Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Beltrán
Beltrán Çeviri Türkçe
33 parallel translation
O Cursi passa Ruído Rocha, chuta para López Beltrán, que por sua vez opera um passe de fantasia, mágico!
Cursi hareket halinde pasını Lopez'e verdi o da tekrar Cursi'ye döndü.
Estanislao Beltrán Torres, membro do grupo de autodefesa de Michoacán, diz :
Öz Savunma üyelerinden biri olan Estanislao Beltran Torres'in ifadelerine göre
Por isso, quando tive o acidente, designei o meu amigo, Estanislao Beltrán Torres, conhecido como "Grande Estrunfe", a assumir as minhas responsabilidades como porta-voz oficial do movimento.
İşte bu yüzden kaza geçirdiğimde dostum Estanislao Beltran Torres'i diğer adıyla Şirin Babayı sorumluluklarımı yerine getirmesi için hareketin resmi sözcüsü olarak seçtim.
Boa tarde. Chamo-me Estanislao Beltrán Torres. Viemos cá para que saibam o que fazemos de verdade.
Tünaydın benim adım Estanislao Beltran Torres ve buraya aslında ne yaptığımızı anlatmaya geldim.
A música foi escrita por Felipe T. Beltran.
Müziği Felipe Beltran tarafından yazıldı.
Tenho de ver o Coronel Beltran já.
Derhal Albay Beltran'ı görmeliyim.
O Beltran espera-me.
Beltran beni bekliyor.
O Coronel Beltran, queres dizer.
Albay Beltran yani.
O Beltran está à espera.
Beltran bekliyor.
Segundo isso, a polícia estava investigando um possível contrato contra Herrero pago pela administração Beltran com remuneração por uma surra dada num dos oficiais do prefeito.
Söylentilere göre polisle Herrero arasında bir bağlantı var, Beltran yönetimine de ödeme yapılmış, Belediye vekillerini indirmek için para verilmiş.
Eu jogava xadrez nesta mesa com Hunter Dillon, assassinado por uma quadrilha por ter falado contra a administração de Beltran.
Avcı Dillon ile bu masada satranç oynardım, ta ki polisin ölüm mangası tarafından öldürülünceye kadar, Beltran yönetimine karşı konuşmaları yüzünden olmuştu.
Foi a polícia, a máfia, ou o pessoal de Beltram?
Polis mi? Mafya mı? Beltran'ın adamları mı?
Disse que a casa era de um gajo chamado Lou Beltran.
Evin, Lou Beltran diye birine ait olduğunu söylemiştin.
Presumo que o divórcio ainda não estava concluído.
Bayan Beltran, boşanma işi daha sonuçlanmamıştı, sanırım.
Põe-no debaixo dos salpicos do Lou Beltran.
Lou Beltran'ın kan izlerinin olduğu yere koy.
O Lou Beltran usava o relógio no pulso direito.
Lou Beltran, saaatini sağ koluna takıyordu!
A que horas chega o Sr. Beltran?
Belthran ne zaman gelecekti?
Jesus, Shirley, chupaste o pénis ao Sr. Beltran?
Tanrım, Shirley, ne o yoksa bay Brand " e sakso mu çekiyorsun?
López, Beltran e Mena! Muita atenção aos movimentos do estupor do Mafafo.
Dinleyin çocuklar, Allah'ın belası Mafafo'ya fazlasıyla dikkat edin.
Então, sem brincadeiras e sem apelidos de rua, Israel Beltran.
Bu yüzden daha fazla oyun, sokak isimleri yok, Israel Beltran.
O líder é um tipo chamado Beltran.
Çeteyi Beltran adında bir adam yönetiyor değil mi?
Os Overtons dominaram esta cidade durante muito tempo, então, pequenos gangs surgiram por aí, nenhuma ameaça para eles.
Overton Ailesi uzun süredir şehri yönetiyor. Sonra sağdan soldan küçük çeteler türemeye başladı. Onlar için hiçbir tehdit yoktu ama Beltran bu çetelere karşı koydu.
Mas o Beltran enfrentou-os. Ele matou o marido da Sue Overton?
Ve Sue Overton'ın kocasını öldürdü?
Procuramos o Beltran.
Beltran'ı arıyoruz.
O Beltran matou o Huff para provocar os Overtons, ou fui a Sue, para ter uma desculpa e atacar os Low-Riders?
Beltran, Overtons'u tahrik etmek için mi yaptı ya da... Sue, Low Riders'a saldırı bahanesi olsun diye mi yaptı? - İkisi de değil.
Nem o Beltran, mas vão ambos.
Beltran da istemiyor ama ikisi de savaşacak.
Os Overtons mataram o irmãozinho do Beltran.
Overtons da Beltran'ın kardeşini.
Beltran você disse que era território livre.
Beltran, sen o bölgenin sahipsiz olduğunu söylemiştin.
Quem lhe disse que de facto o Beltran matou o Huff?
Peki, sana Huff'ı öldüren yüzde yüz Beltran'dı diyen kim?
Mataste o meu sobrinho e culpaste o Beltran.
Yeğenimi öldürdün ve suçu Beltran'a attın.
O único que não trocaste foi um homem que todos pensaram, que era quem estava a fazer as tuas receitas, Isidro Beltran.
Herkes değiştirmediğin tek erkeğin hesaplarını tuttuğunu sanıyordu. Isidro Beltran.
A única coisa que encontrei que precisava de ser limpa a alto nível é uma ordem de restrição que ela tem contra um tipo chamado Edgar Beltran.
Bulabildiğim, üst düzey onay gereken tek şey Edgar Beltran adındaki birine karşı elindeki men kararı.
Quem é o Edgar Beltran, e porque é que tens uma ordem de restrição contra ele?
Edgar Beltran kim ve ona karşı men kararına neden sahipsin?