Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Bebe
Bebe Çeviri Türkçe
40,510 parallel translation
Não me interpretem mal, eu adoro-a... mas a Jill é a última pessoa que deveria ter um bebé.
Beni yanlış anlamayın. Onu severim, ama Jill dünyada bebek sahibi olması gereken en son insandır.
Hoje ela quer um bebé, amanhã vai querer uma mala Birkin.
Bugün bir bebek ister, yarın bir Birkin çantası ister.
Vai ser mais difícil com um bebé.
- Bebekle zor olabilir.
- Isto vai para a lista da bebé.
Bu, bebek hediyesi listesinde olacak.
Mas amamentar é bom para o bebé.
Ama emzirmek bebek için iyi bir şey.
- Ter um bebé.
Bebek sahibi olma.
Estás a tentar remediar o que aconteceu à tua mãe tendo um bebé e não vai funcionar.
Bebek yaparak annene olanları düzeltmek istiyorsun ama işe yaramayacak.
- Bebe um pouco de vinho.
- Bir kadeh şarap iç.
Stuart, não nos deste um presente para o bébé.
Stuart, bebek için hediye almana ne gerek vardı?
Só uns cupões de coisas que possam precisar antes do bébé chegar.
Bebek gelmeden önce gerekebilecek şeyler için ev yapımı kuponlar işte.
Quando o bébé nascer, precisarão de toda a ajuda possível.
O bebek geldiğinde her türlü yardıma ihtiyacınız olacak.
Não, eu precisava de um lugar para ficar, e com a vinda do bébé, achei que precisariam de ajuda.
Yok, kalacak bir yere ihtiyacım vardı. Doğacak bebek falan derken yardıma ihtiyaçları olur dedim.
Embora... o alto contraste das listras das zebras ajudem a estimular o desenvolvimento do bébé.
Öte yandan, zebra çizgilerinin yüksek kontrastı büyüyen bir bebek için daha iyi bir uyarıcı olabilir.
- Equipa Bébé, vai!
- Bebek Takımı, koş!
Vamos ficar abraçados ou ter um bébé? Vamos!
Sarılıyor muyuz, bebek mi doğuruyoruz?
Eu precisava de um lugar para ficar, e com o bebé a caminho, achei que poderiam precisar de ajuda.
Doğacak bebek falan derken yardıma ihtiyaçları olur dedim.
Ela espirrou para o bebé sair?
Bebeği hapşurdu mu?
Não é para mim. É para o bebé.
Bu benim için değil, bebek için.
É sobre o bebé?
Bebekle mi alakalı?
Sim, mas pensei que este bebé deveria arruinar a vida sexual deles, não a minha.
Evet ama bu bebeğin benim değil onların seks hayatını bitirmesi gerek sanıyordum.
Mas para ser justo, passei 9 meses a ajudar a Bernadette a preparar-se para este bebé.
Ama adil olalım, Bernadette'in bu bebeğe hazırlanması için dokuz ay yardım ettim.
Ela chegou, a bebé nasceu!
Geldi, bebek geldi!
A bebé já tem nome?
- Bebeğin bir adı var mı henüz?
A Bernadette teve o bebé, fui ao Wizarding World, e agora é hora de completar a tua celebração de aniversário.
Bernadette'in bebeği oldu, ben Büyücülük Dünyası'na gittim. Ve şimdi doğum günü kutlamanı tamamlamanın zamanı geldi.
- Tu, bebe.
- Sen iç bakalım.
- Preciso de um bebé.
Bir bebeğe ihtiyacım var.
Bebe a tua cerveja.
Biranı iç.
Bebe devagar... foi muito cara.
Yavaş iç, çok pahalıydı.
- Toma, bebe alguma coisa.
Al, bir şeyler içsen fena olmaz.
Bebe água.
Biraz su iç.
O meu bebé!
Bebeğim!
Tu e o bebé têm de partir já.
Bebeği de alıp hemen buradan git!
Preciso daquele bebé.
O bebeği istiyorum.
Parece um bebé .
Bebek gibisin.
Cala - te , seu bebé !
Kapa çeneni bebecik!
Sou um bebé estúpido a chorar no fundo desta porcaria de poço !
Ben bu pis kuyunun dibinde aglayan aptal bir bebegim!
Perdemos um bebé.
Bir bebek kaybettik.
Bebe, vai ajudar com a dor.
İç bunu, acıya iyi gelir.
Bebe um pouco de café da manhã.
Birşeyler ye!
Roubaste o meu bebé.
Bebeğimi çaldın.
Relaxa, vou dar um chá de bebé só para as amigas ricas.
Önemli değil, zengin arkadaşlarım için ayrı parti vereceğim.
E é temporário, só até eu me restabelecer ou o bébé ir para a faculdade, o que acontecer primeiro.
Tekrar ayaklarımın üzerinde durana kadar geçici olarak hem. Ya da çocuk üniversiteye gidene kadar. Hangisi önce olursa artık.
Talvez porque a aldeia esteve ocupada a ver a escola Montessori para o bébé.
Belki de Montessori eğitimi veren yeni yerel okula bakmakla çok meşguldürler.
Entra e ajuda-me a montar o baloiço do bébé.
Gel de hamak yapmama yardım et.
- Encontramo-nos lá fora. - Equipa Bebé, vamos!
- 2 dakika sonra dışarıda buluşalım.
A Bernadette vai ter o bebé!
Bernadette doğum yapıyor!
- Sabemos o sexo do bebé?
- Neyimiz olacağını biliyor muyuz?
Estou a repensar na roupinha do Flash que comprei para o bebé.
Bu çocuğa aldığım Flash tulumunu tekrar düşünmeye başlıyorum.
O bebé deles pode nascer no teu aniversário.
Howard'la Bernadette'in çocuğu senin doğum gününde doğabilir.
Bem, o bebé é deles.
- Bu onların çocuğu.
Gosto de ganhar e ser o primeiro, e se não for, faço birra como um bebé!
Kazanmak, birinci olmak isterim. Bunu yapamazsam, küçük bir çocuk gibi kıyameti koparırım!