Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Bench
Bench Çeviri Türkçe
130 parallel translation
Na estação Grand Concourse, na rua 149, no Bronx, os escritores de Grafitti reunem-se naquilo a que chamam, "A bancada dos Escritores".
Grand Concourse'da 1 49'cu Street station Bronx'da, graffiticiler birlikte onları ne diye çağıralım, "The Writers'Bench."
Um dia fui á "Bancada" e ví-o lá sentado, a olhar para as peças.
Bir gün, Bench'e geldim ve onun burda oturduğunu gördüm, taslaklarına baktım.
Vais à "Bancada" e o vês enquanto os comboios passam, a fazer assim, sabes, e ele tem manchas de tinta na roupa.
Bench'e gittin ve onu gördün trenlerin gittiği gibi, o da öylece gidiyor, bilirsin, elbiselerinde mürekkep lekeleri vardı.
O que nós temos que fazer é nos unirmos todos na 149th Street e em Bench.
Herkesle tanışıp ne yapacağız 149. sokakta Bench'te.
Este foi feito para o Johnny Bench.
Hepsini bir dükkanda buldum.
Deixou-a lá e eu comprei-a. Uma máscara de apanhador. - Monty, não sei como te agradecer.
Johnny Bench için yapılmış bu.Gelip almamış ben de aldım.Bir top tutucu maskı.
Bench...
Bench.
O vosso contacto, nome de código : "Bench Press", levar-vos-á ao campo.
Kod adı Bench Press olan bağlantı kuracağınız kişi, kampa kadar size önderlik edecek.
- Este é Bench Press, o nosso contacto.
- Burası Bench Press, buluşma noktamız.
- Sei lá, acho que cada vez que um morre o outro quer carregar com o caixão! ?
Sanki, içlerinden biri ölünce diğeri tabutla bench press ( sporda halter kaldırmak ) yapmak istiyor.
Vocês ficam no banco?
Bench'i kullanıyor musunuz?
Uma vez entrei no vestiário, eu juro que ele estava a pressionar o Sr. Weed contra o banco.
Bir keresinde, soyunma odasına girdiğimde, yemin ediyorum, Bay Weed'le bench-press * yapıyordu.
Os irmãos Bench apostam que ele não passa dos 5500 metros.
Bench kardeşler 5400'ü geçemeyeceğine dair iddiaya girdiler.
A situação em que a mulheres vivem é deplorável.
Kadınların güvencesi olmaması acı. 360 kilo bench-press basıyorum.
- Sim, levanto 180 kg e sou a besta tramada que era, excepto...
400 Pound Bench Press basıp, önüme çıkan her o. çocuğunu ezeceğim. Şey dışında...
Steve Bench.
Steve Bench.
Bacon précozinhado Jonnhy Bench
" Hazır domuz pastırması
Terceira fila, no chão, atrás do banco.
3. sıra, dip taraf, tam'bench'in arkası.
Com pesos. Eu conseguia levantar 93 quilos.
93 kilo "bench pres" yapabiliyordum.
Pois, aleijei-me nos peitorais a treinar.
Bench press sırasında göğüs kaslarımı zorlamıştım.
Quando acabares, o banco no ginásio do 2º andar está partido outra vez.
İşin bittiğinde, salondaki "bench press" e bakıver, yine bozulmuş.
Consigo fazer 270 elevações no banco 450 elevações de peso bruto, e fazer 4.3 segundos na corrida com equipamento.
120 kg "bench press" basabilirim. 200 kg "deadlift" ve gol çizgisine 4.3 saniyede ulaşırım, ağırlıklarla.
Sim, porque vou transformar tudo numa loja de "topless".
Evet. Çünkü sonunda ben burayı bir üstsüz Work Bench'e çevireceğim.
Tens que sair do banco de reservas.
Tamam mı? Burada, Bench'te bitmeyecek.
Quebraram a principal regra aqui na "Bench".
Siz Benç'teki en önemli kuralı çiğnediniz.
Trabalha Bench!
Vork... Benç!
Está tudo perfeitamente normal lá na "Bench".
Benç'te herşey yolunda.
A velha "Bench", sabes?
Bilirsiniz işte, aynı eski Benç.
Vocês são da "Work Bench"? - Sim.
Hey siz, Vork Benç'ten misiniz?
Eu tenho que voltar para a "Work Bench". Não, não precisas.
Vork Benç'e geri dönmek zorundayım.
Porque a "Work Bench" é o meu mundo, e não vou deixar o vosso caos destruir o meu mundo.
Çünkü Vork Benç... benim dünyam. Ve dünyamın sizin saçmalıklarınız yüzünden yok olmasına izin vermeyeceğim.
Deus te abençoe, "Work Bench", tu tens de tudo!
Tanrıya şükürler olsun Vork Benç. Herşeye sahipsin.
Sim, é que... O meu destino, não inclui passar o resto da minha vida na "Work Bench", sabes, tenho planos de fazer algo com a minha vida.
Anlıyorum fakat hayatımın geri kalanı boyunca Vork Benç'te çalışacağımı zannetmiyorum.
Ele está a dizer que vou passar o resto da vida na "Work Bench". Sabes, eu não te entendo, Sammy.
Söylediğine göre hayatımın geri kalanını burada Vork Benç'te geçirecekmişim.
- Deixei o recipiente na "Bench".
Taşıyıcıyı markette bıraktım.
Ele está a tentar convencer a Andi a voltar para a faculdade em... período integral e sair da "Bench".
Andi'yi koleje tam gün gitmesi ve Benç'teki işini bırakması için iknaya çalışıyor.
É por isso que a "Work Bench" salva o dia!
İşte, Vork Benç bir kez daha günü kurtarıyor.
Há 24 horas ofereci a vós... uma grande oportunidade de avanço de carreira aqui na "Work Bench", e a vossa resposta é?
Sana sunduğum muazzam kariyer teklifinin üzerinden tam 24 saat geçti. Cevabın ne olacak?
Nunca irei comprar uma casa com o salário da "Work Bench".
Peki o zaman, Vork Bençteki maaşımla...
Talvez seja a hora de seguir em frente.... com a "Work Bench".
Belki de artık Vork Benç'i geride bırakmalıyım.
Eu estava a pensar... Sabes... Quando ouvi dizer que ias sair da "Bench",
Bak, ben... düşünüyordum da bilirsin işte Benç'i bırakacağını duyduğumda yani, ben seninle beraber çalışamayacak olma düşüncesinden nefret ediyorum.
Eu voltei a trabalhar na "Bench", porque queria que tudo voltasse ao normal novamente.
Aslında Vork Benç'e geri dönmüştüm çünkü tekrardan normal olmak istiyordum.
Assusta com as promoções da Work Bench.
Benç'te indirimlerle korkutun.
Assusta com as promoções da Work Bench. 30 %...
Benç'te indirimlerle korkutun. % 30'a varan- -
Venha assustar-se com as promoções da Work Bench!
Benç'te indirimlerle korkutun. Benç'te indirim-
Bem vindo à Work Bench.
Vork Benç'e hoşgeldiniz.
Temos hoje uns belos rabos aqui na Bench, certo? Sim.
Bugün Vork Benç'te çok güzel kıçlar var.
Aqui na Bench?
Taylor mı geldi?
Bench!
Bench!
Não quero morrer na "Bench".
Benç'te ölmek istemiyorum.
Olá. Bem vindo à Work Bench.
Vork Benç'e hoş geldiniz.