "The $ 1.98 Beauty Show", o "Gong Show".
Bize "Rah Rah Show", "1.98 $ Beauty Show" u ve "Gong Show" ile başarı getiren Chuck Barris.
Chuck Barris que mais recentemente nos trouxe a beleza do "Ra-Ra programa" o "programa da Beleza $ 1,98", o "programa do Gongo".
Bize "Rah Rah Show", "1.98 $ Beauty Show" u ve "Gong Show" ile başarı getiren Chuck Barris.
Depois de teres o teu primeiro "Black Beauty"?
İlk Black Beauty'ni aldıktan sonra mı?
Estás na beleza da floresta
You stand in woodland beauty
O futuro da Hedare Beauty.
Hedare Güzellik'in geleceği.
Liga ao Phil do Beauty Bar.
Güzellik Bar'da Arama Phil.
Isso é uma cena do "Beleza Americana".
Uyduruyorsun. American Beauty'de vardı bu.
Tem razão, resultou na Beleza Americana.
Haklısın, American Beauty'de işe yaramıştı.
- Quem vem, a bela ou a fera?
- Beauty mi Beast mi istersin?
Bela, volta aqui!
Beauty, buraya gel.
Beauty?
Beauty?
Beauty, anda, miúda.
Beauty? Haydi kızım.
Beauty, Anda, miúda.
Beauty? Haydi kızım.
Beauty!
Beauty!
Beauty! o que estavas a fazer?
Beauty, ne yapıyorsun?
A Bela irá voltar quando tiver fome, ok?
Beauty acıktığında geri döner.
Ei! - Essa porcaria.
- Beauty, Beast.