English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Belly

Belly Çeviri Türkçe

201 parallel translation
E a West Belly apresentou uma contagem de 51 %.
Ve West Valley'den alınan bilgiye göre şu ana değin % 51 oy kullanılmış
É a aldeia do Iron Belly.
Bu Demir Göbek'in köyü.
Talvez o Iron Belly consiga ajudar-te.
Belki Demir Göbek sana yardım eder.
- Iron Belly?
- Demir Göbek?
Iron Belly, sou eu, o Tyler.
Demir Göbek. Benim, Tyler.
Iron Belly.
Demir Göbek.
Iron Belly, é o Bill Tyler.
Demir Göbek, ben Bill Tyler.
Os castores escasseiam cada vez mais, Iron Belly.
Kunduzlar giderek azalıyor Demir Göbek.
Pelo amor de Deus, Iron Belly, não pode ter acabado tudo.
Boş versene Demir Göbek, hepsi birden tuzaktan kaçmış olamaz.
Na aldeia do Iron Belly, da Crow.
Crow Demir Göbeğin köyü.
Aquele de que o Iron Belly vos falou?
Demir Göbek'in anlattığı vadiyi yani?
- Diz-se que o Iron Belly não achava isso.
- Demir Göbek farklı şeyler söylemiş.
- O Iron Belly é velho.
- Demir Göbek ihtiyar bir adam.
Ooh... bem, como eu disse ao Melvin Belly no outro dia, sabes :
Geçen gün Melvin Belly'e dediğim gibi :
Bem, há framboesa, morango, mirtilo,
Ahududu, çilek ve çay üzümü, pembe şekerli, buğdaylı, biralı, taşIı Yol, Belly Buster.
A cena da Belly Savalas?
Senin şu "göbek adam" * şeysini?
Não, eu não fiz a Belly Savalas.
Hayır "göbek adam" yapmadım.
Eu fiz a Belly Savalas.
Partide "göbek adam" yaptım.
Não te oiço, Belly Savalas.
Seni duyamıyorum göbek adam? !
Mas também percebi que não foi a Belly Savalas que os chateou, foi outra coisa.
Ama "göbek adam" ın onların bozulduğu şey olmadığını da farkettim. Başka bir şey vardı.
Era o Jelly...
Jelly Belly.
Credo, sinto-me muito melhor, tu não?
Ayrıca Belly'nin yeni klibi ve..
Mais, o novo vídeo de Belly e um exclusivo...
Sonra da seni asla terk etmemesi gerektiğini farketti.
- Muito bem, Elly querida.
- Aferin, Elly Belly.
Não és um Jagra... belly.
Sen bir Jagra... belly değilsin.
Ele nem sequer riu da "Barriga Sorridente".
Giggle Belly'e bile gülmedi.
Cala-te, Barriga Sorridente.
Kapa çeneni, Giggle Belly.
Acredito que o único que sabia o que eu estava a fazer era o Belly. - Quem?
Sanırım yaptığım şeyleri tam anlamıyla bilen tek kişi Belly'ydi.
O Belly e eu trabalhámos neste problema.
- Belly ve ben bu sorun üstünde çalışmıştık.
- O Belly?
- Belly mi?
Olá, sou o Reginald von Umbigo.
Merhaba, Ben Reginald von Belly Button.
Lembro de amassar um pouco de peyote...
- Belly Peyote ezmesi yaparken...
Kelly-Kelly-bo-belly.
Kelly-Kelly.
O Belly e eu, muitas vezes falámos sobre isso mesmo.
Belly ve ben bazen bu şeyi tartışırdık.
Quando o Belly e eu éramos mais jovens, regularmente ingeríamos grandes quantidades de LSD.
Belly ve ben gençken düzenli olarak yüksek miktarda LSD kullanırdık.
E o Belly e eu conseguíamos prolongá-lo com alucinógeneos.
Belly ve ben halüsinojeniklerle bunu uzatabiliyorduk.
O Belly, como sabes, tinha uma teoria que as crianças tinham a capacidade de ver esses outros mundos naturalmente.
Bildiğin gibi Belly, küçük çocukların diğer dünyaları doğal bir şekilde görebilme yeteneklerinin olduğu teorisini ortaya attı.
Esta é uma experiência que o Belly e eu fizemos.
Bu Belly'yle beraber yaptığımız bir deney.
Ao fim do quarteirão onde o Belly costumava viver.
Belly aşağıdaki blokta yaşıyordu.
O que se passa, agente Dunham, é que me lembrei de uma experiência que o Belly e eu fizemos em que treinávamos uma mão cheia de minhocas para responder à luz.
Olay şu ki Ajan Dunham, Belly ile yaptığımız, ışığa tepki veren bir avuç dolusu yetiştirdiğimiz at solucanı deneyini hatırladım.
Foi ideia do Belly.
Belly'nin fikriydi.
Quando o Belly e eu fizemos isto pela primeira vez, preparámo-la para 36 horas.
Belly ve ben bunu ilk yaptığımızda, otuz altı saat hazırlanmıştık.
O Belly e eu iríamos... um dia, formar uma empresa juntos.
İkimiz bir gün beraber bir şirket kuracaktık.
O Belly disse que estavam à procura do líder deles.
Belly liderlerini aradıklarını söylemişti.
Estou assustado, Belly.
Korkuyorum, Belly.
Quando o Belly e eu tentámos pela primeira vez gerar uma porta estável entre universos, o nosso primeiro objecto de teste foi um carro...
Billy ve ben, iki evren arasında sabit bir kapı yaratabilmek için ilk denememizde ilk test objemiz bir arabaydı.
O velho Monte Carlo do Belly...
Billy'nin eski Monte Carlo'sunu kullanmıştık ve işler pek iyi gitmemişti.
- Belly.
Kim?
William Bell.
- Belly.
Esta máquina era do Belly.
Kehânet...
Eram do Belly.
Onlar Bell'indi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]